06 Kasım 2018 00:10

Emek, gelirler ve yolsuzluk, yargı ve Terim

Emek, gelirler ve yolsuzluk, yargı ve Terim

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Gelirlerle vergiler açıklandı. Yeni rekortmenlerimize kavuştuk! Forbes’e göre, Türkiye’nin en zenginlerinin serveti 2018’de 18.5 milyar artarak 121.4 milyar dolara ulaştı. 40 “yerli-milli” milyarderimiz var. Murat Ülker 1 numara. Geçen yıla göre 1.1 milyar artırdığı serveti 4.8 milyar dolar. Koçlar’dan üçünün toplam serveti 7.3 milyar dolar. Sadece Rahmi Bey 2.5 milyar dolarlık adam. Şarık Tara yeni öldü, serveti 2.5 milyar dolardı. Oğlunun serveti 1.2 milyar dolar. Uzatmayalım, zenginin parası züğürdün çenesi olmasın.

Peki, ne kadar vergi veriyorlar? O da yeni açıklandı. 1 Numara Şarık Bey. 2.5 milyar dolarlık adam ne vergi vermiş dersiniz? 53.5 milyon TL. Hem milyar değil, hem dolar değil. Ya Koçların Rahmi Bey? Onunki 45 milyon TL. Gerisini saymayalım!

Milyarderler hiç vergi vermiyorlar dense yeridir. Krizdeyiz. Her şey zamlanıyor. Yüzde 26 zamla Cumhurbaşkanı maaşı 74 bin TL’ye çıkarılıyor. Ancak ücretler yerinde bile saymıyor, enflasyonda eriyor. Asgari ücretten vergi alınıyor, ücretli ve maaşlı emekçilerin vergileri bordrolarından kesiliyor. Beylerimizse hem kriz mriz dinlemeden servetlerini artırıyor hem de üç kuruşluk vergi ödüyorlar!

Kurumlar vergisi de farklı değil. Bankaların kriz öncesi gelirleri var elimizde. 2018 Temmuzunda bankaların sadece faiz gelirlerinin toplamı, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 35 artarak 183.6 milyar TL’ye yükseliyor. Ne kadar kurumlar vergisi veriyorlar? İlk on kurum içinde 8, en çok kurumlar vergisi ödeyenler içinde 22 banka var ve tümü 15 milyar TL ödüyor!

Ne demek bunlar? Kapitalistler, gerek kişi gerekse kurum olarak pek bir vergi ödemiyorlar. Gelir vergisi yetmiyormuş gibi, ekmek, su, ulaşım, ısınma gibi zorunlu tüketime konmuş dolaylı vergileri hep işçi ve emekçiler ödüyor.

Hükümet, üstüne bir de, kriz nedeniyle satışların daraldığı otomotiv ve konutta vergi indirimine gitti. Devlet gelirlerinden vazgeçmeyeceği için, konut ve otomobil üreticilerine tanınan kolaylıkların da dolaylı ve dolaysız vergiler artırılıp yeni yapılacak zamlarla emekçilerin sırtından çıkacağı kesin!

Açıklanan Sayıştay raporlarıyla görülüyor ki, belediyeler yolsuzluğa batmış! Osmaniye Belediyesinde ihalelerin hemen tümünü aynı ailenin firmaları kazanmış. Ordu Belediyesinden ihale alan şirket 10 belediyeciyi yurt-dışı gezilere götürmüş. Antep Belediyesi borç batağında. Arnavutköy Belediyesi 600 küsur kişiyi geziye götürüyor ama 10 bin kişilik ödeme gösteriyor. Kayyım atanan belediyelerde hesap bile tutulmamış, Ağrı’da 27 milyonluk borç 7 milyon gösterilmiş! İler tutar yanı yok yani. Düpedüz yolsuzluk. Nereden finanse oluyor peki? Tartışmasız; vatandaşın sırtından!

O vatandaş ki, ezici çoğunluğu işçi ve emekçi. Yine çoğu esnek çalıştırılıyor. Gel gel, git git. 2 saat çalış, sonra gel, 7 saat. 5 gün iş var. 3 hafta fabrika bakımda. Hangi iş olursa onu yap. Kiralık işçilik. İstihdam büroları...

Krizdeyiz ya, kapitalistler hesap kitap yapıyor, esnek çalışmanın artırılmasına girişiyor. Hesaba göre, en gelişmiş ekonomilerde 2030’a kadar tüm istihdamın yüzde 13’e kadarı esnek çalışmayla gerçekleştirilecek. Sadece ABD’nin esnek çalışmadan sağlayacağı kazanç 4.5 trilyon dolar olacak, dünyadaysa 10 trilyon doları bulacak. Oysa ABD’nin milli geliri 19.39, Çin’inki 12.24 trilyon dolar. Yani bir Çin milli geliri kadar ek esnek çalışmadan cebe atılacak! İşçi tam sıkboğaz edilecek yani.

*

Ve milyon dolarların yatırıldığı futbol. Tam rezalet! İki ezeli rakip Galatasaray’la Fenerbahçe karşılaşıyor. Hakem bir alem, maçı çığrından çıkarıyor. Oyuncular başka bir alem. İki pas yapamıyor, oynayamıyorlar, ama iyi kavga ediyorlar! Rakip sahada olduklarına aldırmadan Fener’den bir oyuncu rakibinin boğazına sarılıyor, bir diğeri tokadı basıyor. Sonra yardımcı antrenör Hasan Bey atlıyor Fenerlilerin üstlerine. Ve başkomutan Terim. Ağzından tükürükler saçarak bir yandan hakeme saydırıyor, bir yandan da maçın sonundaki “maçı” yönetiyor!

Bir milli maçta Emre’yi İsviçreli futbolculara saldırtmıştı. İki yıl önce, zararlı çıkmış, ama Alaçatı’da kebapçının dükkanını basmıştı. Şimdi de bu.

Yeter! Atın şu adamı Galatasaray’ın başından!

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa