18 Aralık 2018 01:40

Yalandan kim ölmüş ki?!

Yalandan kim ölmüş ki?!

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Burjuva siyaseti güzel ve inandırıcı yalan söyleme sanatıdır. Kaçınılmazdır; nüfusun ezici çoğunluğunu üstelik bu çoğunluğu öldüresiye sömüren küçük bir azınlık adına yönetmeye soyunmuşsanız, yalandan başka çareniz yoktur. Değilsinizdir, ama kendinizi çoğunluğun temsilcisi gibi göstermek zorundasınızdır, ne yapacaksınız? Yalan tek çıkar yoldur. Gerçekleri, takla attırarak yansıtmalısınız. Çünkü gerçeği söyleseniz, dokuz köyden kovulacaksınızdır. Değiştirirsiniz. Gerçek değişmeyecektir, ama siz değişik olduğuna inandırmaya çalışacaksınız. Zor iş olmakla kalmaz, “sanat”tır.

Burada burjuva siyasetçilerin imdadına geleneksel ön yargılar ve cehalet yetişir. Halkı küçümsemek bize uzak olsun, kör inanışlarla ön yargıların varlığını kabullenmenin halkı küçümsemekle ilgisi yoktur.

Zamanında ilk kez aya gidildiği ve gezegende zıplayarak yürüyen N. Armstrong oradan fotoğraflar gönderdiğinde “tövbe tövbe” deyip az inanmayan çıkmamıştı. Daha önceleri ise dünyanın tepsi gibi düz olduğuna inanılıyordu. Şimdi bu tür kör inançlar kırıldı, ama başkaları yok mu? Cinlerle periler, hayaletler, çağrıldığında geleceğine inanılan ruhlar... ve daha pek çoğu. Dünyanın pek çok köşesinde hâlâ okullarda evrim teorisi okutulmaz, yasaktır. Ancak hücre klonlamalar, insanların genetik haritalarını çıkarmalar, hatta organları, örneğin kalbi yapay olarak üretmelerle bilim öylesine gelişmiştir ki, ön yargıların alanı giderek daralmaktadır. Buna rağmen, yalanların inandırıcılığı için onlardan hâlâ yararlanılır.

Geçenlerde I. Dünya Savaşı’nı çıkaranlar, savaşın bitişini anmak üzere, barış diyerek bir araya toplandılar. Amerikalılar, Fransızlar, İngilizler, Almanlar... Şimdi nadim olsalar “ehh..” diyeceksiniz. Ama hâlâ dişlerinden tırnaklarına kadar silahlananlar yine onlar. Gel de inan!

Biz farklıyız tabii! Biz, savaş deyince savaşa gideriz. Şimdi Sn. Cumhurbaşkanı “Birkaç gün içinde Fırat’ın doğusu” diyor. Seçim öncesi gerekli görünüyor. Çünkü kriz iktidarı yiyip bitiriyor.

“Her türlü teröre karşıyız” deniyor. Uzun süre IŞİD’e karşı olunmamıştı gerçi! Ve ÖSO? Onlar terörist değil mi? Suriye ve Rusya da onları terörist sayıyor. Peki HAMAS? Onunla PKK’nin ya da PYD’nin farkı, biri Filistinliyken diğerinin Kürt oluşu yanında birincinin siyasal İslamcı olmasından başka ne ki? İslam denince, onun da elinde Suriye’deki PYD gibi silah olmasına karşın, PYD sayılırken, o neden terörist sayılmıyor?

Star, “Dünya Aramiler Konseyi Başkanı”yla söyleşi yapıyor: “PYD zulmüne Süryani İsyanı”. Başkan “Kendilerinin sandıkları topraklarda hiçbir varlıkları yoktu. Topraklarımıza el koyup..” diyor. Söyleşiyi yayınlayan Star, bu topraklarda 1071’den önce tek bir Türk olmadığını bilmez mi? Ve Mardin, Midyat örneğin yakın zamana kadar Süryani doluyken, şimdi kaç Süryani kaldı?

Kriz dedik. Fena vuruyor. Ama yönetici beyefendiler enselerini karartmıyorlar! Tarım Bakanı, AKP sanki tarımdan geriye bir şey bırakmış, örneğin en son şeker fabrikalarını satarak pancarcıyı bitirmemiş gibi, “Türkiye tarımsal hasılada Avrupa 1’incisi.” diye övünüyor. 16 yıl önce tarıma 1.8 milyar destek veriliyormuş, şimdi 14.5 milyara çıkmış! TL ne kadar değer kaybetti, söylemiyor!

Ankara’da tren kazasının olduğu gün C. Bşk. “2. Yüz Gün Programı”nı açıklamaktaydı. Peki, “1. Yüz Gün Programı”nın sonucunu bilen var mı? Dolar uçmuş, hükümet yeni yatırımları durdurmuştu. İlk yüz günde ne yapıldı ki, 2’incisinde yapılacak olsun?

Ancak Denizli’de konuşurken C. Bşk. yine Türkiye’nin nasıl büyüdüğünü anlattı. Türkiye büyüyor mu? Eskiden Türkiye büyüyor ama emekçilerin ücret ve maaşlarıyla fileleri küçülüyordu. Şimdi tekellerin kârları artıyor hâlâ ama Türkiye hepten küçülüyor! Sanayi üretimi üç çeyrektir üst üste düşüşte. Dolar ağustosun yüzde 30-40 üzerinde diye sevinmelerde beyefendiler!

Kılıçdaroğlu işçileri tepki vermeye çağırınca,”sarı yelek” tedirginliğiyle, C. Bşk.: “Bir kendini bilmez, haddini bilmez, edep yoksunu, TV’den çıkmış sokağa davet ediyor. Ahlaksıza bak.”

Bu hakaretlerin onda birini Kılıçdaroğlu etmiş olsaydı, ne olurdu? MAN Adası belgelerini açıkladı diye adam milyonu aşkın tazminata mahkum oldu.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...