Peyzaj mimarlığı-5-Cenneti cehenneme çevirmemek…
Fotoğraf: Envato
Çocukluğunu Denizli’ de geçirmişti bir ağabeyimiz, bir öğretim görevlisi: Prof. Nezih Eldem. (Birkaç yıl önce yitirdik onu. ) Benim Mimarlar Odasının dergisinde çıkan bir yazımı okumuştu. Denizli’deki bir evden söz ediyor, iyesinin benden evinin “anıt” olarak tanılanmasına yardım etmemi istediğini anlatıyordum. Sevgili Nezih bey telefon etti: Dedi ki:
“ Cengiz, cenneti düşünmek istediğimde, bugün bile gözlerimi kapar Denizli’ yi düşünürüm.”
Bedri Rahmi de,
“Bursa’ nın kız kardeşi !”
Demiyor muydu Denizli için? (Elbette bugünkü Bursa değil, bu günkü Denizli hiç değil!)
1950 de Denizli’ de en yüksek yapının üzerine çıkmıştım. Fır dolayı çevreyi fotoğraflamıştım. İnanın, ağaçlardan bir tek yapı görünmüyordu
Şimdi gidin bakın, her yer taş… Bütün kentlerimiz gibi…
Anadolu’ da bir büyük üniversiteye çağrılıydım. Mimarlık bölümünde konuşmam isteniyordu. Gittim, konuştum.
Konuşmam bittiğinde bir küme genç çevremi aldılar. Benimle ayrıca konuşmak istiyorlardı: Soruları vardı. Bir yöneticinin odasında toplandık. Birkaç ay sonra eğitimlerini bitirip peyzaj mimarı olacaklardı. İlk soruları şu oldu:
“ Biz peyzaj mimarı olarak ne yapabiliriz, ne yapamayız? “
Öp babanın elini!
Türkiye’ nin bu gençlere gerçekten gereksinimi vardı oysa. Soruyorlardı,
“ Biz balkon çiçekçiliği mi yapacağız ?”
Bir günlerin turizm bakanı sayın Tınaz Titiz beni aradı, bakanlık günlerinin başında. Genel müdürlerini yollayacaktı işliğime. Onlara kimi ölçütlerden söz etmemi istiyordu. Geldiler, notlar aldılar. Onlara söylediğim ilk şey,
“ Size sunulan tasarımlarda ‘ ağaç saptama çizimleri ’ (ağaç relövesi ) yoksa o tasarımlara bakmayın.”
Bunu uyguladıklarını da biliyorum. Daha başka söylediklerimi de…
Bütün bunları peyzaj mimarlarının hoşlarına gitsin diye yazmadığımı en İyi siz okuyucularım bilirsiniz. Sanıyorum 20 yıldır bunlardan, bunların benzeri konulardan söz ediyorum.
Neden?
Çünkü yurdumuz gidiyor elden.
Bir yabancı sormuştu: Burayı çölleştirince nereye gideceksiniz?
(Sürecek)
- Vedat Günyol/İnsancılık -5- 22 Mart 2020 20:39
- Vedat Günyol/İnsancılık -4- 22 Mart 2020 20:40
- Vedat Günyol/ İnsancılık-3- 15 Mart 2020 19:30
- Vedat Günyol / İnsancılık -2- 09 Mart 2020 00:00
- Vedat Günyol / İnsancılık 02 Mart 2020 00:01
- İçin aydınlığı 24 Şubat 2020 00:00
- Süreklilik 16 Şubat 2020 23:30
- Yetmiş beş yıl sonra soykırım 09 Şubat 2020 22:35
- Yine deprem 02 Şubat 2020 22:30
- 25 Ocak 2020 (Bir gün sonra) 27 Ocak 2020 00:05
- Eğitim eğitim eğitim 19 Ocak 2020 22:47
- 24 Aralık 2019/Bruno Taut'un ölüm yıldönümü 13 Ocak 2020 00:08