19 Aralık 2018 00:56

'Yerlilik ve millilik' dene dene 'içeride de dövizle borçlanma'ya gelindi!

'Yerlilik ve millilik' dene dene 'içeride de dövizle borçlanma'ya gelindi!

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve AKP propagandası, hangi sorun gündeme gelse, “yerlilik ve millilik” demeden söze başlayamıyor. Ama iş eyleme dökmeye gelince tam tersi yapılıyor.

Tıpkı lafta “Kriz miriz yok, bu dış ve iç düşmanların uydurmasıdır” propagandası sürdürülürken; Hükümetin ekonomiye dair aldığı her kararın ve her hedefin “Giderek derinleşen bir ekonomik krizin içinde olduğu” gerçeğini kabul ediyor olması gibi!

Nitekim “millilik ve yerlilik” üstünden hayt huyt edilip sağa sola tehditler savrulurken, ekonomide her şey dolar ve avro ile ölçülüp, ona göre değerlendiriliyor. Halka, “Dolardan avrodan uzak durun, yerli paramızı kullanın” diyen Erdoğan ve hükümeti, iş gerçeklere geldiğinde, “İçeride de dövizle borçlanmak” için yeni bir kampanya başlattı.

YABANCI DOLAR LOBİSİNE KAYMAK, YERLİYE AYRAN!

Hazine ve Maliye Bakanlığı bu amaçla, “bireysel yatırımcılara” (Siz bunu yerli dolar lobisine diye anlayın) 1 yıllık vade için yüzde 4 faizle dolar, yüzde 2.5 faizle de avro tahvili satacak.

Oysa Hazine ve Maliye Bakanı Albayrak her vesile ile, “Döviz ödemeleri  konusunda bir sıkıntı yok” diyordu. Ama bunu derken de yabancılardan dolar ve avro almak için ihaleler açıyordu. Nitekim ekim ayında yapılan ihalede doların faizi yüzde 7.5’ti, 2026 tarihli tahvillerde bile doların faizi yüzde 5.25’ti.

Bu yabancı “faiz lobisi”ne verilen yüksek faizlere karşın içeride dolar için yüzde 4, avro için yüzde 2.5 faiz verilerek, “daha ucuz kaynak” sağlanması amaçlandığı anlaşılmaktadır.

Ancak yabancıya daha çok faiz, neredeyse yarısı kadar faiz verilmesi, yabancı faiz lobisine büyük avantaj sağlamaktadır.  

DEMEK Kİ ‘YERLİLİK VE MİLLİLİK’ BOŞ LAFMIŞ!

İktisatçılar hükümetin dolar atağını, “Hazinenin bankalarla dolar ve avro konusunda rekabete girmesi” olarak değerlendiriyorlar. Çünkü bankalar, avroya yüzde 2, dolara yüzde 2.5 faiz vermektedir.

Burada tartıştığımız “dolara ve avroya yüksek faiz” sorununun bir boyutu da Hazinenin “İçeride de dövizle borçlanması”dır.

Ancak bugüne kadar vatandaş, Cumhurbaşkanı ve hükümetinin çağrılarına ve vaatlerine inanmadığı için dövizini piyasaya çıkarmamıştır!

Vatandaş bu sefer Hazine bakanlığının vaatlerine güvenip yastık altındaki dövizi çıkaracak mı, bunu da yakında göreceğiz. Ama bütün bunların ötesinde Hükümetin “İçeride dövizle borçlanma” girişiminin “yerlilik millilik çağrıları”yla taban tabana zıt olduğu gibi, “Türk Parasının Kıymetini Koruma Kanunu” ve  Cumhurbaşkanlığının çıkardığı “dövizle mücadele karar ve kararnameleri”ne aykırı olduğu da apaçıktır.

‘YOKSULDAN ALIP ZENGİNE VERME’ POLİTİKASI

Gelinen yerde şunu söyleyebiliriz: Bir yandan Erdoğan önderliğinde “millilik ve yerlilik” propagandası etrafında vatandaşın aklı karıştırılıp karnı boş lafla doyurulmaya çalışılırken hükümet, “yerlilik ve millilik”le hiç bir ilgisi olmayan kararlar almaktadır. Oysa hükümet, Erdoğan’ın ağzından çıkanı yasa kabul eden bir hükümettir ama aldığı kararlarla bu hükümet, bırakalım “yerlilik ve milliliği”, Türkiye’yi uluslararası sermayeye daha sıkı bağlayan kararlar almaktadır.

Demek ki lafa değil icraata bakmak gerekiyor.

İcraatta, uluslararası sermayeye daha çok bağlanma doğrultusunda kararlar alındığına göre, Erdoğan’ın ya olup bitenden bihaber olması ya da “Siz öyle yapın ben böyle konuşayım” diyen popülizmin batağı içinde olduğunu söylemek gerekir. Ama Erdoğan’ın kişiliğini dikkate aldığımızda, onun olup bitenin farkında olmadığını söylemek aşırı saflık olur. Bu yüzden de hükümet, “Sermayenin gemisini yürütmek” için bir yandan geminin yüzmesini engellediği düşünülen işçi ve emekçilerin kazanımlarını bu gemiden atarken; öte yandan (Gemiyi harekete geçirmek üzere) uluslararası sermaye ve yerli uzantılarından “Borç yakıt almak” için onlara yeni imkanlar sunmaktadır.

“İçeride dövizle borçlanma”ya yönelmek, krizin derinleşmede katettiği mesafeyi gösterdiği gibi hükümetin çaresizliğinin boyutlarını da göstermiştir. Ve tabii “millilik ve yerlilik”in halkın gözbağı olarak kullanılmak üzere uydurulmuş bir formülasyon olduğunu da!

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...