08 Ekim 2018 00:18

‘Yerli mallar haftası’

‘Yerli mallar haftası’

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Muğla’ da kuruyemişçiye girdim.

            -Yaban mersini var mı?
            -Var efendim.

(“Denizli” idi satış yerinin adı. Çerezciler hep Denizli’ li Muğla’ da. Denizli’ li dediysem içinden değil Tavas ilçesinden… Tavas eskiden Muğla’ ya bağlıymış, şimdi Denizli’ ye bağlı.)

Leblebi alırken onu da görünce ‘tam bu coğrafyanın ürünü’ diye, belki de yanlış bildiğim için, azıcık öylesine sordum:

 

            -Nereden geliyor yaban mersini?

Beklediğim yanıt ‘Marmaris’, ‘Fethiye’ gibiydi.

            -Dışalım.

Demez mi? Gerçekten şaşırdım.

            -Olamaz! Bu da mı dışalım?

Neyimiz kaldı dışalım olmayan?

(Altınoluk’ tan Dr. Nedim İnce’ nin aktardığı bir iletiden içtiğimiz suların bile yabancı ortaklı olduğunu öğrenmiştim.Sayılıp dökülen yerli sandığımız onlarca ürünün dışalım ya da yerli sandığımız kuruluşların yabancı oldukları bir kez daha aktarılıyordu bu iletide.)

Bundan yaklaşık 70-80 yıl önce bu savaşımı vermiştik oysa.

Şimdi neredeyse her şeyimizi yitirmiştik.
Nereden nereye gelmişiz diyerek ben bile şaşırıyorum.
Hanımlarımızın allık pudralarının dışalımına milyarlar harcanmasına kızarken, beylerin ‘marka’ giyimlerini kınarken nerelere gelmişiz.
Saman bile dışalımla sağlanır olmuş.

Bunlarla da kalmayacak besbelli…
Bir gün erken güncenizi alamadığınızda nedenini açıklayacaklar:Kağıt yok!
Arabalarını benzinsizlikten kullanamayacak olanlar bisiklete binmeyi öğrenirler belki de…

Sayıp dökmeyeyim neler olacağını. Ama bütün düşündüklerimin, sizin de düşündüklerinizin olacağını biliyor gibiyim. Çünkü, dedim ya, biz bu oyunu daha önce de görmüştük
Bizler, ikinci yeryüzü savaşı günlerinde ‘karne’ ile ekmek yiyenler…
Bizler, analarımızın ‘Amerikan bezi’nden diktiği donu gömleği giyenler…
Bizler, çeyrek somunla günü geçirmek zorunda olanlar…

Nasıl da dayanmıştık her şeye?
Ama bir gün ‘karaborsacı’ lıktan Anadolu kentlerine kaçıp saklananları evlerinde konuk edenler, şu sorunun uslarına düşmesini de önleyememişlerdi:

“Neden bütün yoklukları biz yaşamıştık da, bunların bir elleri balda bir elleri yağda olmuştu?”

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa