27 Kasım 2018 00:30

Güç kimde: Soğanda mı faizde mi?

Güç kimde: Soğanda mı faizde mi?

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Önce ekonominin yavaşladığını kabul eden Hazine ve Maliye Bakanı Albayrak, “Hazinemiz bu kadar güçlü olmamıştı” diye açıkladı. Nerede gücü hazinenin? Faiz ödemelerine ayrılmış milyarlarda mı? Bütün yeni yatırımlar durdurulmuş. Sadece tamamlanacak yatırımlara para ayrılmış. Hepsi hepsi 65 milyar! Faize ise 117 milyar. O “güçlü” hazinenin yüzde 75’i faiz ödemesine gidecek. Ne yani, “güç” faizde mi?

Milletin parasının “stoklandığı” yer, yerli-yabancı faizcinin, yani mali oligarşinin cebi olmuş, Bakan “güçlü hazine”den bahsediyor. Faizciye, tekelci kapitalist para babalarına bunca faiz ödenmesi hangi kitapta yazıyor? Milletin vergilerinin istiflenip stoklanarak faizciye yedirilmesine ne ad takmalı? Hani “reis” faize karşıydı?

Stok demişken, bakanlığın soğan üreticisinin depolayıp stokladığı soğanların “ele geçirilmesi”ndeki olağanüstü “başarılı operasyonlar”dan bahsetmemek olmaz.

Soğan, patates, pancar... Üreticinin toprakla aylarca uğraşarak çoğu durumda emeğinin karşılığını bile alamadığı bilinir. Üretici ürünlerini genellikle yok pahasına aracıya, tekelciye, tüccara kaptırır. Fındıkta da böyledir. Çayda da. Soğanda da.

Yüzde 100’lere varan zamlar yapılır. Elektriğe, suya, gaza, mazota. Bütün tarım girdilerine de. Sonra göstermelik yüzde 10’luk indirim. İşçi, kamu emekçisi, köylü ve kentli küçük üretici... Hangisi rahat bir nefes alır? Pazar dönüşü hiçbiri filesini dolduramaz. File gittikçe küçülür. Emeğiyle geçinmeye çalışan herkes alım gücünün düştüğünü bilir.

Ya soğancı? O ne yapsın? Üç ay boyunca toprağı sürmüş, ekmiş, 3-4 günde bir sulamış, çapasını yapmış ve sonunda tarlada olgunlaşan soğanı kurumaya bırakmış ve tabii ki büyük bir heyecan ve umutla toplamaya başlamıştır. Çoluk çocuğuyla topladığı kesindir. Zamlar vurmuş, ummadığı harcamalar yapmıştır. Sıra emeğinin karşılığını almadadır. Hiçbir malın fiyatı olduğu yerde durmamaktadır. Devlet elektriğe zam yapar da o fiyat artırmak istemez mi? İster ama ne kadar dayanacaktır? Gider soğanını tüccara kaptırır. Soğan üreticisi depo tutacak parayı nereden bulsun?

Haydi kaptırmamış olsun. Kim malını iyi fiyata satmak istemez?

Ama izin yoktur! “Ekonomik kriz yok” diyorlar ya! Gelsin polis, jandarma baskınları! Soğanla soğancı neredeyse “vatan haini” ilan edilecektir! Stokçu mu arıyorsunuz? Yanı başınızda duruyorlar. Başlayın operasyona! İşte faizcilerin istifledikleri para stokları! Banka kasaları alın terinden elde edilmiş stoklarla dolu!

Yok mu diyorsunuz? Ya et stokları? Soğana el konup ucuza piyasaya sürünce “kamu hizmeti” oluyor da, Et ve Süt Kurumunun stokladığı etler neden ayda yılda bir et yüzü gören emekçi halka ucuza sunulmuyor? Üç büyük market zincirine satılanlar dışında kurumun depoları etle dolup taşıyor. Ete de bir operasyon çekin de, bu millet soğanla kavurup bir de ucuz et yesin.

Ama olmaz! Et stokları tekelde! Bırakalım stoklarını ucuzundan halka sunup eritmeyi, İran ve Katar’a ihraç etmeye uğraşıyorlar. Bir slogan atılmadığı kalıyor: “Kahrolsun soğancı, yaşasın tekeller”!

Sarı sendika hükümetin görünsün-bilinsin istemediği konulara dokunmaz. Ucuz etmiş, işten atmaymış, asgari ücrete zammış gibi işçi ve emekçilerin dertleriyle uğraşmaz! Ama “insanlık”ta üzerine yoktur. Müslüman Müslüman’la savaşmasın diyen Memur-Sen’le Hak-İş bir araya gelmiş, kampanya açmış: 

“Yemen İnsanlığı Bekliyor”. Tabii ki, emperyalistlerle Suudiler gibi işbirlikçileri ellerini derhal Yemen’den çeksin. Ama Suriye’de de, Türkiye’de de kimse kimseyle, en başta Müslüman Müslüman’la savaşmasın! Ama Maliye Bakanı, ekonominin yavaşladığını kabul ettiği gibi, işsizliğin yükseldiğini de kabul ediyor: Önümüzdeki yıl işsizlik yüzde 12.1’e yükselecekmiş. Ama yerel seçim yılı 2019. Soğancıya vur... Faizleri tırmandır... Bütçeyi faize akıt... İşçinin bırak asgari ücretini azıcık artırmayı, her şeye zam üstüne zam yapıp bir de ellişer yüzer işten atılmasını en azından seyret. İşsizlik alsın başını gitsin. Sonra seçim kazan! Nerede yoğurdun bolluğu? İttifak da olsa yeter mi dersiniz?

Suudilerde seçim yok, ama onlar Yemen’de savaşı “sıkışıklık”tan çıkarmışlardı!

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa