18 Aralık 2018 03:00

Rusya'nın notası, operasyonun rotası

Rusya'nın notası, operasyonun rotası

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Geçen hafta Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Fırat’ın doğusuna operasyonun yakında başlayacağını açıklamasından sonra en dikkat çekici gelişmelerden biri de Rusya’nın, Suriye’de Kürt bölgesindeki askeri varlığı konusunda ABD’ye bir nota göndermesi oldu. Notada ABD’nin bölgedeki askeri varlığının Suriye’de barışçıl geçişe hizmet etmediği ve ayrıca IŞİD’e karşı mücadeleyi sekteye uğrattığı uyarısı yapılıyor.

Öncelikle Rusya’nın, bölgedeki askeri varlığını IŞİD’e karşı mücadele ile açıklayan ABD’ye gönderdiği notadaIŞİD’e karşı mücadeleyi sekteye uğrattığı uyarısı/eleştirisi yapması dikkat çekici. Çünkü Rusya’nın notasının temelsiz olduğu söylenemez-ki, bir süreden beri sahadan gelen haberler ABD’nin IŞİD’in varlığının devam etmesini bölgedeki askeri varlığını kalıcılaştırmanın bir dayanağı haline getirmeye çalıştığına işaret ediyor.

Ama asıl önemlisi, ABD’nin bölgedeki askeri varlığının Suriye’yi istikrarsızlaştırdığı, barışçıl geçişe hizmet etmediği uyarısı. Çünkü bu uyarı, Erdoğan’ın yakında başlayacağını söylediği operasyonun şifrelerini çözmek bakımından da büyük önem taşıyor.

Operasyonun şifrelerini çözmenin ilk adımında Afrin operasyonu var. Hatırlanırsa Cumhurbaşkanı Başdanışmanı İlnur Çevik, “Rusya hava sahasını açmasa İHA bile uçuramazdık” demişti bu operasyon için.

Öyleyse soralım: Rusya, ABD güçlerinin bulunmadığı ve sınır bölgelerinde kendi güçlerinin konuşlanmış olduğu Afrin’e operasyona neden izin verdi?

Çünkü birinci olarak, Kürtlerin gücünün sınırlanmasının onları Suriye rejimi ile anlaşmaya zorlayacağı hesabını yapıyordu. Ve daha önemlisi ise, bu adım artık NATO üyesi Türkiye’nin Kürtlerin ABD ile işbirliği yaptığı bölgelere yönelmesinin önünü açacak, başka bir deyişle ABD ile Türkiye’yi karşı karşıya getirecekti.

İkinci adımda İdlib mutabakatı vardı. Çünkü İdlib’de belli bir uzlaşı sağlanmadan dikkatlerin Fırat’ın doğusuna devrilmesi mümkün değildi-ki, daha önce defalarca belirttiğimiz gibi bu mutabakattan sonra Rusya ve İran cephesinden yapılan açıklamalarda Suriye’de asıl tehdidin Fırat’ın doğusu ve buradaki ABD varlığı olduğu vurgusu öne çıkmaya başladı.

Bu gelişmeler beklendiği gibi Erdoğan iktidarının da Fırat’ın doğusunu yeni hedef olarak belirlemesinin önünü açtı. ABD’nin Menbiç’te ortak devriye programı gibi gerilimi azaltmaya yönelik hamleleri de gerilimin adım adım tırmandırılmasını engelleyemedi. Ve böylece operasyonun yakında başlayacağı açıklamasına kadar gelindi.

Öyleyse bu gelişmelerle birlikte düşünüldüğünde Rusya’nın ABD’ye notası, Türkiye’nin olası operasyonuna bir ‘yeşil ışık’ olarak da değerlendirilebilir.

Ancak burada şu nokta da göz ardı edilmemelidir: Rusya Fırat’ın doğusundaki tehdidi buradaki ABD varlığı ile açıklıyor olsa da Cumhurbaşkanı Erdoğan “hedefimiz ABD askeri değil” demektedir. Bu durum Rusya’nın beklentisinin aksine Türkiye’deki iktidar ile ABD arasında kimi pazarlıkları mümkün kılmaktadır.

Türkiye’deki ekonomik kriz ve yaklaşan yerel seçimler düşünüldüğünde Erdoğan iktidarının ABD’nin bölgedeki varlığı için sorun yaratmayacak ancak iç politikada kendisini güçlendirecek sınırlı bir operasyon için pazarlık yapması ihtimal dışı değildir. Çünkü Erdoğan iktidarı, milliyetçi duyguları körükleyerek ekonomik krizi geri plana itmek, savaş ve şovenizm üzerinden cumhur ittifakındaki çatlakları tamir etmek, CHP ve Akşener’in İP’ini operasyona yedekleyerek etkili bir muhalefet yapmalarını engellemek ve yine HDP ve demokrasi güçleri üzerindeki baskı politikalarını arttırmak için böylesi bir operasyona fazlasıyla ihtiyaç duymaktadır.

Ancak burada bir kez daha altını çizmek gerekir ki, bugüne kadar yapılan bütün operasyonlar sorunun etki alanını büyütmekten ve sorunu daha da derinleştirmekten başka bir sonuç doğurmadı. Çünkü savaş ve ölüm, baskı ve tutuklama, yıkım ve zorla yerinden etme her defasında sorunun yeniden ve daha büyük ölçekli olarak kendini üretmesine yol açtı. Bu gerçeği görmek için sorunun otuz küsur yıl önce başladığı nokta ile bugün geldiği yere bakmak yeter de artar. O yüzden bugün Fırat’ın doğusuna operasyon ısrarı, ülkenin değil ancak iktidarın çıkarları ile açıklanabilir.

Sonuç olarak, Rusya’nın notası her ne kadar Türkiye’ye yakılmış bir ‘yeşil ışık’ gibi görünse de aslında Türkiye’yi ABD ve Rusya arasındaki gerilimin orta yerine doğru sürüklemektedir. Daha da önemlisi olası operasyonun rotası ülkenin değil, iktidarın çıkarlarına göre ayarlanmış durumdadır.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...