22 Ocak 2019 00:20

Garip şiirler antolojisi

Garip şiirler antolojisi

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Yılların eskitemediği ne çok kitap var. Rasgele elime birini aldığımda, sayfalarında dolaşmaya başladığımda çocuksu bir sevinç kıpırdıyor içimde. Yitirdiğine yeniden kavuşmanın o tanımlanamayan heyecanı ile dopdolu buluyorum kendimi. 1958 yılında yayınlanmış Garip Şiirler Antolojisi’nin yapraklarını bir bir çevirirken, tadını günümüzde de sürdürebilen zekice kotarılmış dizelerin büyüsüne kapıldım gittim. Bende iz bırakan kimi dizeleri paylaşmak istedim sizinle. “Ekmeğimi gözyaşıma bandım da yedim” dizesi ile Cahit Irgat’ı, “Taştan mantar tarlası/Çok yaşasın ölüler” şiiri ile Arif Dino’yu anımsamamak olası mı?

Garip Şiirler adıyla Bilgi Yayınevi’nden çıkan seçkiyi, en verimli çağında yitirdiğimiz şair Ümit Yaşar Oğuzcan hazırlamış. Turhan Selçuk’tan Sait Maden’e, Tonguç’tan Ara Güler’e birçok usta çizer ve grafikerin de emeği yansımış seçkiye; desen, fotoğraf ve karikatürleriyle...
Birinci baskının iç kapağında antolojinin, 25’i özel numaralanmış 7 bin 25 adet basıldığı belirtiliyor. Bu da okuma serüveninde, geçmiş yıllara oranla ne değin geri kaldığımızın bir göstergesi mi acaba? Seçkide iki de ön söz var. Biri Çetin Altan, diğeri Aziz Nesin ustanın imzalarını taşıyor; birbirinden güzel iki metin. Kalıplara alışmış, manzume okumaya, okutturulmaya alıştırılmış nice edebiyatseverin, başlangıçta bu şiirlerin derinliğini kavrayamadıklarını ve garip diye nitelendirdiklerini anlatan Çetin Altan okura bir uyarıda bulunmadan da edemiyor
“...Bu şiirleri eğlence olarak alırsanız eğlenebilirsiniz de... Ancak dikkat ola ki şair sizinle eğlenmesin.”

Aziz Nesin de son derece keyifle kaleme aldığı metninde örnekleyerek sorar:
“...Bir Kızılderili şiiri. İki kelime, iki mısra: (Ağlama / Ölmeyeceğim) Bundan güzel şiir duymadım. Bu şiir garip mi?”
Bugün Garip Şiirler seçkisinden; düşündüren, mizah duyunuza seslenebilen kimi şiirleri yazıma ortak ettim. Belki anımsayacağınız ama yinelenmesinden hoşlanacağınız türden dizeler...

Özdemir Asaf’la başlayalım;

“Anlam
Sen bana
Sen desende demesen de olur
Ama ben sana sen diyeceğim
Düşün dur. “

Genç kuşağın yeterince tanımadığına, değerlendiremediğine inandığım bir büyük sanatçının Cahit Irgat’ın Balık şiirine kulak verelim;
“Akyelken, karayelken
Halat demiri yedi
Al iskele, ver iskele
Deniz gemiyi yedi
Bu bir balık hikâyesi
Oynasana balık
İnsan insanı yedi”

Metin Eloğlu’nun insan acımasızlığını tiye aldığı inat şiirini garip mi buluyorsunuz?

“Hâlâ sağ mısın ulan
Hâlâ yaşamak üzerine mi
İnatçı deyyus
Zehir kim için icad edildi, ulan
Ucu ilmikli ip niye icad edildi
Marsık
Elektrikli sandalye
Galata Kulesi
Atom”

Seçkide, Behçet Necatigil de var. Fareli Köy şiiri günümüze mi gönderme yapıyor dersiniz?

“Farelerle dolmuş dünya
Kavalımı öttürsem
Fareleri bu köyden
Alıp götürsem
Fareler gitse bayram
Sevinse cümle âlem
Cıgaramı tüttürsem”

Şöyle bir bakıyorum ne çok dize var aktarmak istediğim. Bir yazının çerçevesine sığması olanaksız. Cahit Sıtkı Tarancı’nın bir şiiriyle sonlayalım bu yazıyı. Zaman zaman yine garip şiirlerde buluşmak sözüyle;

“ Dalgın Ölü
Dün güzel bir kadın geçti
Kabrimin yakınından
Doya doya seyrettim
Gün hazinesi bacaklarını
Gecemi altüst eden
Söylesem inanmazsınız
Kalkıp verecek oldum
Düşürünce mendilini
Öldüğümü unutmuşum. “

NOT: Bu yazı 25.06.2002 tarihinde yayımlanmıştır.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...