Her şey enflasyonu ‘düşük göstermek’ için!
Fotoğraf: Envato
Konkordato ilan eden firma sayısı her gün artıyor.
Gün geçmiyor ki, bir kaç iş yerinde, “Kriz var” gerekçesiyle toplu işten atma haberleri gelmesin!
“Hükümet, şu kadar üründe yüzde 10 indirim yapmaları için şu kadar büyük marketle anlaştı”, “Şu sektörde şu firmalar da enflasyonu düşürme kampanyasına destek verecek” şeklindeki haberler sermaye medyasının rutini haline geldi.
Hükümet, ekmek fiyatının 25 kuruş artırılmasını önlemek için uğraştığını ifade ederken, pek çok ilde ekmek fiyatı 25-50 kuruş zamlandı. Zam yapmayan fırınların birer birer kapandığı haberleri de eksik değil.
Market ve pazarlardaki fiyatlar “el yakmaya”, “dudak uçuklatmaya” devam ediyor.
‘KAMPANYA’, ‘ZABITA BASKISI’, HAMASET YETMEZSE!...
Ama Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kriz miriz yok” demeye devam ediyor. Erdoğan tarafından “ekonominin tek adamı” olarak görevlendirilen Berat Albayrak ise, “Türkiye’nin yeni bir hikayesi yazıldığı” hamasetinden geri durmuyor. Buradaki tek dayanağı ise, Rahip Brunson’un ABD’ye gönderilmesinden sonra 5.80’lerden 5.40’lara kadar düşen ama önceki günden itibaren yeniden yükselişe geçerek 5.60’lara yükselen dolardaki düşüş!
Bakan Albayrak’ın gayretinin bir yönü, Erdoğan’ın “Kriz miriz yok” tezine destek verme amaçlı. Bakan Albayrak, bunu yaparken görünüşte de olsa enflasyon ve doları düşürmek ve bunun işe yaradığını göstererek ‘Mc Kinsey skandalını’ unutturmak istiyor!
Ama Albayrak ve Erdoğan yönetimi için daha önemli olan şey; bütün hesapları altüst eden enflasyonu, yılın başına kadar, “beklenen enflasyona” mümkün olduğu kadar yakın tutabilmek; daha dorusu böyle gösterebilmek!
Çünkü;
* Asgari ücret ve emekli maaşlarına zamlar doğrudan “beklenen enflasyon”a göre yapılmaktadır.
* TİS’lerle belirlenen ücret zamları hesaplamalarında “beklenen enflasyon” en önemli baz olarak alınırken YHK’de bağıtlanan sözleşmelerde enflasyon belirleyici olmaktadır.
* Kiralar, sosyal yardımlar ve enflasyona bağlanmış pek çok mal ve hizmet fiyatları “beklenen enflasyon”a endekslidir.
‘BEKLENEN ENFLASYON’U DÜŞÜK GÖSTERMEK KOLAY MI?
Peki enflasyonunun, Yeni Ekonomik Program (YEP)’te belirlenen “beklenen enflasyon”a yakın bir çizgide tutulması kolay mıdır?
Değildir elbette!
Çünkü; MB bile önceki gün beklenen enflasyonu 19.61’den 24,22’ye yükseltti. MB, 2018 yıl sonu dolar kur beklentisini de 6.5938 TL (önceki 5.9663 TL idi) olarak belirledi.
Bu arada çarşı pazardaki fiyatların zabıta önlemleriyle durdurulamayacağına dair işaretler de her geçen gün çoğalmaktadır. Dahası, enflasyonu düşürme kampanyasının bir işe yarayacağı da çok şüphelidir. Üretici Fiyat Endeksi’nin (ÜFE) yüzde 44 gibi, TÜFE’yi de katlayan bir düzeyde seyrediyor olması ve eninde sonunda ÜFE’deki yüksekliğin TÜFE’ye yansıyacağı dikkate alındığında, “beklenen enflasyon”u düşük göstermek kolay olmayacaktır.
Bu yüzden olacak ki, “yüzde 10 kampanyaları”, “hamasi nutuklar”, “zabıta tedbirleri” ile enflasyonu düşük göstermenin etkili olmayacağı düşünenler, TÜİK’in enflasyon hesabıyla ilgili bölümünün başındaki zatı değiştirdiler. Onun yerine göreve getirilen kişinin ise Bakan Albayrak’ın yakın arkadaşı olduğu belirtiliyor.
ENFLASYONUN DOĞRU HESABI NEDEN ÖNEMLİ?
Hal bu iken, önümüzdeki aylarda konfederasyon ve sendikaların yapacakları enflasyon hesaplamaları, yanı sıra TÜİK’in enflasyonu ile sendikaların rakamları arasındaki farkın nedenlerinin kamuoyunda tartışılması; hem sendika uzmanları hem işçi basını, hem de halktan yana ekonomiyi savunan çevreler için oldukça önemlidir. Ama elbette bu tartışma ancak, yığınların krizin yükünü reddetme mücadelesiyle birleşirse ete kemiğe kavuşabilirdir.
Bunun için;
* Asgari ücret tespit komisyonunda, TÜİK’in değil sendikaların yaptığı enflasyon hesabının esas alınması,
* Asgari ücret ve TİS’lerde, emekli maaşlarının hesaplanmasında; 2018’in ücret-maaş kayıplarının dikkate alınarak yeni asgari ücretin hesaplanması,
* Bu talepleri geniş halk yığınları içinde tartışmaya açarken, sendikaların, emek örgütlerinin ve ileri işçi-emekçi kesimlerinin ortak mücadele girişimleri içinde olması belirleyici olacaktır.
Enflasyon hesaplamaları; bu hesabın şöyle mi böyle mi yapılacağı, enflasyonun şu düzeyde mi yoksa bu düzeyde mi olduğu, ancak bu temelde ele alındığında anlamlı olacaktır.
- Tek adam rejiminin fıtratında 'gönüllü ikna', özgürlük, adalet ve barış yoktur! 21 Nisan 2024 04:58
- İsrail’in İran’a ‘meşru müdafaa’ saldırısını açıkça ilan etmesi ne anlama geliyor? 18 Nisan 2024 04:58
- Cumhur İttifakının enkazını kaldırmayı Erdoğan'a bırakan Bahçeli siyasete ayar verme peşinde! 15 Nisan 2024 06:35
- Ekmek, barış, özgürlük ve adalet için 1 Mayıs'ın kitlesel ve yaygın örgütlenmesi zamanı 12 Nisan 2024 05:00
- Halk iradesine yönelik girişimlere karşı ortak mücadele ihtiyacı 04 Nisan 2024 05:00
- Ülkenin siyasi haritasını değiştirecek önemde bir yerel seçim! 02 Nisan 2024 04:50
- Yalan, dezenformasyon, tehdit… Her yolun mübah olduğu bir seçim sürecinin sonuna gelirken 30 Mart 2024 05:00
- Özak Tekstil işçileri ve BİRTEK-SEN’in asıl suçu ne? 27 Mart 2024 05:05
- Seçime 1 hafta kala AKP ve Erdoğan emekçilerle karşı karşıya! 24 Mart 2024 05:20
- Yüz binler alanlardan seslendi: Barış istiyoruz ve biz buradayız! 21 Mart 2024 05:45
- Tek adam yönetimi ve Cumhur İttifakı’nda ‘seçimi götürmek’ için her yol mübahsa! 19 Mart 2024 12:00
- İçinde Gazze olan sorular bile yasaklanırken NATO’ya ve AB’ye selam ne anlama geliyor? 16 Mart 2024 05:05