Erkeklerin gücü
Fotoğraf: Envato
1991’de hukuk profesörü Anita Hill, ABD Senatosu komisyonunda ABD Yüksek Mahkemesi başkanlığına aday olarak gösterilen hakim Clarence Thomas’ı cinsel tacizle suçladı. Kamuoyuna yaptığı bu açıklamadan sonra Hill, iftira etmekle suçlandı ve Thomas yargıtay hakimi olarak atandı. O zamandan beri, çok zaman geçti ve çok şey değişti - ya da değişmedi. Fransa’da bu duruma uygun bir deyim var: “Daha çok şey değiştikçe, daha çok şey aynı kalır”.
Şimdilerde de ABD Yüksek Mahkemesi başkanlığına aday gösterilen hakim Brett Kavanaugh’la ilgili cinsel taciz iddiaları ortalıkta dolaşıyor. Psikoloji profesörü Christine Blasey Ford, Kavanaugh’u 30 yıldan uzun süre önce kendine tecavüz girişiminde bulunmakla suçladı. Bu, bu alanda ne kadar az değişiklik olduğunu ortaya koyuyor. Belli pozisyonlarda iktidar erkeklerin elindedir. Kadınlar erkek davranışlarını üstlenmedikleri sürece çocuk muamelesi görürler. Ortalıkta görünürler ama ciddiye alınmazlar.
İktidar ve hukuk arasındaki bağlantı, erkek iktidarın son güçlü kalelerinden biri olan mahkemeler sayesinde sağlanır. Dikkate değer “#MeToo” hareketi, kültür alanında ve film endüstrisinde muazzam bir güç kazanmış olabilir, ancak yargı hâlâ tümüyle erkeklerin elindedir. ABD nüfusunun çoğunluğunu oluşturan kadınlar, ne yüksek kazançlılar sınıfında, ne de karar verme pozisyonlarında çoğunluğu temsil eder. Hangi alanda olursa olsun erkeklerle eşit işi yapmalarına rağmen eşit ücret almazlar. Başka bir deyişle güçleri çok sınırlıdır.
Ancak kadınlar, şimdi hukuk fakültesi öğrencilerinin çoğunluğunu oluşturuyorlar, buna bağlı olarak bir gün bu alanda belirleyici bir unsur haline gelebilirler. Ama biz hâlâ bundan çok uzaktayız. Erkekler siyaset ve yargıda egemen olmaya devam ediyorlar tamamen yanılmıyorsam, hakim Brett Kavanaugh’ın adaylığı üzerine sürdürülen tartışmalar bunu bir kez daha ortaya koyacaktır.
Ancak, burada güncel gelişmelere bağlı olarak bir sınırlandırma yapmak zorundayım: Christine Blasey Ford’un iddialarının Donald Trump’ın favorisi Kavanaugh’un en yüksek yargı organının başına getirilmesini engelleyemeyeceği düşüncesindeydim. Tam bu düşüncemi yazıya dökecekken CNN’de flash haber olarak bir kadının daha Kavanaugh’u cinsel tacizle suçladığını öğrendim. Yale Üniversitesi’nde okuduğu zamandan beri hakimi tanıyan Deborah Ramirez, Kavanaugh’un bir partide alkolün etkisiyle kendisine tacizde bulunduğunu ifade ediyor.
Bu ifade herşeyi değiştirebilir; eğer bir kadın Kavanaugh’la böyle bir deneyim yaşadığını iddia ederse hakimin destekçileri; “bir kereden birşey olmaz, yanlışlıkla yapmıştır” diyerek olayı önemsizleştirebilirler. Ancak ikinci bir kadın da aynı deneyleri yaşadıysa ortaya Kavanaugh’un gençliğinde alkol ve cinsellikle ilgili önemli bir probleminin olduğu ortaya çıkar.
Her halükarda, Yüksek Mahkemeye yargıç olarak atanma şansı azaldı. ABD Senatosu’ndaki oyların bir avucunu bile kaybetse, Trump’ın yargıtayda muhafazakar fraksiyonu güçlendirme misyonuna sahip adayı, hukukçular cennetinden yeryüzüne düşebilir.
- Ralph Poynter: Devrimci yaşam 07 Nisan 2024 04:28
- 30 yıl suçsuz yere idam hücresi 24 Mart 2024 04:47
- Devrimci pedagog 17 Mart 2024 04:56
- Siyasi çıkarların pembe dizisi 03 Mart 2024 04:00
- Soykırım savaşı 25 Şubat 2024 04:05
- İşgalin itici güçleri 11 Şubat 2024 04:05
- Özgürlük için bir yaşam 04 Şubat 2024 04:10
- Direniş ruhu 31 Aralık 2023 04:50
- I Abdul John, burada 03 Aralık 2023 03:46
- Pirelere karşı savaş* 19 Kasım 2023 04:40
- Kelepçeli sol 29 Ekim 2023 04:50
- Cezaevlerindeki yaşlılara kötü muameleye son 17 Eylül 2023 04:32