07 Şubat 2019 00:37

Yeni kahramanımız Kagawa!..

Yeni kahramanımız Kagawa!..

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Spor medyası, transfer edilen yıldız oyuncular üzerinden, “mucize”, “efsane”, “kurtarıcı kahraman” gibi sansasyonel kavramları gündeme sokmak için nasıl da fırsat kolluyor. Bilgi ile işi olmayanlar elbette bu kavramlara tutunarak insanları tavlamaya çalışacaktır. Abartmak ve yüksek perdeden sallamak, spor medyasının yayım politikasındaki temel motifler arasında yer alıyor zaten…

Beşiktaş’ın yeni transferi Japon Futbolcu Kagawa, Antalyaspor maçında oyuna girdikten sonra 3 dakika içinde 2 gol atınca  medya aradığı fırsatı buldu. Tam da tahmin edilebileceği gibi akıl ve mantık sınırlarını zorlayacak kadar saçmalık dolu övgülerle Kagawa’yı göklere çıkardılar. Futbol yorumcuları, Kagawa’ya övgü düzmek adına içeriği bir yığın zırvadan ibaret yazılar döktürdüler…

Ne yorumlar, ne yorumlar… Beşiktaş’ın Kagawa sayesinde tekrar şampiyonluk yarışına ortak olacağını söyleyenler mi istersin, Kagawa’nın gelmesiyle Beşiktaş’ın tepesinde dolaşan kara bulutların bir anda dağıldığını söyleyenler mi istersin, “Kagawa’yı bir de İstanbul’daki maçlarda görün” şeklinde umut tacirliğine soyunanlar mı istersin, hepsi de Beşiktaş’ın bu oyuncuyu transfer ederek son derece isabetli bir iş yaptığı konusunda hemfikirdi.

Tabii hiçbirisi Kagawa’nın attığı gollerde Antalyaspor kalecisinin yaptığı büyük hatalara değinmiyordu. Bu hatalara dikkat çekmek “büyüyü” bozabilirdi çünkü… O, Kagawa’ydı, mucizeler yaratan bir oyuncuydu, 3 dakikada 2 gol atan ve bundan sonra da benzer işler yapacağından kuşku duyulmayan bir efsaneydi, şapkadan tavşan çıkaran bir sihirbazdı adeta, hele hele İstanbul’daki maçlarda kim bilir daha hangi olağanüstü marifetlerine tanık olacaktık?

Utanmasalar Kagawa’yı insanüstü bir varlık ilan edecekler.

Oysa futbolda bir oyuncunun yapabileceklerinin sınırı az çok bellidir. Abartılı yaklaşımla, bir oyuncu üzerinden aşırı beklenti oluşturmak, en başta Kagawa’ya, sonra da diğer oyunculara büyük haksızlık. Bir oyuncuyu kahramanlaştırırken diğer oyuncuların emeğini görmezden gelmek, nasıl da arızalı bir bakış?

Şimdi Kagawa’yı yere göğe sığdıramayanlar, bundan sonraki maçlarda gol atamadığında ya da biraz düşük bir performans sergilediğinde, eminiz ki onu yerin dibine sokmaktan çekinmeyeceklerdir…

Tabii, büyük tantanayla geldikleri Türkiye’yi, birkaç aylık maceranın ardından sessiz sedasız terk eden yıldızları da unutmamak lazım. Bu yüzden, temkinli olmakta fayda var…

İstikrarlı grafik tutturamayan ya da beklentilerin uzağında kalan takımlarla ilgili olarak, medyanın yarattığı, “Bu böyle gitmez, kurtarıcı kahraman(lar)a ihtiyaç var” algısı taraftarlarca da benimseniyor. Medyanın amacı transfer beklentisini hep diri tutmak. Tiraj ve reyting üzerine kurulu rant pastası, transfer haberleriyle büyüyor çünkü. Dolayısıyla çoğu yalan olsa da transfer haberleri spor medyasının kitleleri avlamak için her zaman en etkili yemi.

Medya ve taraftar kaynaklı transfer baskısına karşı koyamayan kulüpler de, daha öncekilerin hem teknik, hem de ekonomik açıdan yıkım etkisi yaratmasına aldırış etmeden yeni transfer hamlelerine girişmekten kaçınmıyorlar. Anlaşılan o ki yaşadıkları onca hayal kırıklığı kulüplerin başarıya ulaşma yolunda farklı bir strateji benimsemesine yetmiyor. “Bastır parayı, al yıldız oyuncuyu, hedefine ulaş” şeklinde özetlenebilecek, kısa vadede başarı hedefli kestirmeci ve hovardaca anlayışın egemenliği sürüyor. Bu anlayış kırılamadığı sürece kulüpler, ne teknik açıdan kalıcı başarılar elde edebilir, ne de ekonomik anlamda düze çıkabilir…

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa