15 Aralık 2018 00:06

İş cinayetlerinin de tren cinayetinin de sorumluları aynı!

İş cinayetlerinin de tren cinayetinin de sorumluları aynı!

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Önceki gün Ankara’da, “Bu çağda böyle bir şey olmaz” denilen oldu; Ankara’dan Konya’ya giden hızlandırılmış trenle, yol güvenliği kontrolünü yapan lokomotif çarpıştı. “Kaza”da 9 kişi hayatını kaybederken 92 yolcu da yaralandı.

Gün boyunca yapılan değerlendirmelerde; olanın “Kaza değil cinayet” olduğuna dikkat çekildi. Özelikle KESK’e bağlı BTS’nin sözcüsü;

- Bu hattın 24 Haziran seçimlerinden önce, seçim şovları kapsamında bitirilmeden açıldığını ve sonradan da sinyalizasyon sisteminin, “ödenek yokluğu” gerekçesiyle yapılmadığını,

- İnsan hayatına önem vermeyen popülist, rantçı yatırımcılığın, önceki tren kazalarından ders çıkarmadığını,

- Önceki kazaların sorumlusu bürokrasi ve siyasetteki sorumlularının yargılanıp gerekli cezalara çaptırılmamasını “tren cinayetinin” de başlıca nedenleri olduğunu belirterek, olup biteni az çok tarafsız gözle izleyenlerin düşüncelerini de özetledi.

Tıpkı Soma’da, Çarşamba günü yaşanan “göçük”te 10 işçinin yaralanmasında olduğu gibi!

Çünkü Soma’da “Işıklar” Ocağında 10 işçinin yaralandığı “göçük”ten sonra yapılan açıklamalardan anlaşılıyor ki, bu “kaza”, 301 işçinin hayatını kaybettiği büyük iş cinayetinden ders alınmamasıyla doğrudan bağlantılıdır. Ve bu “göçüğün” büyük bir faciaya yol açmaması tamamen rastlantıdır! Çarşamba günü yaşanan “kaza”nın olduğu “Işıklar” Ocağının, 301 işçinin hayatını kaybettiği “Eynez” Ocağının sahibi olan firmaya ait olması bile kendi başına bunun kanıtıdır.

Soma’da yaşanan son “kaza” da, öncekiler gibi, “Bu çağda bu olmaz” denilen türden bir “maden kazası”dır.

Bu kaza ile ilgili(*) gerek sendikal çevrelerden gerekse Soma Katliamı davasını izleyen avukatların yaptıkları açıklamalardan anlıyoruz ki, 10 işçinin yaranması ile atlatılması rastlantıdır. Çünkü bu “kaza” çok fazla cana mal olabilirmiş!

Bu değerlendirmeler de;

- Soma’da 301 işçiyi katledenlere “Ödül gibi cezalar verilmesi” de dahil, önceki madenlerdeki iş cinayetlerin sorumluların gerektiği gibi cezalandırılmaması,

- Tıpkı tren kazasında olduğu gibi, Soma’da da madendeki işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemlerinin olmaması,

- Ocaklardaki çalışma koşullarının yasaya uygun yapması gereken denetçiler ve onları denetleyen öteki resmi yetkililerin yargı önüne çıkarılmaması, Soma’daki bu son “kaza”nın başlıca nedeni olarak gösterilmektedir.

Başka bir söyleyişle Soma’daki bu son “iş kazası”, eğer firma, gerekli iş güvenliği önlemlerini alsaydı, o önlemleri almadığında denetçiler görevlerini yaparak madeni kapatsaydı, ne bu “iş kazası” olurdu ne de 10 işçi yaralanırdı!

Tıpkı, eğer gerekli önlemler alınsaydı Ankara’daki “Tren kazasının olmayacağı” gibi!

Dahası “Işıklar Ocağında” yasa ile yasaklanmış olan “kara tumba” yöntemiyle üretim yapıldığı da “kaza” ile birlikte ortaya çıktı.

Patron elbette “kara tumba” yöntemiyle üretim yapmanın yasak olduğunu; denetçiler de bu yöntemle üretim yapılmasına izin vermemeleri gerektiğini biliyordu. Ama bu sorumlular bile isteye “kara tumba” yöntemiyle üretimi sürdürdüler. Yani yasaları da ayaklar altına alarak, “daha çok kâr” için yasa dışı üretimi sürdüren patron ve ona göz yuman denetçiler, elbette denetçileri denetlemesi gereken bürokratik mekanizma (Bakana kadar sıralı sorumlular) bu son “kaza”nın da başlıca sorumlularıdır.

Bundan çıkan sonuç; patron patronluğunu yaparak, işçilerin hayatını tehlikeye atmayı umursamayacaktır. Ama, eğer denetçiler görevlerini yapsaydı, kaza olmazdı, patrona rağmen 10 işçi de yaralanmazdı!

Tıpkı 301 kişinin hayatına mal olan Soma Katliamı’nın olmayacağı gibi,

Tıpkı Ankara’da önceki gün yaşanan”tren cinayeti”nin yaşanmayacağı gibi!

Ve tabii tıpkı, iş cinayetlerinde Türkiye’yi Avrupa birincisi, dünya üçüncüsü yapan pek çok iş cinayetinin de yaşanmayacağı gibi!

(*) Burada sendikacılardan söz ederken işletmede yetkili sendika olan Türkiye Maden-İş Sendikasının patron uşağı olmuş yöneticilerinden söz etmiyoruz.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...