14 Kasım 2018 00:00

Savunmasız yargı

Savunmasız yargı

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Yargıtay web sitesinde İstanbul Bildirgesi diye bir metin yayınladı. Bildirge on beş maddeli. Her maddeye ilke demişler. Yani on beş ilke yayınlanmış. Bildirgeyi Asya ve Balkanlar yüksek yargı mahkeme başkanları ve üyeleri imzalamış. Bildirgede hangi ülkelerin imzacı olduğu belirtilmiyor, onun için bildirgedeki ayıbın sahiplerini Asya ve Balkanlar yüksek yargıçları olarak niteleyebiliyoruz.

Bildirgenin tümünü buraya aktarmaya imkan yok. Belki daha geniş bir eleştirel yazıda tümüyle ele alınabilir. Ama iki husus çok önemli. Bildirgenin üçüncü maddesinde (üçüncü ilke) şöyle bir cümle var: “Uygun hallerde, mahkemeler avukatlık yetkisi olmayan uygun kişilerin mahkeme nezdinde tarafları temsil etmesine izin verebilir.” Bir de on dördüncü madde var (ondördüncü ilke) : “Yargı mensubu olmayan kişilerin (avukatlar, akademisyenler ve toplumun temsilcileri) etik ilkelere uyulup uyulmadığının izlenmesi sürecine dahil edilmesi, yargının kendi çıkarını gözettiği ve kendini koruduğu biçiminde muhtemel algıları önler ve şeffaflığın en temel unsurunu teşkil eder.”

Yukarıdaki iki cümle neyi anlatıyor? Türkiye yüksek yargıçları ve Asya ve Balkanlar yüksek yargıçları birinci olarak avukatların yargı dışında olduğunu iddia ediyor, ikinci olarak da yargılamada savunmayı avukat olmayanların da vekil olarak temsil edebileceğini söylüyor. Bu ne demektir? Asya ve balkanlarda nasıl bilmiyorum ama bizim yüksek yargıçlar avukatlık kanununu ve usul kanunlarını kaale almıyor. Ve, mevcut yargı sistemini demokratikleşme yönünde  ilerleteceğine, kadılık sistemine doğru geriletmeye çalışıyor.

Demokratik yargı sistemlerinde yargının üç unsuru vardır. İddia, savunma ve karar mercii. İddiayı savcı ve davacı temsil eder, savunmayı avukat temsil eder, karar mercii ise hakimdir. Bu üç unsur birbirinden ayrılamaz, biri eksik olamaz. Üç unsurdan biri eksik olduğunda yargılama olmaz. İddia olmadan ya da savunma olmadan karar verilemez. İddia ve savunma olduğu halde hakim yoksa yine karar verilemez. Savunma olmadan karar verilebilir mi? Verilebilir. Kadı sisteminde. Ya da faşist darbe koşullarında göstermelik yargılamalarda.

Avukatsız savunma olabilir mi? Olabilir ama eksik olur. Yetersiz olur. Gelinen yerde avukatsız yargılama demokratik olmaz. Çünkü, savunma mevcut koşullarda özel bir uzmanlık alanıdır. Binlerce kanun hükmü ve usul kuralı olduğu bir sistemde, yargı sistemine yabancı ve kanunlar hakkında bilgisiz birinin, savcı ya da davacı vekili karşısında gerektiği gibi savunma yapabileceği söylenemez. Daha demokratik bir yargılama sisteminde “silahların eşitliği” diye bir ilke vardır. Yani, iddia ve savunma eşit silahlara (eşit koşullara) sahip olmalıdır. Böyle bir yargılama sisteminde belirleyici olan iddia ve savunmadır. Hakim (Bu bazen bir heyettir, bazen jüridir) iki tarafı dinler, söylediklerini ve delilleri değerlendirir ve karar verir. Ceza yargılamasında zorunlu müdafiilik (Yani avukatı olmayanlara baronun bir avukat tayin etmesi) ve hukuk davalarında adli yardım (avukata ücret ödeyemeyecek kadar yoksul olanlara baronun bir avukat tayin etmesi) yargıda demokratikleşmenin unsurları olarak ortaya çıkmıştır. Bizde ise zorunlu avukatlık ve adli yardım sistemleri ve davaları avukat ile takip etme tam yerleşmemiştir. Onun için her adliye önünde dilekçeciler vardır. Onun için adliyelerde elinde dava dilekçesi ile dolaşıp birilerin cevabi dilekçe yazdırmaya çalışan yaşlı ya da yoksul insanlar görürüz. Bunlar genellikle davaları kaybederler. Dilekçeciler ya da onlara yardım eden iyilikseverler genellikle yanlış dilekçe yazar ve katı usul kurallarına bağlı yargı onların kaybetmesine olanak verir.

Asya, Balkanlar ve Türkiye’nin çok yüksek yargıçları avukatsız, savunmasız dava olmaz diyeceklerine, yargıdan avukatı çıkarmaya çalışıyor. Kadı yargılamasına dönmek istiyor. Öyle ya iktidar Osmanlı’ya geri dönmeye çalışırsa, yargısı da kadı sistemine geri dönmeye çalışır. Ama o yargının verdiği kararların da yüzde altmış ikisi yanlış olur, o yargıya kimse güvenmez, o yargı AİHM önünde hep kaybeder, o yargı yürütmenin karşısında önünü ilikler.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...