12 Eylül 2018 23:00

Beyin göçü

Beyin göçü

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Her organımız önemli. Ama nedense en büyük sorumluluğu beynimiz almış. Ne yaparsak sebebi o. Onun yaptıklarından tüm vücudumuz sorumlu. Doğar doğmaz yüklenmeye başlıyor. Ne verirsen doğru yanlış demeden onu alıyor içerisine.

Beyinler çeşit çeşit. En az iki katman. İki katman önemli. Yeme, içme, üreme buradan yönetiliyor. Geliştikçe katmanlar, kıvrımlar artıyor. Şimdilik en fazla 4 katman. Dördüncü katmanlar sanat, bilim için. Çalıştıkça kıvrımlaşıyor. Bir de dolmuş beyinlerin vücutlarına daha iyi şartlar sağlamak için yaptıkları göçler var. Aslında vücut gidiyor ama beraberinde beyni de götürdüğü için buna beyin göçü diyoruz. Biz diyoruz da sokaktaki adam ne diyor? Sormuşlar beyin göçü ne diye? Yanıtlar muhtelif, yanıtları verenler cins cins.

Bilgisayarda oyun oynamaktan gözleri ufalmış ergen, “Beyin göçüüüü, beyin devrelerinin yanması”.

Kirli sakallı, jöleli saçlı, üç düğmesi açık gömlekli delikanlı, “İnsanın hafızasını kaybetmesi”.

Kirli sakallı genci duyan, ağaç gölgesine yayılmış, cep telefonuyla oynayan güzel kızımız, “Hafıza kaybı, hafıza kaybı”.

Zamlara rağmen ara sıra balık ayranı fazla kaçırdığı her halinden belli akşamcı, “Fikrimizi dağıtmak”.

Bildiğinin doğru olduğundan emin tavırlı yeni yetme, “Beynin aldırılması”.

Lafı gediğine çooook dolaylı sokma becerisi gelişmiş uyanık esnaf, “Beyni olanların göç etmesi, beyni olmayanların sokaklarda, ortalıkta başı boş dolaşması. Bizde çok var bunlardan”.

Pazarda ucuz domates bulup kışlık salça yapma telaşındaki teyze, “Ne bileyim beeeenn”.

Evliliğinin ilk yıllarında olduğu besbelli delikanlı, “Eşleriyle anlaşamayan kişilerin evde kavga edip evlerini terk etmesi, arkadaşlarının evine göç etmesi”.

Üniversiteyi bitireli, mühendis olalı çok olmuş, oraya buraya gönderdiği öz geçmişine (Si-vi) halen ciddi bir yanıt alamamış, aldığı bazı yanıtlarda asgari ücretin biraz üzerinde maaş, haftada en az 45 saat çalışma, ücreti olmayan sınırsız fazla mesai teklif edilen genç, “En az 16 sene dirsek çürütüp, gece gündüz bir şeyler öğrenmek için çalışan, aynı zamanda ailesine yük olmamak için çalışmak zorunda kalan, bilmem kaç bin tane sınava girip başarılı olan ve kendisine haftada 50 saat çalışma, 2 bin 500 lira maaş teklif edilen, kendisinden daha az kıvrımlı beyinlerin türlü üç kağıtlarla, ahbap, akraba ilişkileriyle tepelerde bir yerlere gelebildiğini gören beynin, haftada 35 saat çalışıp, fazla mesai ücretlerinin verildiği, üstüne üstlük 3 bin avro maaş alıp insanca yaşayabileceği ülkeye kaçmasıdır”.   

Sizce?

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa