09 Ağustos 2018 00:34

Bir de Tarık

Bir de Tarık

Fotoğraf: Envato

Paylaş

İsmi Hasan. Ya da Hüseyin. Belki de Tarık. “İsmi lazım değil” der annem bir şey anlatırken kaynağını söylemek istemediğinde. Bu da öyle işte.

20 yıllık çalışanı ajansının. Basın emekçisi. İşçi. Kuruma girerken ortada AKP filan diye bir parti yoktu. Şimdi işsiz. Yıllarca her gün düzenli olarak gittiği işyerinde müdür çağırır geçtiğimiz bir gün. Masanın karşısına oturtur.

Sana bir teklifimiz var. Şu anda işten istifa ettiğine ilişkin bir kağıt imzalarsan 20 yıllık tazminatını ve ihbar tazminatını alırsın. Biraz da destek çıkarız. Yok eğer istifa etmezsen seni işten atarız. Mahkeme mahkeme sürünürsün. Kendi isteğinle ayrılırsan önümüzdeki toplu iş sözleşmesinden sonra belki seni yeniden işe alırız.

Hasan ya da Hüseyin veya Tarık hiç beklemediği teklif karşısında ne diyeceğini bilemez. Önce sendikası gelir aklına. Ama aylar önce “solcudur” gerekçesi ile güçsüzleştirilip yerine yenisinin kurulduğu ve tüm işçilerin gönüllü(?) olarak aktarıldığı sendikanın işveren bakışlı yöneticileri geçer bir bir gözünün önünden. 

Biraz düşüneyim. Aileme danışayım. Büyüklerime sorayım. Ona göre karar vereyim.

diyebilir, ama müdür Hasan’ı veya Hüseyin’i veya Tarık’ı işten atma emrini almış ve işi sorunsuz(?) halletmeye kararlıdır.

“Olmaz” der. “Sana 1 saat mühlet. Git aşağıda otur kararını ver. Ama iyi düşün. Sakın hukuk, adalet filan gibi yokuşlu işlere girişme.”        

Hasan ya da Hüseyin veya Tarık çaresiz gider bir sandalyeye oturur. Okutmaya çalıştığı çocukları gelir aklına. 3 aydır ödeyemediği ev kirası, ev sahibi, günlerdir etsiz salçalı patates pişirip mutfağı döndürmeye çalışan karısı, bu yaz arkadaşlarıyla küçük bir Anadolu gezisi yapmak için aylardır babasını ikna etmeye çalışan kızı geçer ışık hızıyla gözünün önünden.  

Zaman daralmakta, müdür sabırsızlanmaktadır. Arkasında, yanında ne bir dostu, ne bir akıl vereni vardır Hasan’ın, veya Hüseyin’in ya da Tarık’ın. Hayatının en zor kararını vermekle baş başadır.

“Tek olsam” der “Gösterirdim ben size 20 yıllık emekçinin kapı önüne konulup yerine bilmem ne cemaatinden yandaş yerleştirmenin ne demek olduğunu.”

Tekrar kızı gelir aklına, karısı, bir de anası.

Çıkar öğle namazı için abdest almaya hazırlanan müdürün yanına, basar istifa imzasını.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...