17 Ağustos 2018 00:30

Zevzekliklere kulak asmadan...

Zevzekliklere kulak asmadan...

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Fenerbahçe, Benfica’ya elendi ya illa sorumlu birileri bulunacak. Elenmenin, iki takım arasındaki fizik, kondisyon, dinamizm ve taktiksel uygulama farkından kaynaklanan doğal bir sonuç olduğunu bir türlü algılayamıyorlar. Kimisi sahaya yanlış kadro sürdüğü gerekçesiyle teknik direktör Cocu’ya yüklenirken, kimisi de yenen gole dikkat çekerek Volkan’ın takımı yaktığından söz ediyor.

Sanki oyuncuların performansını, sürekli onlarla bir arada olan Cocu’dan daha iyi bilmeleri mümkünmüş gibi sahaya yanlış oyuncuların sürüldüğünü iddia edebiliyorlar. Sonuç istendiği gibi olmayınca hemen oyuncu tercihleriyle ilgili eleştiriler ön plana çıkıyor zaten…

Teknik direktörler, kafalarındaki oyun planına göre oyuncuları belirler. Asıl olan oyun planıdır. Oyuncu tercihleri ayrıntı sayılır. Farklı oyuncularla daha iyi oyun oynanacağını ve daha iyi sonuç alınacağını söylemek, tam anlamıyla boş konuşmaktır. Futbolun, oyuncu tercihleriyle ilgili zevzekliklere değil, oyunun geliştirilmesine yönelik yaratıcı düşüncelere ihtiyaç var…

Oyuncu demişken, “Şunu niye oynattı”, “Bunu niye oynatmadı” gibisinden boş laflarla eleştirdikleri(!) Cocu’nun kısa sayılabilecek bir sürede Elif Elmas ve Barış gibi iki genç oyuncuyu ilk on birde görev alabilecek seviyeye getirdiğini görmüyorlar. Yaş ortalaması 30 civarında olan bir takımda genç oyuncuların yer bulmasının ne kadar önemli bir gelişme olduğunun farkında bile değiller…

Artık pahalı transferlerle kadro oluşturma politikası sürdürülebilirliğini tamamen yitirmiş durumda. Taraftarların gönlünü hoş tutmak için “yıldız” oyuncular transfer eden ancak bunun karşılığında kulübünü borç batağına sürükleyen popülist yöneticilerden futbolu kurtarmak şart. Fenerbahçe bunun en somut örneklerinden biri. Yıldız diye alınan ve kendilerinden çok şey beklenen oyuncuların hali ortada. Zaten en başta oyunculardan mucizemsi işler beklemek hata. Bambaşka bir coğrafyada, bambaşka bir kültürde uyum başta olmak üzere pek çok sorun yaşamaları ve beklenen katkıyı sunamamaları pek de anormal bir durum sayılmaz. Bu tür transferlerin bir yönüyle yüksek risk taşıdığı gerçeği de hep akılda tutulmalı. Büyük umutlarla, yüksek beklentilerle transfer edilip şu anda isimleri bile hatırlanmayan öyle çok oyuncu geldi geçti ki ülkemizden. Şimdi şartların da dayatmasıyla gençlere yönelmek zorunlu hale geldi. Bu zorunluluk, aynı zamanda futbolda aşama gerçekleştirebilmek için fırsat anlamına geliyor. Çünkü her alanda olduğu gibi futbolda da gençleri işin içine katmadan istikrarlı bir gelişme gerçekleştirmek imkansız…

Benfica maçıyla ilgili olarak üzerinde ortaklaşılan eleştiri, Fenerbahçe’nin çok pas hatası yapıp çok top kaybettiği yönünde. Ama bunu da yine oyuncular üzerinden dile getiriyorlar. Oysa pas hatası bir sonuç. Önemli olan Fenerbahçe’nin neden çok pas hatası yaptığını görebilmek. Benfica dinamik bir takım. Bunda daha genç oyunculardan kurulu olmalarının payı büyük elbette. Yüksek fizik güçleri ve bunun bir sonucu olarak ortaya çıkan yardımlaşma becerileri sayesinde alanları çok iyi paylaşıp çok sıkı ve hızlı bir şekilde kapatıyorlar. Bu yüzden topu ayağına geçiren Fenerbahçeli oyuncu, pas verebileceği uygun durumdaki bir arkadaşını bulmakta zorlandı. Ama eninde sonunda da topu ayağından çıkaracağı için bu kez riskli paslar denemek zorunda kaldı ve sonuçta çoğunlukla top rakibe gitti. “Pas hatası”, “top kaybı” deyip geçmemek, bunun nedenlerini de ortaya koymak lazım…

Bundan başka Fenerbahçe’nin inişli çıkışlı performansı dikkat çekiciydi. Oyunun kimi bölümlerinde Benfica ile kafa kafaya mücadele eden sarı-lacivertliler, bazı bölümlerde ise oldukça tutuk ve etkisiz kaldı. Oyun içinde bu kadar dalgalı bir performans sağlıksız bir gösterge. Fenerbahçe iniş sürelerini en aza indirgeyip oyununu belli bir istikrar seviyesine oturtmayı başardığı ölçüde Avrupa’da yoluna devam edebilir…

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa