20 Aralık 2018 00:40

İsrail-Lübnan sınırında bilek güreşi

İsrail-Lübnan sınırında bilek güreşi

Fotoğraf: Envato

Paylaş

İsrail, geçtiğimiz haftalarda “Lübnan sınırından İsrail içlerine uzanan tüneller olduğu” gerekçesi ile Kuzey Kalkanı adı verilen bir operasyon başlattı. Lübnan-İsrail sınırı şimdilik sakin ancak hâlâ gergin. 

Bir süredir devam eden operasyon çerçevesinde sınırın İsrail tarafında tünel aramaları ve bulunan tünellerin imhasına yönelik çalışmalar sürüyor.

Sınırın Lübnan tarafında ise, suçlamaların hedefindeki Hizbullah başta olmak üzere siyasi hareketler ve Lübnan ordusu gidişatı yakından izliyor.

Şimdilik sınırın iki tarafında da geniş çaplı bir saldırı veya çatışma olasılığının oldukça düşük olduğu görüşü hakim ancak gidişat birçok olasılığa gebe. 

Sınırda iki tarafın ordusu da takviye güçlerle destekleniyor. Yeni siperler oluşturulduğu, devriye sayılarının arttırıldığı biliniyor. 

İki taraf da iki ülkeyi ayıran dikenli tellerin iki tarafına konuşlanmış ve taraflar arasındaki mesafe birkaç metreye kadar düşmüş durumda. 

Nitekim hafta başında Lübnan ordusunun sınırdaki güçleri bir kez daha alarma geçti. İsrail tarafının sınırdaki dikenli tellerin bir kısmını yeniledikleri bir noktada taraflar arasında sözlü tartışma yaşandı. Lübnan ordusunun devriyeleri dikenli tellerin Lübnan topraklarına geçtiğini savundu. 2006 savaşının ardından sınırdaki durumu gözlemlemek ve korumakla yükümlü olan UNIFIL devriyelerinin araya girmesi ile gerginlik yatıştı. UNIFIL sınıra takviye gönderdi.

Bir önceki hafta da sınırdaki İsrail devriyeleri aynı bölgedeki Lübnan ordusu devriyelerini uyarmak için havaya ateş açtı. Bir kez daha alarm durumuna geçildi, UNIFIL araya girdi ve gerginlik bir kez daha yatıştı.

Sınırdaki durum genel olarak bu şekilde, ancak Lübnan-İsrail gerginliği ne sınırdaki durumla ne de tünellerle sınırlı. Yine tansiyonun yükselmeye devam etmesi halinde UNIFIL’in varlığı da gerginlikleri yatıştırmaya yetmeyebilir.

Son gelişmelere bakılırsa İsrail tarafının tansiyonu yükseltmekten geri durmayacağı söylenebilir. 

İsrail Başbakanı Netanyahu, mevcut gerginliğe ABD ve Rusya gibi büyük güçlerin dahil olması için girişimlerde bulunmaya başladı.

Son olarak Rusya’ya çağrı yapan ve Moskova’ya bir heyet gönderen Netanyahu, Rusya’dan Lübnan’daki İran varlığının ve Hizbullah’ın önünün alınmasını istedi. Sonuçta Rusya, Suriye’de İran ve Hizbullah ile aynı cephede.

Bu girişimlere karşılık Rusya’dan, “İsrail, güvenliğini ve topraklarını koruma hakkına sahiptir ancak taraflar 2006’daki savaşı bitiren anlaşmaya riayet etmeli ve provokatif adımlardan uzak durmalı” vurgusu yapılan bir cevap geldi.

Tünel gerginliğinin önümüzdeki günlerde Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyine taşınması ihtimali de var. 

Bütün bunlar olurken Lübnan da BM’deki elçisi vasıtasıyla İsrail’e karşı lobi faaliyetlerine başladı.

Lübnan içinde ise, eski başbakan ve yeni hükümeti kurmakla görevli Saad Hariri’nin liderliğini yaptığı Müstakbel Hareketi dahil siyasi hareketlerden İsrail karşıtı açıklamalar yapılıyor. Her ne kadar ülke içinde Müstakbel Hareketi başta olmak üzere birçok siyasi hareket Hizbullah karşıtı olsa da, söz konusu İsrail olduğunda benzer söylemler öne çıkıyor. Mesela Hariri, “Ne Lübnan ne de İsrail bir savaşın başlamasını istemez ancak İsrail hava sahamızı ve su kaynaklarımızı birçok kez ihlal etti” dedi.

Lübnan ve İsrail hâlâ teknik olarak savaş halinde ve Lübnan topraklarının bir kısmı hâlâ İsrail işgali altında. Bunun yanı sıra İsrail, Suriye’ye yönelik hava saldırılarını Lübnan hava sahasını kullanarak yapıyor. Bir de iki ülke arasında su kaynaklarının paylaşımı sorunu var. 

İsrail için ise, varlığına tehdit olarak gördüğü Hizbullah’ın (dolayısıyla İran’ın) Lübnan içinde giderek güçlenmesi kabul edilemez. 

Yine Lübnan içindeki gelişmelerle birlikte Hizbullah’ın bir süredir Lübnan ordusu ile birlikte hareket ettiğini ve Hizbullah’a yönelik saldırıların Lübnan’a yapılmış saldırılar olarak değerlendirileceğine dair açıklamalar yapıldığını hatırlamakta fayda var. 

Yazının başında belirttiğimiz gibi bir savaş veya büyük çaplı çatışma riskinin düşük olduğu görüşü yaygın ancak tansiyonun da kolay kolay düşmeyeceği aşikar. 

Son gelişmelere bakıldığında İsrail’in tünel gerginliğini uluslararası platforma taşımak için girişimlerini arttırması beklenebilir. 

Özellikle Trump yönetiminin İran’a yaptırım hamlelerine Hizbullah’ın da dahil edilmesi İsrail tarafından memnuniyetle karşılanmıştı.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...