22 Ekim 2018 00:54

Resmi açıklama, resmi adli tıp

Resmi açıklama, resmi adli tıp

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Batı Şeria’da genç meslektaşlarımızla eğitimde geçirdiğimiz hafta sonrası memlekete döndüğümde gazeteci Kaşıkçı ile ilgili “resmi” açıklamanın yapıldığını ve tanıdık söylemi gördüm. Yolculuktan hemen önce Ankara’da Eğitim-Sen Üniversiteler Şubesinin akademik açılışında açılış dersini yapma onurunu bana vermişti arkadaşlar. Sohbet sırasında bir gazeteci arkadaş gelip söyleşi yaptı Türkiye’de insan hakları ihlalleri ile ilgili. Dersler, Bethlehem’deki eğitimin hazırlıkları derken, gazeteci Kaşıkçı’nın İstanbul’daki Suudi Arabistan Konsolosluğuna girdiğini ama çıkamadığını göz ucuyla okumuş olsam da ayrıntısını bilmiyordum, izleyememiştim. Gazeteci arkadaşımız Suudi Arabistan’dan adli tıp uzmanı geldiğini söylediğinde, otopsi için geldiğini zannedip, devletlerin sorumluluğu söz konusu olduğunda otopside mutlaka bağımsız gözlemcilerin olması gerektiğini ifade etmiştim olanca saflığımla. 

Kısa sürede yoğun bir program olduğu için Bethlehem’deki eğitim boyunca derslerden sonra aradıklarını fark ettiğim, kısaca uygun olmadığımı söyleyip Türkiye’deki adli tıp uzmanı arkadaşlara yönlendirdiğim üçer beşer arayan gazetecilerle hiç konuşamadık. 

Dönüşümüzde bizi karşılayan o tanıdık resmi açıklama 110 milyar dolarlık silah satışından vazgeçmek istemeyen ABD yönetimini tatmin etmiş beklendiği gibi. Bizim memlekette böyle açıklamalardan satır aralarını görmek mümkün. Biz bu açıklamalarla geçirdik hayatımızı: “Suudi vatandaşı Cemal Kaşıkçı’nın kaybolması davasını Suudi Arabistan Krallığı Yüksek Makamları yakından takip etmiş, konu ile ilgili gerçeklerin ortaya çıkarılması için gerekli işlemler başlatılmıştır. Bu çerçevede ve tüm gerçeklerin ortaya çıkarılmasını teminen krallık, 6 Ekim’de soruşturma başlatmak ve Türk meslektaşlarıyla işbirliği yapmak üzere Türkiye’ye güvenlik ekibi göndermiş akabinde Suudi Arabistan krallığı ile kardeş Türkiye arasında ortak güvenlik komisyonu kurularak Türk güvenlik yetkililerinin başkonsolosluk ile başkonsolos rezidansına girişine izin vermiştir... Ön soruşturmaların neticesinde Cemal Kaşıkçı’nın Suudi Arabistan Krallığı İstanbul Başkonsolosluğu’nda bulunduğu sırada kendisiyle şüpheliler arasında cereyan eden görüşmenin istenilen yönde gerçekleşmediği ve olumsuz bir şekilde geliştiği belirlenmiştir. Bunun sonucunda Cemal Kaşıkçı ile şüphelilerin bazıları arasında kavga çıkmış ve elle arbede meydana gelerek olay büyümüş ve vatandaş Kaşıkçı’nın vefat etmesine neden olmuştur. Bu olayın akabinde şüpheliler olayı kapatarak örtbas etmeye çalışmıştır bu olay çerçevesinde gözaltına alınan 18 Suudi vatandaşıyla yapılan soruşturmalar devam ederken Suudi Arabistan krallığı olay neticesinde yaşanan bu acı gelişmelerden dolayı derin üzüntü duyduğunu belirtmektedir.”

Olaydan günler sonra yapıldığı iddia edilen incelemelerin niteliği bir yana, geçen süre kendi başına devletin yaşam hakkı ihlalindeki sorumluluğuna işaret etmektedir. Anlaşılan S. Arabistan’ın en yetkili adli tıp uzmanı da suçu örtbas etmenin bilimsel yollarını göstermek için gelmiş. Resmi adli tıp yapılanmalarının kayıt dışı görev tanımı gereği! Ölü bir bedenin uygun biçimde parçalanması, iz kalmaması ya da izlerin nasıl görmezden gelinmesi gerektiği üzerine de bilimsel yöntemlerle çalışma yapma olanağı vardır. Bilimin insanlık tarihi boyunca nasıl egemenlerin çıkarı doğrultusunda kullanılabileceğini bilmez değiliz. Adli tıbbın tıp biliminin olması gereken bağımsız ve nesnel niteliğini, “resmi” sıfatların arasında hızla yitirmesine örnek bu olayda benim için her seferinde daha da şaşırtıcı, üzücü ve utanç verici olan, bir hekimin insanlığını bu denli kolay geride bırakmasıdır. 

Arbedede yanlışlıkla ölür hep muhalifler. Kimsesiz gömülürler isimsiz mezarlara. Anneler ölüsünü görmek, hiç olmazsa kemiklerini almak için evlatlarının, 23 yıla yayılan bir mücadelenin simgesi kılarlar Galatasaray Meydanını. Plaza del Mayo’dan Galatasaray’a uzanan bir dünyada anneler ısrar eder, yetkililer bir yandan üzüntü beyan ederken,  bir yandan köpürürler hiddetle. Resmi söylemlere yenik düşmesin hekimler diye inat ederiz bizler de dünyanın dört bir köşesinde, insanlığımızı yitirmemenin yollarını bulmaya çalışırız birlikte. Guatemala’dan Bosna’ya, Filipinlerden Türkiye’ye izini sürdüğümüz her kemik, yarasına dokunduğumuz her insan bize insanlığımızı hatırlatır yeniden, Bansky’nin çizimleri ile Bethlehem’in orta yerine dikilmiş duvarların olmadığı bir dünyanın hayalini kurarız ısrarla…


 

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...