Bolsonaro'nun kabinesi
Fotoğraf: Envato
Brezilya’nın yeni seçilen faşist Başkanı JairBolsonaro’nun kabinesi yavaş yavaş şekillenmeye başladı. Bakanlık sayısını 29’dan 18 ya da 15’e indirmeyi ve mevcut bakanlıkları birleştirmeyi planlayan Bolsonaro'nun asker kökenlilerin ağırlık kazandığı bir kabine kurması kesin ama kongre ve senatoda çoğunluğa sahip geleneksel sağ partilerin tatmin olacağı kişilerin de bu kabinede yer alacağı tahmin edilebilir.
Devasa kamu ihalelerini sistematik bir biçimde rüşvet vererek alma mekanizmalarının deşifre olduğu ‘Araba Yıkama’ (Lava Jato) skandalının 2014’te ortaya çıkmasını ve Mayıs 2018’de eski cumhurbaşkanı Lula’nın hapse girmesini sağlayan savcı Sergio Moro da Bolsonaro’nun kabinesinde Adalet Bakanı olarak yer alacak. Moro daha önce vermiş olduğu beyanlarda politikaya hiçbir şekilde girmeyeceğini söylemiş olsa da Lula’yı ve İşçi Partisini siyasetin dışına itmek ve orta sınıfların İşçi Partisine olan desteğini azaltmak için kişiye özel olarak kullanılmış olan merkez sağ kampanyanın hukuki ayağını oluşturmanın ödülünü almış olduğu görülüyor. Bu kampanyanın diğer ayağı tekelci medya grupları vasıtası ile sermaye ve –her ne kadar daha sonra kampanyanın meyvelerini Bolsonaro’ya kaptırmış olsalar da- merkez sağ partileri oluşturmaktaydı.
Bu arada belirtmek gerek ki Lava Jato skandalı sadece Brezilya’da değil Peru’da da siyasi rakipleri ortadan kaldırmak için kullanılan bir araç haline gelmiş bulunuyor. Peru Kongresi Araba Yıkama Skandalı Komisyonu üç eski Başkan Alejandro Toledo, Ollanta Humala ve Pedro Pablo Kuczynksi’nin suçlanmasını kabul ederken, eski Başkan Alan García ve AlbertoFujimori’nin kızı Keiko komisyondaki Fujimorist ve Aprist üyeler tarafından bu suçlamaların dışında bırakıldı.
Bolsonaro kabinesinin bir diğer önemli ismi ise Ekonomi, Maliye, Planlama ile Sanayi ve Dış Ticaret bakanlıklarının birleştirilmesi ile oluşturulan süper-bakanlığın başına geçirilmesi planlanan Paulo Guedes. Şikago Üniversitesinde doktora yapmış olan 69 yaşındaki Guedes’in kabinenin kilit ismi olması ise boşuna değil.Ekonomik bir programa sahip olmayan Bolsonaro’nun kampanya süresince büyük bankalar, yatırımcılar ve büyük sermaye grupları ile görüşmelerini yürütmesi için ekibine dahil olan Guedes ultra-liberal olarak tanımlanan bir ekonomik vizyona sahip.
Guedes, Bolsonaro’nun ekibine dahil olarak, Bolsonaro’nun tüm finans ve iş çevreleri tarafından önce kabullenilmesini daha sonra ise doğrudan destek görmesini sağlamış bulunmaktaydı. Ama hiç şüphesiz Guedes’in ilk olarak Bolsonaro’yu Petrobras dahil tüm kurumların özelleştirilmesinin bir zorunluluk olduğunu ikna etmesi gerekiyordu. Guedes’in Bolsonaro’nun stratejik kurumlar olarak gördüğü kamu kurumlarının da özelleştirileceğine ikna etmesi belki de Bolsonaro’nun başkan seçilmesi önündeki en büyük engelin kalkması anlamına geliyordu.
Bolsonaro’nun Amazonların da yatırımlara açık hale gelmesi gibi politikaları ile birlikte Guedes’i ultra-liberal ekonomik programı Brezilya açısından nasıl bir dönemin başlayacağının habercisi niteliğinde. Bolsonaro şimdiden, onlarca yabancının ülkeye yatırım yapmak için hazırlandığını ilan etti bile.
- Chavez'in gölgesinde genel seçimler 18 Mart 2024 05:00
- Güvenlikçiliğin gizemli çekiciliği 04 Mart 2024 04:30
- Tempus Veritatis 19 Şubat 2024 04:45
- Küba’dan Arjantin’e bölgeden notlar 05 Şubat 2024 04:10
- Milei'in birinci ayı 22 Ocak 2024 04:35
- Gelgitler arasında ABD-Venezuela ilişkileri 08 Ocak 2024 04:30
- Yeni yıla girerken Latin Amerika... 25 Aralık 2023 04:22
- Maduro’nun Guyana seferi 04 Aralık 2023 04:20
- Milei ve sınıfsal ajandası 21 Kasım 2023 04:42
- Göç ve değişen göç politikaları 13 Kasım 2023 03:45
- Arjantin'de ikinci tur 30 Ekim 2023 04:10
- Aşırı sağın emin adımları 16 Ekim 2023 04:15