06 Ocak 2019 03:00

Gerçek kesit

Gerçek kesit

Fotoğraf: Envato

Paylaş

“İzleyeceğiniz olayların tümü bu ülkede, bizim ülkemizde, bizim insanlarımızın başından geçmiştir. Gerçek kesitlerini sunduğumuz olayların her an etrafımızda oluşması hatta bizzat bizlerin başına gelmesi her an söz konusudur. Bu olayların gerçek kahramanları halen aramızda bulunmaktadır. Daha mutlu bir yaşam için bu olanlardan doğru sonuçlar çıkartıp toplumsal ilişkilerimizi ve kişisel davranışlarımızı düzenlemek hepimizin görevidir. Şimdi ekranlarınıza yaşanmış bir olayın gerçek kesitini getiriyoruz.”

Flash TV’nin unutulmaz dizisi Gerçek Kesit yukarıdaki cümlelerle başlıyordu, belki hatırlarsınız. Aslında tam bir dizi gibi değildi, gazetelerin “üçüncü sayfa haberleri” kategorisine giren olaylar, çoğu amatör oyuncular tarafından canlandırılıyordu. Her bölümün sonunda kahramanlardan biri mezara biri hapse gidiyordu ve yine her bölümün olmazsa olmazı küllükleri dolduran sigaralar ve kötülerin durmaksızın içtiği biralardı. İşlediği ağır drama rağmen takipçileri için bulunmaz bir gece yarısı eğlencesiydi, Türkiye televizyonlarında çıplak ayak gösteren ilk ve tek dizi olarak tanımlardık o zamanlar. Dizideki kahramanlardan esinlenerek Recep İvedik’i yaratan Şahan Gökbakar zengin oldu, ekonomik sıkıntılar nedeniyle TÜRKSAT’a ödeme yapamayınca geçen hafta Flash TV’nin yayını kesildi. Ama hemen sonra “Son günlerde yaşanan gelişmeler nedeniyle Flash TV yönetimi Gerçek Gündem ve Gece Hattı programlarını yayından kaldırmıştır. Kamuoyuna duyurulur” açıklaması geldi, yayın devam etti.

Ekonomik kriz nedeniyle bazı kanalların ve gazetelerin kapanması beklenen bir durumdu, devamı gelecek elbet. Geçen haftanın başında Kral TV’nin kapanacağı söylentileri yayıldı. Sözcü grubuna ait, adının Açık Mert Korkusuz sözcüklerinin baş harflerinden oluştuğunu iddia eden tartışmalı spor gazetesi kapandı. Artan dövizle birlikte kağıt maliyetlerinin yükselmesi, dağıtımın tekel haline gelmesi, düşen reklam gelirleri, dijital ortamda içeriğe bedava erişim olanaklarının etkisi yadsınamaz ancak tek neden bunlar değil.  Ezhel’in tutuklandığı, Hadise’nin dekoltesinin sansürlendiği bir ortamda müzik kanalı işletmek manasız. Siz müzik ödüllerinde “Bu hayatın heyecanı meyecanı yok”la coşarsınız ama Gazapizm dinleyicisini tanıdığından “Saygın adamları korku basacak, ölüler dirilerden çalacak” diye şarkı yapar, sadece Youtube’da 22 milyondan fazla izlenir.

Muhalefet, Meclis Başkanlığından istifa etmeden İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı adayı olan Binali Yıldırım için  “Anayasa’ya aykırı ama seçimi bunun üzerinden götürecek değiliz” sözlerinden ibaret değil. Adaletsizliğe öfkeli dipten gelen ama örgütlü olmayan büyük bir kitle var, buna AKP’nin seçmen tabanı da dahil.

Birlikte televizyon izlerken kanallar arası geçişte Flash TV’ye denk gelip duraksamadığına tanık olmadığım kimse yok. Sürekli eğlence, göbek atma, halay çekme halinin, tanık olunan garipliklerin cazibesi en az beş dakikalık bir sohbetin konusu olması da cabası. Meğer Flash TV’nin sabah ve akşam haberlerinde “muhalefet” sayılabilecek denli habercilik yapılmaktaymış. Ben izlemiyordum, RTÜK de habersizmiş belli ki ama Saray yakalamış. Haber bültenleri ve programlar kaldırılınca yayına devamın önü açılmış. Denilebilir ki bugünkü iktidar için Flash TV bulunmaz nimet, hedef kitlesini “yeni kentli, orta ve orta altı gelir grubu, kadın, orta yaş” olarak tanımlayan, “genelev kadınından cami imamına kadar herkesi kucaklamak isteriz” diyen ve bir nevi antidepresan işlevi gören bir kanaldan ne istenir ki? Ama işte olmuyor ratinglerde adı anılmasa da haberlerde sarf edilen iki-üç cümle tüyleri diken diken edebiliyor.

Flash TV ülkenin ilk kurulan özel kanallarından biri, 24 yıldır mucizevi bir dirayetle  yayın yapıyor. Ne siyasi ve ekonomik krizler atlattı. Bursa’da tekstil ve inşaat işleri ile uğraşan Sahibi Ömer Göktuğ, Erdoğan’ın girdiği ilk TV Stüdyosu bizim stüdyolarımızdır diyecek kadar iddialı ancak sonunda “Başbakan olup girdiği ilk Bakanlar Kurulunda arkadaşlarına ‘Benden uzak durmalarını, yokluğa mahkum etmelerini’ söylemiş” diyor, kaynağı iki bakan. Medyaradar’dan Alev Gürsoy Cimin’in basın özgürlüğüne ilişkin sorusuna ise “Evet… Ülkemizde sonsuz bir basın özgürlüğü var. Çok mutluyuz. Keyfimize diyecek yok… Oldu mu? İsterseniz kafayı yemeden konuyu değiştirelim” diye nokta koyuyor.

Karar gazetesi isim vermeden ilanlarının engellediğinden şikayet ettiği 12 Kasım bildirisinden sonra Basın İlan Kurumunu, Reklamcılar Derneğini, Reklamcılık Vakfını değil geçen hafta bizzat Erdoğan’ı ziyaret etmiş. Görüşme olumlu geçmiş, Cumhurbaşkanı da sıkıntılarını dile getirmiş. Aslında çözüm basit haber olmayınca sıkıntı da olmuyor. Oynamak serbest, oynayın. Aydın Ünal “İslamîleştiremediğimiz” televizyon, şimdi toplumun edebini, ahlakını, değerlerini, kutsallarını tehdit ediyor... Olmasaydı sonumuz böyle” demişti (Yeni Şafak, 23 Kasım 2017) ama belli ki artık konu o bile değil. Umalım ki  azz sonra hapisteki mahkumların duygularına tercüman olmaya çalışan Dilberay’la Kadere Mahkumlar başlar.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa