20 Ekim 2018 00:25

Her şey enflasyonu ‘düşük göstermek’ için!

Her şey enflasyonu ‘düşük göstermek’ için!

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Konkordato ilan eden firma sayısı her gün artıyor.

Gün geçmiyor ki, bir kaç iş yerinde, “Kriz var” gerekçesiyle toplu işten atma haberleri gelmesin!

“Hükümet, şu kadar üründe yüzde 10 indirim yapmaları için şu kadar büyük marketle anlaştı”, “Şu sektörde şu firmalar da enflasyonu düşürme kampanyasına destek verecek” şeklindeki haberler sermaye medyasının rutini haline geldi.

Hükümet, ekmek fiyatının 25 kuruş artırılmasını önlemek için uğraştığını ifade ederken, pek çok ilde ekmek fiyatı 25-50 kuruş zamlandı. Zam yapmayan fırınların birer birer kapandığı haberleri de eksik değil.

Market ve pazarlardaki fiyatlar “el yakmaya”, “dudak uçuklatmaya” devam ediyor.

‘KAMPANYA’, ‘ZABITA BASKISI’, HAMASET YETMEZSE!... 

Ama Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kriz miriz yok” demeye devam ediyor. Erdoğan tarafından “ekonominin tek adamı” olarak görevlendirilen Berat Albayrak ise, “Türkiye’nin yeni bir hikayesi yazıldığı” hamasetinden geri durmuyor. Buradaki tek dayanağı ise, Rahip Brunson’un ABD’ye gönderilmesinden sonra 5.80’lerden 5.40’lara kadar düşen ama önceki günden itibaren yeniden yükselişe geçerek 5.60’lara yükselen dolardaki düşüş!

Bakan Albayrak’ın gayretinin bir yönü, Erdoğan’ın “Kriz miriz yok” tezine destek verme amaçlı. Bakan Albayrak, bunu yaparken görünüşte de olsa enflasyon ve doları düşürmek ve bunun işe yaradığını göstererek ‘Mc Kinsey skandalını’ unutturmak istiyor! 

Ama Albayrak ve Erdoğan yönetimi için daha önemli olan şey; bütün hesapları altüst eden enflasyonu, yılın başına kadar, “beklenen enflasyona” mümkün olduğu kadar yakın tutabilmek; daha dorusu böyle gösterebilmek! 

Çünkü;

* Asgari ücret ve emekli maaşlarına zamlar doğrudan “beklenen enflasyon”a göre yapılmaktadır.

* TİS’lerle belirlenen ücret zamları hesaplamalarında “beklenen enflasyon” en önemli baz olarak alınırken YHK’de bağıtlanan sözleşmelerde enflasyon belirleyici olmaktadır.

* Kiralar, sosyal yardımlar ve enflasyona bağlanmış pek çok mal ve hizmet fiyatları “beklenen enflasyon”a endekslidir. 

‘BEKLENEN ENFLASYON’U DÜŞÜK GÖSTERMEK KOLAY MI? 

Peki enflasyonunun, Yeni Ekonomik Program (YEP)’te belirlenen “beklenen enflasyon”a yakın bir çizgide tutulması kolay mıdır?
Değildir elbette! 

Çünkü; MB bile önceki gün beklenen enflasyonu 19.61’den 24,22’ye yükseltti. MB, 2018 yıl sonu dolar kur beklentisini de 6.5938 TL (önceki 5.9663 TL idi) olarak belirledi. 

Bu arada çarşı pazardaki fiyatların zabıta önlemleriyle durdurulamayacağına dair işaretler de her geçen gün çoğalmaktadır. Dahası, enflasyonu düşürme kampanyasının bir işe yarayacağı da çok şüphelidir. Üretici Fiyat Endeksi’nin (ÜFE) yüzde 44 gibi, TÜFE’yi de katlayan bir düzeyde seyrediyor olması ve eninde sonunda ÜFE’deki yüksekliğin TÜFE’ye yansıyacağı dikkate alındığında, “beklenen enflasyon”u düşük göstermek kolay olmayacaktır.

Bu yüzden olacak ki, “yüzde 10 kampanyaları”, “hamasi nutuklar”, “zabıta tedbirleri” ile enflasyonu düşük göstermenin etkili olmayacağı düşünenler, TÜİK’in enflasyon hesabıyla ilgili bölümünün başındaki zatı değiştirdiler. Onun yerine göreve getirilen kişinin ise Bakan Albayrak’ın yakın arkadaşı olduğu belirtiliyor.

ENFLASYONUN DOĞRU HESABI NEDEN ÖNEMLİ?

Hal bu iken, önümüzdeki aylarda konfederasyon ve sendikaların yapacakları enflasyon hesaplamaları, yanı sıra TÜİK’in enflasyonu ile sendikaların rakamları arasındaki farkın nedenlerinin kamuoyunda tartışılması; hem sendika uzmanları hem işçi basını, hem de halktan yana ekonomiyi savunan çevreler için oldukça önemlidir.  Ama elbette bu tartışma ancak, yığınların krizin yükünü reddetme mücadelesiyle birleşirse ete kemiğe kavuşabilirdir.

Bunun için;

* Asgari ücret tespit komisyonunda, TÜİK’in değil sendikaların yaptığı enflasyon hesabının esas alınması,

* Asgari ücret ve TİS’lerde, emekli maaşlarının hesaplanmasında; 2018’in ücret-maaş kayıplarının dikkate alınarak yeni asgari ücretin hesaplanması, 

* Bu talepleri geniş halk yığınları içinde tartışmaya açarken, sendikaların, emek örgütlerinin ve ileri işçi-emekçi kesimlerinin ortak mücadele girişimleri içinde olması belirleyici olacaktır.

Enflasyon hesaplamaları; bu hesabın şöyle mi böyle mi yapılacağı, enflasyonun şu düzeyde mi yoksa bu düzeyde mi olduğu, ancak bu temelde ele alındığında anlamlı olacaktır.  

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...