05 Ocak 2019 00:20

Yeni yıl; Ne Man Adası, ne Malta!

Yeni yıl; Ne Man Adası, ne Malta!

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Yeni yıla yeni umutlarla girilir…

Mesele takvim değil elbet…

Umut da fakirin ekmeği değil.

Umut hedeftir…

Takvim de gerçek.

Umut geleceği kazanma mücadelesinin içinde gizli değilse boş bir hayaldir.

Ve yeni yıla umutla girilecekse en çok bu yıl hak ediyor onu…

2019 yani.

Eskinin birikmiş bir çuval sorunudur Noel Baba’nın sırtındaki çuvalda şişen…

İşsizlik, enflasyon, düşük ücretler, hayat pahalılığı… Sendikasızlık, haksızlık, hukuksuzluk, adaletsizlik… Kadın cinayetleri, işçi cinayetleri, doktor cinayetleri, üniversitede hoca cinayetleri, kanayan yara Kürt sorunu…

Patlama ögelerini toplayıp bir dünya olmuş sorunlarını çözmekse yeniyi bulmanın yolu, o halde pusulayı şaşırmamaktır gerekli olan.

Meselenin derinde olduğunu unutmadan hazırlanmalı gelecek güzel günlere…

Çünkü karmaşık kılınmak için çokça yanıltı direği dikilmiş oraya bura…

Yani üç beş ÖSO’nun çete döküntüsü değil mesele…

Taksim Meydanı’nı işçilere, halka kapatıp, çetelere açanları unutmadan kızalım kime kızacaksak. Ve mesele kızmak değil, hesabını soracak gücü biriktirme çabasıdır elbette…

Onların arkasındaki güçler unutulmadan ve yanılsamaya düşmeden yürümeli bu yolları.

Mesela o Taksim Meydanı’nda ÖSO bayrağı açanlara demediğini bırakmayıp, dahası bir oradan hareketle Suriyelilere karşı düşmanlık tohumları ekenlerin, dönüp Kürt düşmanlığı yapmaları şaşırtıcı değildir.

Ulusal kanaldaki Halil Nebiler gibi…

Diyarbakırlı bir Kürt olan, yılların hukukçusu, İnsan Hakları Savunucusu, Eski Diyarbakır Baro Başkanı ve birkaç dönemdir CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu’nun paylaştığı onca Türkçe twreet yanında bir de Kürtçe yazdığı yeni yıl mesajı karşısındaki tavır da aslında ÖSO’culuğun başka bir halidir.

Ne diyeceğiz şimdi?

Irkçılık ve faşizm yatkınlığının kriteri yaşamın doğal akışındaki günlük reflekslerde gizlidir…

İktidardan güç ve destek alarak Taksim Meydanı’na çıkan ve orada ÖSO bayrağı açanlara söylenecek söz de faşizme yatkınlığın ipuçlarını verir. Kimin ta kendisi olunur…

ÖSO’ya karşı çıkıyormuş gibi yapıp kin ve nefret saçıp, Suriyeli düşmanlığı yapmanın solculuktan sayıldığı bir ortamdan ancak zehirlenmiş ruhlar çıkar ve bu ne kadar gelişirse, insanlık o kadar nefes darlığı çeker, pis hava solur.

Yılbaşında ÖSO bayrağı açılan Taksim Meydanı’nda işçilerin kanı, gençlerin canı var…

O meydanda yeniden dalgalanacaksa emeğin ve özgürlüğün bayrağı; bu evinden, yurdundan, kökünden koparılmış Suriyelilere kin ve nefret yağdırmakla olacak iş değil.

Daha derinleri dikmeli bakışlarımızı…

IŞİD’in, ÖSO’nun ve elbette onun iç ve dış bağlantılarının stabil yol döşeyicileri unutulmadan, nedenleri ve sonuçları atlanmadan yürünebilirse ulaşılabilir ve doğru bayrak altında toplanılabilir…

İktidarın icraatlarını gizlemenin perdesi edilmiş bu illüzyon tehlikelidir. ÖSO bayrağının alternatifi başka bir ulus, başka bir dil, başka bir din bayrağı dalgalandırma tuzağı olarak çıkıyorsa karşımıza, bu tuzağa düşmeden ufka yönelmeli…

Yeni bir yılda umutsa peşinden koşacağımız, yani yeni gelecek, yeni bir dünyaysa kurmanın derdine olduğumuz, o halde unutmamalı ezen ve ezilen çelişkisini…

Misal Müdür Bey’in çikolata kutusunu, (BUSKİ Müdürü) atılan yerden, iğne iplik kutusu yapmak için almış 15 yıllık temizlik işçisinin işine tazminatsız son vermenin peşine düşeceğiz, yolsuzluk, hırsızlık, rüşvet deryasında yüzenleri unutmadan…

17-25 Aralık’ı aklamış, ayakkabı kutularındaki dolarları evinde saklamış bir banka müdürünün yaptıklarını olağan gören yargının, başka bir müdür beyin çikolata kutusunu iğne iplik koymak için alan 15 yıllık işçiyi tazminatsız işten atmasının derdine düşmeyenin yanılgılarıdır bizi bu gün bu çıkmazda bekleten çelişki…

Hemen her alanda çelişki ve çatışma yaşanan bir eski yıldan devir kalan sorunları bir kenara atamayacağımıza göre, çözmek üzere tarihin bu sorunlarını bir bir ele alarak yakacağız umudun meşalesini.

Ne MAN Adası ne de MALTA!

Erdoğan, Binali Bey ve mahdumlarının ve onlarla kader birliği etmiş olanların MAN Adasında karar kıldıklarının kamuoyu tarafından öğrenilmesinden bu yana için için işleyen bir süreç yaşandığı anlaşılıyor. Sabancılar da MALTA da karar kılmış…

Onlar ada arıyor sığınacak… Biz bir dünya kazanmanın çabasındayız. Çünkü dünya işçilerin, emekçilerin, ezilenlerin, mazlumların dünyası…

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...