06 Ekim 2018 23:25

Güz

Güz

Fotoğraf: Envato

Paylaş

ATEŞ

Bir ateş topuydu dünya, küllendi zamanla. Şimdiyse ateş topuna dönüyor/döndürülüyor yeniden. Külün altındaki kor ateşi kurcalayanlarca. Yakmadan ellerini. Yakarak ellerimizi.

ANLAMSIZ

Havaya, suya konuşuluyor hep. Sesleniyor gibi boşluğa, karşılığını veriyor o da. Ne söylediğimizi, ne söylemek istediğimizi anlamadan/anlatamadan. İki taraf da...

KATLANMAK 1

Ayağını yorganına göre uzat denirdi eskiden. Güzelmiş. Yorgan öylesine küçüldü ki, ayaklarımızı kendimize çekerek katlanıyoruz şimdi. Katlanarak tespih böcekleri gibi. Küçüldükçe küçülüyoruz şimdi.

KATLANMAK 2

Kat kat katlanıyoruz gökyüzüne yükselerek. Mavilik de, bulutlar da bizim şimdi. Yükselerek kartallar gibi. Merdiveni tırmananlar büyüdükçe büyüyor şimdi.

KENT TARİHİ

Sesini yitirdi/yitiriyor kentimiz/kentlerimiz. Tınısız. Ezgisiz. Kum, kireç, çimento, çakıla boğuldu/boğuluyor. Boğulduk biz. Ateş, duman, sis. Soluğunu yitirdi/yitiriyor. Soluksuzuz hepimiz.

SUR’DA

Bir ölü yatıyor Sur’da, kafasına vura vura öldürdükleri. Yeşerecek bir ağaçla, ötecek bir kuşla, gülecek çocukla ne zaman dirilir ki?

DEMİRCİ

Ateş dövüyor demirci, gücünü katarak demire. Güç katıyor üreticinin eline. Güneş altında devinip ışıldayacak olan demire.

GÜZ

Güz geliyor ölü yapraklarla. Artık açmayacak çiçekler, uçmayan kelebeklerle. Gülüşleri eksilen çocuklarla. Kedilerin, köpeklerin başıboş dolaştığı, dolaşacağı günler, gecelerle. Güz geliyor ıssızlıkla.

EN GÜZEL ŞARKI

“En Güzel Şarkı” Ercüment Akdeniz’in romanının adı. Savaşın acımasızlığından kaçan Suriyeli sığınmacıları anlatır. Savaşın acımasızlığının ekmeklerini kazanma çabalamasındaki acımasızlık içinde bir gün en güzel şarkıya dönüşebilmesi için. Hep birlikte.

KAÇ VAR

Güneşin testekerlek açtığı, maviliğin uçsuzlaştığı, denizle gökyüzünün kucaklaştığı günler uzak mı o kadar? Açan çiçeklerin kokularının yayıldığı günler. Çığlıkların, ilenmelerin, ağıtların duyulmadığı karanlığın ardısıra kahkahaların patladığı cümbüşlü apaydın geceler. Kaç var, sürgit yaşamaya?

YAŞAMAK

Elin elime değdikçe yaşarsın/yaşarız. Ağacın yeşertisinde, sütünde incirin, kokusunda çiçeklerin. Göğün maviliğinde, kucağında denizin. Arasında tarlaları bürüyen gelinciklerin. Omuz omuzayken hepimiz.

ŞİİR

Tenin tenime değdiğinde yaşamaktır şiir. Sokakların kalabalıklığında. Suların akışında. Irmaklar denize ulaştığında. Dağların doruğunda. Bir top ışık, güneşte savrulan, ayın yeryüzüne aktığı gecelerde yıldızlarla. Tenin tenime değdiğinde sevdadır şiir.

SEVDA

Yüreğimizi acılar da ağlatır, sevda da. Sennur Sezer’in şiirlerinde ikisi de vardır. “Ağrımasa bilir miydim/Yüreğimin yerini” demiştir onun için. Sennur’un sevdası iyileştirir de. Geleceğe dönüktür. Umudu imler. Onun şiirinde de, şiirde de.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa