19 Ocak 2019 23:20

Gerçekler cesaret ister!

Gerçekler cesaret ister!

Fotoğraf: Envato

Paylaş

18 Ocak 1968: ABD’nin başkentinde, Beyaz Saray’da düzenlenen, oldukça kalabalık bir toplantıda, dönemin tanınmış şarkıcı ve oyuncularından Eartha Kitt kendisine sorulan bir soruyu yanıtladı. Soru, doğrudan toplantının odak noktası ile ilgiliydi: Gençler neden suça yöneliyor?

Eartha Kitt kendisinden beklenen yanıtı ve oynaması gereken rolü biliyordu. Toplantıya çağrılan az sayıdaki siyah tenli konuklara biçilen rol, sorunun büyük kentlerdeki gettolardan, bu bölgelere sıkışmış siyah gençlerden kaynakladığını kabul etmeleri ve Beyaz Saray’ı rahatsız etmeyecek kimi çözüm önerileri getirmeleriydi. Böylece Beyaz Saray siyahların seslerini duyuyor izlenimini verebilecek, söylenen sözler de siyahlara “Aslında sorun bizde” mesajı verecekti.

Kitt kolayca söylenebilecek birkaç sözü değil, gerçekleri dile getirmeyi seçti. Sorun aslında gençlerin erken yaşta suça yönelmeleri değildi. Kitt sorunu şöyle özetledi: “Gençler çok kızgınlar çünkü ana babaları kızgın. ABD, anlamadıkları bir savaşın içinde. Toplum bir savaş ile karşı karşıya. Siz gençleri, bu ülkenin en önemli parçasını ölmeye ve sakatlanmaya gönderiyorsunuz. İşte, o zaman onlar sokaklara çıkıyor, ayaklanıyorlar.”

Toplantının ev sahipliğini yapan Dönemin Başkanı Lyndon B. Johnson ve eşi “Lady Bird” Johnson bu sözleri duyunca şok oldular. Toplantı, “Lady Bird” Johnson ve davetli kadınların ülkeleri için kaygı duyan anneler olarak sunulacağı bir sahne olarak düşünülmüştü. Kitt sahnelenmek istenen oyunu altüst etmiş, gerçekleri cesurca dile getirmişti.

Bir siyah kadın, hem de Beyaz Saray’da, hem de kameralar önünde hesap sorma cesaretini göstermişti.  Başkan Johnson ve Eartha Kitt’in karşı karşıya durdukları o an, birbirlerinin gözlerinin içine bakışları bugün hâlâ fotoğraflar ve videolar sayesinde gözler önünde.

Kitt kaldığı otele döndüğünde sözlerinin radyo istasyonlarında yankılandığını ve tüm ülkeye yayıldığını anlayacaktı. Ama toplantının ardından Beyaz Saray’da olanları bilmiyordu. Başkan Johnson müthiş öfkelenmişti. Önce FBI, ardından CIA yönetimini aradı. Eartha Kitt’e yönelik bir karalama kampanyası başlatılacaktı.

CIA hızla bir rapor hazırladı. Kitt’in Avrupa’da bulunduğu süre içerisinde komünistler ve ABD karşıtı güçlerle iş birliği yaptığına ilişkin hiçbir iz bulunamamıştı. Rapor, “kötü mizaçlı”, “kaba ve şımarık bir çocuk”, “düşük ahlak” gibi kötülemelerle doluydu. Böyle olunca FBI devreye girdi: Kitt kara listeye alındı, ABD’de iş bulamaz oldu; on yıl süreyle Avrupa’da yaşamak zorunda kaldı.

Kitt o gün gerçekleri söylediği için pişman olmadı. Yaşadıklarını, “Gerçekleri söylemenin bir hak olduğu söylenen bu ülkede, gerçekleri söyleyenlerin suratına bir tokat atılır ve sonra işleri ellerinden alınır,” diye özetledi.

16 Ocak 2019: Reyda Ergün gerçekleri dile getirdiği ve “Bu Suça Ortak Olmayacağız” dediği için pişman olmadığını söyledi. Tıpkı Eartha Kitt gibi. Yargılandığı İstanbul 36. Ağır Ceza Mahkemesinde şöyle konuştu: “Ben o bildiriye imza atmasam olmazdı. Başka hiç kimseye değil, kendi aklıma, yüreğime, vicdanıma anlatamazdım aksini. (...) İnsanız, küçücüğüz, sonluyuz. Ama her birimizin sesi, önemli, biricik. Tarihe bıraktıklarımız, geleceğe bıraktıklarımız... Susmuyoruz. Gelecek tek sesli kurulmasın diye. Barış talebi demokrasi talebidir çünkü. Sorumluluğumuzdur.”

19 Ocak 2007: Hrant Dink, gerçeklerin ve barışın düşmanları tarafından Agos’un önünde öldürüldü. O da gerçekleri dile getirdiği için hiç pişman olmadı. “Evet, biz Ermenilerin bu topraklarda gözümüz var. Var, çünkü kökümüz burada. Ama merak etmeyin. Bu toprakları alıp gitmek için değil. Bu toprakların gelip dibine gömülmek için!” diyecek denli cesur olduğu için öldürüldü.

Bu dünya yaşanabilir bir yer olacaksa, Eartha Kitt, Reyda Ergün, Hrant Dink ve diğer cesur insanlar sayesinde olacaktır. Sarayları, saltanatları, diktatörlükleri ancak gerçekleri söylemekten korkmayan insanlar yıkabilir.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...