29 Ekim 2018 00:27

Neoliberalizmin tutsakları

Neoliberalizmin tutsakları

Fotoğraf: Envato

Paylaş

ABD Başkanı Donald Trump, ülkelerindeki diktatörlüklerden kaçan binlerce insanı durdurmak için Meksika sınırına asker gönderme tehditleri savururken bu makalede, birilerinin deyimiyle, eski bir hikayeden söz edeceğim. Olaylara bakıldığında, çok da eski değil, bundan 15 sene öncesine dayanıyor. Tarihi açıdan eski olan, olayın aktörünün Amerikanın yerlileri olan Kızılderililer olması. Mücadeleleri, şimdilerde Honduras, Guatemala, Meksika’dan iyi bir gelecek umuduyla yola çıkıp ABD’ye erişmek isteyen göçmenlerin mücadelesiyle benzerlikler taşıyor.   

Mexico City’nin güney batısındaki Nevado de Toluca ulusal parkının bulunduğu dağlarda Nahua kızılderilileri yaşıyor. 1990’lı yılların sonunda Meksika tarım endüstrisinin büyük firmaları bölgeye gelerek çevredeki gölleri, çiçek fidanlıklarını sulamak için ellerine geçirmeye başladılar. 1999 yılında temiz su kaynakları Bellotal, Puento de Trozo, Agua Bendita ve Salitre, resmen Kızılderililere aitti ancak kısa süre içinde büyük firmalar, Alejandro Isaak Basso’nun önderliğinde, gölleri gasbettiler.  

Kızılderili küçük köylüler buna karşı çıktılar, protestolar örgütlediler, barikatlar kurdular ve yolları kestiler. Patronlar hemen silahlı gruplarını devreye soktular. Kısa süre içinde, o zamana kadar barış içinde yaşanan San Pedro Tlanixco’da şiddet egemen oldu.

Çatışmalar sırasında İsaak Basso öldürüldü. Beş erkek ve bir kadın, zanlı ilan edildi. Halbuki tanıklar 2003’te, bu çiçek tüccarının bir protesto sırasında ayağının kayıp uçurumdan düştüğünü söylemişlerdi. Bilmediği bir yerde dolaşan adamın kimsenin itmesine gerek olmadan yuvarlanıp ölebileceğini kimse dikkate almadı. O zamandan bu yana San Pedro Tlanixco’da Kızılderililere yönelik şiddetin ardı arkası kesilmedi. Halk sürekli olarak kaçırılma, baskın ve işkence korkusu içinde yaşadı.

Sonunda 6 Kızılderili, Basso’nun ölümünden sorumlu tutuldu ve haklarında dava açıldı. Meksikalı büyük tarım firmalarının bölgelerini, sularını gasbedip su firmalarına satmasına karşı protesto örgütlemekten başka suçları olmayan bu kişiler, hızla görülen davalar sonunda 54 yıla varan hapis cezalarına çarptırıldılar.

14 Ekim 2018’de Ulusal Kızılderili Kongresi ve Kızılderili Hükümet Konseyi, yoldaş Dominga González Martínez ve yoldaşları Pedro Sánchez Berriozábal, Rómulo Arias Míreles, Teófilo Pérez González, Lorenzo Sánchez Berriozábal ve Marco Antonio Pérez González ile dayanışmasını açıkladı: “San Cristóbal de las Casas, Chiapas’taki Kızılderili Bütünlüklü Öğrenim Merkezi’nde örgütlenen Kızılderili halklar için sesimizi yükseltiyoruz. San Pedro Tlanixco’daki Nahuo topluluğu için adalet talep ediyoruz. Yoldaşlarımız kötü niyetli egemenler tarafından rehin alındı. Amaçlanan, ülkelerini, yaşamlarını, sularını savunan insanların susturulması.”

İşte sözünü ettiğim eski hikaye bu: Neoliberal Meksika devletinin 6 politik tutsağı! Onlara, suları dağlarında özgür akabilsin diye, sürdürdükleri mücadelede destek olalım.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa