Kadına yönelik şiddetin önlenmesi
Fotoğraf: Envato
2017 yılında Türkiye’de 409 kadın öldürülmüştü. Biz de Evrensel’de, 4 Ocak 2018 tarihinde yayımlanan “409 kadın katledildi” başlıklı yazımızda kadına yönelik şiddet konusunu işlemiştik.
Kadına yönelik şiddet 2018 yılında da devam etti. 2018 verileri de bunu gösteriyor. “Kadın cinayetlerini Durduracağız Platformu”nun verileri bunu gösteriyor.
Platform verilerine göre, 2018 yılında aylara göre kadın cinayetleri şöyle:
Ocak 28, şubat 47, mart 25, nisan 30, mayıs 37, haziran 39, temmuz 37, ağustos 41, eylül 45, ekim 34, kasım ayında da 31 kadın katledilmiştir. Böylece sayı, aralık ayı hariç 394’tür (http://kadincinayetlerinidurduracagiz.net/kategori/veriler?sayfa=1).
Her gün, en az bir kadın öldürülüyor.
Bilindiği gibi, “Kadına Yönelik Şiddet ve ev içi şiddetin önlenmesi ve bunlarla mücadeleye ilişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi (İstanbul Sözleşmesi)” 2011 yılında kabul edildi ve 2014 yılından beri yürürlüktedir. Bu sözleşemeye uyum bakımından “6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun” da 2012 yılından beri yürürlükte. Ancak şiddet sona ermiyor ve şiddetin sona ermesi için alınan/alınması gereken, önlemeye, korumaya, yargılamaya yönelik önlemler etkili ve yeterli değil. Sözleşmeye göre, ev içi şiddet, taciz amaçlı takip, tecavüz dahil cinsel şiddet, cinsel taciz, zorla evlendirme, kadınların sünnet edilmesi, kürtaja ve kısırlaştırmaya zorlama suçtur (https://rm.coe.int/168046fc89). Ama bu tür eylemlerin bazıları ülkemizde sıklıkla işleniyor.
Tüm insanların haklara sahip olmak bakımından ve yalnızca haklar bakımından değil insan onuruna sahip olmak bakımından da eşit olduğu vurgusu, İnsan Hakları Evrensel Bildirisi’nin 1. maddesinde vurgulanır. Bildiride ayrımcılık yasağı da yer alır. Eşitlik ilkesi, bir temel ilkedir.
Kadına yönelik şiddetin temelinde işte bu eşitlik ilkesinin kabul edilmemesi ve inkarı yer alır. Hükümetlerin görevi eşitlik ilkesinin gerektirdiklerini yerine getirmektir. Kadınlara karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Uluslararası Sözleşmesi (CEDAW) 4. maddesi, eşitliğin sağlanması ve ayrımcılığın önlenmesi bakımından, kadınlar lehine alınacak pozitif önlemlerin eşitlik ilkesinin ihlali anlamını taşımayacağına amirdir.
Kadına yönelik şiddeti durdurmak ve ortadan kaldırmak mümkün ve olanaklıdır.
Bunun için yüksek bir politik iradeye ve bütüncül politikalara ihtiyaç var.
Öncelikle devlete, hükümetlere, bakanlara, bakanlıklara düşen sorumluluklar var.
Yasa uygulayan kamu görevlilerine… Başta eğitimci olarak öğretmenlerimize, sosyal hizmet uzmanlarına, polise, savcıya, hakime…
Seçilmişlere, milletvekili, belediye başkanı ve diğer seçilmişlere, muhtarlara…
Sonra da insanlar olarak, hepimize…
Ve elbette erkeklere.
Babalara, abilere, amcalara, dayılara, komşulara… Herkese…
- Sonrası... 22 Haziran 2023 04:20
- İnsan hakları standartları ve değişim 15 Haziran 2023 04:10
- İnsan haklarının korunması sorunu 08 Haziran 2023 04:21
- Yeni bir güne uyanabilmek: Yaşamak! 01 Haziran 2023 04:21
- AYM kararlarına uyum ve uygulama sorunu 25 Mayıs 2023 04:22
- PKK ve ETA'nın savaşı ve aileler 18 Mayıs 2023 04:19
- Yeşil Sol Parti Çankaya'dan: Sekiz paragrafta atılacak devrimci adımlar 11 Mayıs 2023 04:41
- AİHM kararlarına uyum göstermek 04 Mayıs 2023 04:19
- Hukukun üstünlüğü ve demokrasiye saygı ihtiyacı 27 Nisan 2023 04:21
- Devletin savaş harcamaları üzerine 20 Nisan 2023 04:18
- Cumartesi Annelerinin toplanma özgürlüğü, polis ve Anayasa Mahkemesi 13 Nisan 2023 04:01
- Yeni dönem mi? 06 Nisan 2023 04:21