31 Ocak 2019 23:10

"Sorumsuz" iktidar

"Sorumsuz" iktidar

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Bu iktidarın halka söyledikleri şunlar; “Ekonomik krizden biz sorumlu değiliz, Trump dolar silahını çekti, fiyat artışlarından sorumlu değiliz, marketler fahiş fiyat uyguluyor, başta İstanbul olmak üzere büyük şehirlerin feci yapılaşmasından sorumlu değiliz, kapitalizm nelere muktedir, işçiler ölüyorsa bu işin fıtratında var...” örnekleri çoğaltmak mümkün ama gerek yok.

Tüm uygulamalarının sorumluluğunu kendi üzerinden atmış bir iktidarla karşı karşıyayız. Ama bu kurnazlık kitleler nezdinde ne kadar inandırıcı olabilir? Çarşıya  pazara çıkan vatandaşlar ekonomik krizden, hayat pahalılığından iktidar dışı güçleri mi sorumlu tutuyorlar? Bunun böyle olmadığını pazarlarda, kahvehanelerde, marketlerde tutulan nabızlar açıkça ortaya koyuyor. Son gelen seçim anketleri de iktidar partisinin ayağı doğru bir inişte olduğuna işaret ediyor. Yani kitleler yaşanan ekonomik ve sosyal olayların iktidarın bugüne kadar uyguladığı politikalarla olan bağlantısını doğru bir biçimde kuruyorlar, sorumluyu biliyorlar.

Bir zamanlar ABD desteğini ardına almış kudretli generaller ve onların MGK’sı  hep perde gerisinde durur, ülkenin bütün meselelerinde karar sahibi olur, büyük sermayenin istekleri yerine getirilir ama vatandaşlar karşısında hiç bir sorumluluk taşımazlardı. Hükümetler ve parlamento, milletvekilleri ortaya atılır, kolayca üstlerinde tepinilirdi. Ama artık böyle barikatlar ortada bulunmuyor. Parlamento olabilecek en etkisiz konumda. Bakanların parlamentoya göstermelikte olsa hesap verme durumları bulunmuyor. Devlet tüm organları ve gücüyle iktidarın arkasında duruyor.

En küçüğünden en büyüğüne bütün kararlar Saray’da alınıyor ve uygulanıyor. Geniş halk kitleleri bugün iktidarın gerçek niteliğini ve tüm çıplaklığı ile ortaya çıkmış çirkin yüzünü daha açık ve net görebilecekleri bir süreci yaşıyorlar. yaklaşmakta olan yerel seçimler iktidarın halk nezdindeki desteğinin ne kadar aşındığını açık seçik ortaya çıkaracaktır. 

Erdoğan iktidarı da bunun farkındadır ve bu yıpranmayı en aza indirmek için  kendi çapında “önlemler” almakta, halk arasındaki desteğini korumaya çalışmaktadır. bu iktidarın kendisini ve yaptıklarını “meşrulaştırdığı” en büyük aracın seçimler olduğu, tüm yığınağın buraya yapıldığı bir sır değildir. Seçimlere katılım oranının yüksekliği ve iktidarın oy oranları -hile iddiaları, eşitsiz koşullar olmasına rağmen- her zaman iktidarın toplumsal olarak dayandığı “meşruiyet kaynağı” oldu. 

Bu durum ordusundan, polisine, bürokrasisinden eğitimine vb. devlet gücünün kullanılmasında da iktidarın elindeki en büyük koz oldu. Ama bir süredir iktidarın tepede sorunlarını çözmesine karşın toplumsal tabanının zayıfladığı, en yukarıda tek adam yönetimi oturdukça paradoksal biçimde tabanda bir erimenin ortaya çıktığı zaten görülmekteydi. Bir iktidarın attığı her adımda, devlet gücünü daha fazla kullanmaya ihtiyaç duyması bu zayıflamanın belirtilerinden birisi değilse başka nedir ki?

Ortaya çıkan bütün belirtiler ülkenin önemli bir politik dönmece doğru ilerlediğini göstermektedir. İktidar ve onun stepnesinin toplam oylarının son genel seçimlere göre aşağıya doğru düşmesi durumu, bazı önemli büyük şehirlerin kaybedilmesi ülkenin politik manzarasının önemli oranda değişeceğini işaret eder. Artık daha zor yönetilen ve muhalif güçlerin moral ve enerjisinin arttığı bir ülke tablosu ortaya çıkacaktır. Muhalefet yelpazesinin çok geniş olduğu görülebilen bir gerçektir. 

Diğer gerçek ise şudur, muhalif güçler birlikte hareket edebilmenin çeşitli yollarını bulmuşlardır. Bunun yanısıra halkın sürekli gelişen deney ve tecrübesi de her bölgede, her yerleşim biriminde, hemen hemen hepsi iktidar güçlerinin aleyhine olacak sonuçlar ortaya çıkarabilecek bir olgunluğa erişmiştir. Kısacası iktidarın kendisini olup bitenden “sorumsuz” ilan etmesi onu seçimlerde karşılaşacağı sonuçlardan kurtaramayacaktır.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...