02 Aralık 2018 01:00

Prens bin Selman gölgesinde bir zirve!

Prens bin Selman gölgesinde bir zirve!

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Dünyanın en büyük 20 ekonomisini bir araya getiren G20 zirvesi, bu yıl Arjantin’in başkenti Buenos Aires’te yapılıyor. Önceki gün akşam saatlerinde (Türkiye saatiyle) başlayan zirve bugün sona erecek.

Zirvenin resmi ana teması, “Bir arada kalkınma!”

Bu çerçevede zirvede “kalkınma”, “alt yapı” ve “yatırımlarla” ilgili konuların gündeme getirileceği belirtilse de aslında zirvenin  gündemini “Kaşıkçı cinayeti”, “Ukrayna-Rusya Krizi”, “ABD-Çin Ticaret Savaşı” ve bunun dünya ekonomisindeki yansımaları gibi başlıca sıcak konular belirleyecek. Dünyadaki gelişmeleri az çok izleyen herkes de bu görüşte hemfikir.

Nitekim zirve öncesi yapılan liderler arasındaki temaslara da bakıldığında; zirvenin yukarıda sözü edilen “sıcak gündem”  tarafından belirleneceğini söylemek yanlış olmaz.

DEMEK Kİ TRUMP TÜRKİYE’Yİ O KADAR ÖNEMSEMİYORMUŞ!

Zirve, Trump’ın Putin, Erdoğan ve Moon Jae-in (Güney Kore Devlet Başkanı) ile önceden yapılacağı belirtilen görüşmeleri iptal etmesiyle başladı.

Putin’le görüşmenin iptal edilmesinin gerekçesi olarak Ukrayna-Rusya geriliminde Rusya’nın gösterdiği tavra işaret edildi. Ama Erdoğan ve Moon Jae-in ile görüşmelerin neden iptal edildiğine dair bir gerekçe gösterilmedi.

Moon Jea-in’in Trump’la neleri görüşmek için randevu aldığını bilmiyoruz. Ama Erdoğan’ın Trump’la görüşmek için çantasında bir hayli dosya olduğunu biliyoruz. Çünkü son haftalarda ABD ile hangi sorun söz konusu olsa Erdoğan, “Bu konuyu Sayın Trump’la görüşeceğim” diyordu. Yani Menbic’den “Fırat’ın doğusu”na, Suriye sorununa siyasi çözüm bulma girişimlerinden Rusya’dan S-400 alımına ve “Gülen’in iadesi”ne kadar bir dizi önemli sorunu Erdoğan Trump’la konuşmayı planlıyordu.

Çünkü Erdoğan, Trump’ın Türkiye ile ilgili sorunlar konusunda “Yanlış bilgilendirildiğine”, eğer Trump gerçekleri bilirse, çözümü için de adım atacağına inanıyordu.

Ne var ki, Erdoğan’ın çok önem verdiği randevu ABD tarafından gerekçe gösterilmeden iptal edildi. Böyle olunca da Erdoğan Trump’la, kısa süreli ve “ayaküstü” bir görüşme yapmakla yetinmek zorunda kaldı.

AKP propagandası her ne kadar bu “ayaküstü” görüşmeyi de “başarılı”, “Her şeyin konuşulduğu” bir görüşmeymiş gibi sunarak “Boşluğu doldurmaya” çalışıyor olsa da; Trump görüşmesinin iptalinin Erdoğan için “soru işareti fazla” ve “önemli” bir konu olduğu apaçıktır.

Demek ki Trump, Erdoğan’ın Trump’ı önemsediği kadar Erdoğan’la görüşmeyi önemsememektedir. Türkiye ile yaşanan sorunların çözümünde de Trump, benzer şekilde Erdoğan’la konuşmayı önemser bir pozisyonda değildir.

MUHAMMED BİN SELMAN’I AKLAMA ZİRVESİ 

Ama G20 Arjantin zirvesinde birçok şey tartışılmaktadır. İkili görüşmelerden “Aile fotoğrafı”ndaki “vücut dilleri”ne kadar pek çok konu medyada yorumlanıp sonuçlar çıkarılmaktadır. Bu tartışmalar toplantının ardından da bir dönem sürdürülecektir. Hele de zirveden dişe dokunur bir şey çıkmazsa, semboller üstündeki tartışma daha da artacaktır.

Ama şunu şimdiden çok açıklıkla söyleyebiliriz ki, bu zirveye asıl damgayı Suudi Arabistan’ı temsilen zirveye katılan Prens Muhammed bin Selman vuracaktır. Daha doğrusu şimdiden vurmuştur da.

Çünkü; bütün dünya bilmektedir ki, Kaşıkçı cinayetinin baş aktörü Prens bin Selman’dır. Ama buna karşın bin Selman zirveye katılmaya cesaret etmiştir. Katılmakla da kalmamış Macron, May, Putin gibi zirvenin en önde gelen şahsiyetlerinin yanında hemen her istediği liderle de görüşmüştür. Üstelik bin Selman, bütün dünyanın izlediği aile fotoğrafı sırasında, Putin ile de “beşlik” denilen hareketle samimiyet gösterisi yapmaktan geri kalmamıştır.

PARANIN GÜCÜ VAHŞİ CİNAYETİN ÜSTÜNÜ ÖRTTÜ!

Suudi Arabistan kaynakları, gerekçe göstermeden resmi randevusunu iptal eden Trump’ın Prens’le gayriresmi ve samimi bir görüşme yaptığını açıklamıştır.

Yani Prens bin Selman, “Kaşıkçı cinayetinin azmettiricisi” olarak geldiği zirveden “aklanarak” çıkacak görünmektedir.

Böylece bir kez daha görülmüştür ki, öteki uluslararası zirveler gibi G20 zirvelerinde de “Adil ve sürdürülebilir kalkınma”, “Uluslararası adalet”, “Barış”, “Yoksulluğa karşı mücadele!”,... gibi tema ve bu içeriklerle yapılan toplantılar bir yana, bu zirveleri asıl motive eden şey, para ve paranın sağladığı güçtür. Bu gerçeklik Suudi Prens bin Selman şahsında bir kez daha ortaya çıkmış bulunmaktadır.

Kaşıkçı için yanık türküler söyleyen pek çok lider, milyar dolarlarla ifade edilen çıkarlar söz konusu olduğunda; vahşi cinayetin baş sorumlusu olarak görülen kişinin kanlı ellerini sıkmaktan imtina etmemişlerdir.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...