24 Temmuz 2018 00:20

AA, Aydınlık birbirinden karanlık!

AA, Aydınlık birbirinden karanlık!

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Anadolu Ajansı (AA), “YPG/PKK ve Suriye rejimi arasında gizli görüşmeler olduğu”na dair kaynağı belli olmayan her zamanki gibi “terör ittifakı” propagandası amaçlı bir haber yapmış. Bu habere çok bozulan Aydınlık Gazetesinin Yazarı Mehmet Yuva, “AA’nın Suriye-PKK İttifakı Yalanı” başlıklı bir yazı yazmış. Yuva, bu haberden sonra “AA’nın itibarını da güvenirliliğini de büyük oranda yitirmiş” olduğunun farkına varmış!

Sonra ne mi yapmış?

“Suriye Dışişleri ve Enformasyon Bakanlığı yetkilileri” ve “siyasi ve güvenlik konularında uzman şahıslarla konuş”muş. Ama nedense görüşlerine başvurduğu  “yetkili” ve “uzman”ların kimler olduğunu yazmak AA gibi yazarımızın da aklına hiç gelmemiş. Neyse, efendim bu haberlerin aslı astarı yokmuş. Hatta  “Esad,YPG’yi vatan haini bile ilan etmiş”miş.(Burada bir not olarak ekleyelim, Esad daha önce Kürtleri “milli kuvvetler” arasında gördüğünü söylemiş ve geçtiğimiz günlerde de müzakere masasına çağırmıştı. Başka bir deyişle Suriye rejimi de değişen politik koşullara göre farklı açıklamalar yapabiliyor)

Peki, Suriye rejimi ve YPG arasında görüşmeler var mıymış?

Tamam, görüşmeler varmış ama Suriye devleti zaten bütün muhalif silahlı örgütlerle görüşüyormuş.

AA’nın iktidar karşıtı güçlerle ilgili haberlerindeki yalan ve çarpıtmaları bir tarafa bıraktık. Haberciliğinin iktidar propagandasından ibaret olmasını da geçtik. Ancak gerek 16 Nisan 2017 referandumu ve gerekse 24 Haziran seçimlerinde iktidarın sonuçları maniple etmek için AA’yı nasıl kullandığını bütün dünya gördü. Ama gel gör ki, Aydınlık Yazarı Yuva, ne zaman Suriye-YPG görüşmesi haberini yapmış, işte o zaman AA’ya güvenini yitirmiş!

Siz bakmayın Aydınlık yazarının AA’ya güvenini yitirdiğini söylemesine. Yarın o da Erdoğan rejiminde keramet görüp kuyruğuna takılan Şefi Perinçek gibi AA’da yeniden keramet görebilir. Çünkü ülkede demokrasi ve bölgede (Ortadoğu) ezilen halkların geleceklerini belirleme ve barış mücadelesine yaklaşım konusunda Aydınlık ve artık kendisine ‘başkan’ denilmesini isteyen Erdoğan’ın AA’sı arasında esaslı bir fark bulunmuyor.

AA, Erdoğan iktidarının gerek Suriye rejimine ve gerekse Kürtlere yönelik müdahalelerini meşrulaştırmak için birçok yalan habere imza attı. Türkiye’deki iktidar, Suriye rejimini devirmeyi ‘Sünni İslam’ın liderliği’/Bölgesel liderlik için zorunlu bir hamle olarak görüyordu-ki bu politika ilk dönemlerinde ABD ve Fransa tarafından da desteklendi. Kürtlere yönelik müdahale ise, Esad rejiminin devrilmesi imkanlarının artık ortadan kalktığı koşullarda hem Suriye’nin geleceğinin belirlenmesi sürecinde söz ve pazarlık sahibi olmak ve hem de ülke içinde Kürt sorununu baskı ve şiddet yöntemleri ile çözme politikasının bir devamı olarak ele alınıyordu.

AA, “Suriye rejimi ve YPG/PKK iş birliği” haberleri ile-ki Suriye’deki YPG ve PKK’yi tek bir örgütmüş gibi göstermek bile propaganda amaçlıdır-  tek taşla iki kuş vurmak; iktidarın hedefindeki her iki güce karşı saldırı politikasını meşrulaştırmak istiyordu.

Ama nedense AA’nın ve arkasındaki güçlerin aklına, Suriye rejiminin kendi ülkesindeki Kürtlerle görüşmeler yapmasının Suriye’nin geleceğinin belirlenmesi konusunda en meşru ve demokratik yol olduğu hiç gelmiyordu!

ABD’nin “IŞİD ile mücadele stratejisi” kapsamında IŞİD’e karşı mücadele eden en etkin güç olan Kürtlerle iş birliği yapmasının-ki, burada altını çizerek söyleyelim; ABD IŞİD’e karşı iş birliği politikasını Kürtlere sevdasından değil, bölgedeki güç ve pozisyonunu korumak için geliştirmiştir-Türkiye’deki iktidarı Kürtlere karşı Rusya ve İran’la iş birliğine yönelttiği biliniyor. Ancak NATO üyesi Türkiye’nin Kürtlere karşı Rusya ile iş birliği yapması da bugüne kadar Suriye rejimine karşı cihatçı grupları desteklemesini engellemedi/engellemiyor.

İşte batı (ABD-AB) emperyalizmine karşı Avrasyacı emperyalistleri savunan (Rusya-Çin bloku) Aydınlık ve yazarının bütün derdi, Türkiye’deki iktidarın da batıdan (ABD ve AB) tamamen kopup Avrasyacı emperyalistlere yedeklenmesi. Tabii bu politikanın doğal bir sonucu olarak Suriye rejimi ile iş birliğini yapılmasını savunuyorlar.  O yüzden Suriye rejimi ve Kürtler arasında iş birliği haberlerine kızıyorlar, “Suriye ile iş birliği yaparsak Kürtleri daha rahat ezeriz” diyorlar.Yani Kürtlere karşı saldırganlık konusunda iktidarın yaptıklarını az bile görüyorlar, tıpkı cumhurbaşkanlığı adaylığı sırasında Perinçek’in iktidarın OHAL ve baskı uygulamalarını yetersiz görmesi gibi!

Özetle ne kadar karşı görünürlerse görünsünler özünde AA ve Aydınlık aynı noktada buluşuyorlar.

Çünkü Türkiye’deki iktidarın bölgede müdahaleci-saldırgan politikalarını savunuyorlar. Sadece bu politikanın hangi emperyalist güçlere bağlı olarak sürdürülmesi gerektiği konusunda tam anlaşamıyorlar.

Demokrasi ve Kürt sorununun barışçıl çözümüne karşı baskı ve şiddet politikalarını savunmak için yalan ve çarpıtma haberlerde ise, zaten birbirleriyle yarışıyorlar.

Burada bir kez daha belirtelim: ABD’nin Kürtlerle iş birliği üzerinden bölgedeki askeri üslerini kalıcı hale getirmek istemesi, Kürtler için de diğer bölge halkları için de ciddi bir tehdittir. Ancak AA ve Aydınlık’a ve bunların propagandasını yaptıkları güçlerin yayılmacı-saldırgan politikalarına bakınca Kürtlerin neden ve nasıl ABD ile iş birliğine mecbur edildiği sorusunun yanıtını da görmek mümkündür.

Sonuç olarak, siz bakmayın Aydınlık yazarının AA’ya böyle kızıp öfkelenmesine. Aslında aynı karanlığı büyütmek için el birliği ile çalışıyorlar. Yani AA ve Aydınlık, ikisi de birbirinden karanlık!

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...