Çalışma hakkı
Fotoğraf: Envato
Temel insan hakları arasında yer alan çalışma hakkı; her insanın insan onuruna yakışır bir hayat idame ettirebileceği iş ve gelire sahip olma hakkını ifade eder.
Emek gücü açısından yaşam hakkıyla doğrudan bağlantılı olan bu hak, Birleşmiş Milletler Ekonomik Sosyal ve Kültürel Haklar Komitesi’ne göre insan onurunun ayrılmaz bir parçasıdır. Komite, bu hakkın felsefi değeri olan bir ilkeden ibaret olmayıp, açık hukuksal yükümlülükler doğrultusunda geniş anlamda tanınmasını öngören bir yaklaşımı benimser.
Öte yandan Evrensel Beyanname, Avrupa Soyal Şartı ve daha birçok uluslararası kaynağa göre çalışma hakkı, kişinin istihdamda olma haliyele de sınırlandırılamaz.
İş güvenliği, adil ücret hakkı, ayrımcılığa ve feshe karşı korunma ve örgütlenme hakları da çalışma hakkı kapsamında yer alır.
Yani işçileri, istihdamda kalma koşulunun devam ettirilmesi karşılığında ücret, dinlenme hakkı ya da sağlıklı ve güvenli bir ortamda çalışma hakkından feragat etmeye zorlamak çalışma hakkının ihlal edilmesi demektir. Ve suçtur.
Buna karşılık işçilerin haklarını araması ise suç olmayıp, hukuksal güvencenin bir parçasıdır. Çünkü ‘güvence’ kavramı, hak arama ve koruma yollarının varlığını da kapsar. *
Ayrıca işçilerin çalışma koşullarını olumsuz etkileyen uygulamalara karşı toplu eylem hakkı da vardır. Kapsamı işyeri ve çalışma koşullarıyla sınırlı olmayan bu hakkın dayanağı ise Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, AİHM kararları ve ILO belgeleridir.
Hal böyleyken; sağlıksız ve güvensiz koşullarda çalışmaya zorlandıklarını ve aylardır ücret alamadıkları belirten havaalanı işçilerinin eylemi ise kitlesel gözaltılar sonrasında onlarca işçinin tututklanmasıyla son buldu.
Kaldı ki; talep edilen haklar sadece uluslararası hukukun değil yürürlükteki İş Yasasının da güvencesi altındaydı.
Mahkeme tutanaklarında; işçilerin günde sadece 2 öğün yemek yiyebildikleri, kendilerine verilen içme suyunun bile sınırlı olduğu, şantiyedeki bazı işçilerin iskele olmadığı için kaygan zeminde merdivenle iş yaptıkları ve bu sağlıksız koşulları yetkililere defaatle belirttikten sonra eyleme geçtikleri yer alıyor.
İşçilerin en temel nitelikteki hak taleplerini bile “suç” sayan bu tutuklamalar, emek sermaye çelişkisinin önümüzdeki süreçte daha da derinleşeceğinin karinesi niteliğinde.
Bu yanıyla da sadece havaalanı işçileri için değil, sınıfın bütünü bakımından oldukça önemli.
* Mesut Gülmez(2009): İnsan Hakları Olarak Sosyal Haklar ve Sosyal Haksızlıklar
- Ekonomik kriz ve piyasa ideolojisi 25 Ağustos 2019 23:30
- Anayasa Mahkemesinin barış bildirisi kararı 05 Ağustos 2019 00:20
- Kamuda TİS süreci 21 Temmuz 2019 23:56
- Sömürünün en derinine, ayrımcılığın her türüne maruz kalmak: Mülteci işçiler 01 Temmuz 2019 00:09
- Kıdem tazminatı fonu 10 Haziran 2019 00:50
- Kale Kayış işçileri 19 Mayıs 2019 20:07
- Cinsel şiddet 28 Nisan 2019 19:58
- Seçim sonrası 07 Nisan 2019 20:55
- İşçilerin can güvenliği 24 Mart 2019 20:37
- Kadın emeği 03 Mart 2019 20:40
- Tanzim muhalefeti 17 Şubat 2019 23:30
- Sendikalaşma oranları 04 Şubat 2019 00:50