14 Temmuz 2018 23:58

Şölen olsun!..

Şölen olsun!..

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Büyük finalde bugün Fransa ile Hırvatistan kozlarını paylaşacak…

Finale gelene kadar oynadıkları 6 maça bakıldığında her iki takımın da turnuvanın son maçını oynamayı hak ettiğini söylemek gerekiyor. İki takım da organizasyon boyunca futbolun düzeyini taktik, teknik ve fiziksel yeterlilik açısından en yukarıya taşıyan birkaç ekip arasındaydı. Özellikle Hırvatistan, dayanışmanın ön plana çıkıp yükün dengeli bir şekilde omuzlandığı takım oyununun mükemmel örneklerini sergiledi. Bireysel gösteriş yapmak uğruna top ezen, top kaybeden lüks oyuncusu yok Hırvatistan’ın. Takım olmayı başarmanın karşılığını alıyorlar.

Fransa finale gelirken oynadığı 6 maçın 5’ini kazanıp 1’inde berabere kalırken, Hırvatistan 2’si penaltılarla olmak üzere bütün maçlarından galibiyetle ayrılmayı başardı…

Fransa, grup maçlarında Avustralya’yı 2-1, Peru’yu 1-0’lık skorla geçip Danimarka ile golsüz berabere kaldı. İkinci turda Arjantin’e karşı 4-3’lük üstünlük sağlayan Horozlar, çeyrek finalde ise Uruguay’ı 2-0 mağlup etti. Yarı finalde turnuvanın en sükseli ekiplerinden Belçika’yı 1-0 yenen Fransa böylece adını finale yazdırmayı başardı.

Hırvatistan ise Nijerya’yı 2-0, Arjantin’i 3-0, İzlanda’yı da 2-1 yenerek grup maçlarını 9 puanla tamamladı. İkinci turda Danimarka’yı normal ve uzatma süresi 1-1 biten maçta penaltılarla 3-2 yenerek çeyrek finale yükselen Hırvatistan, çeyrek finalde de normal ve uzatma süresi 2-2 sona eren maçta Rusya’yı penaltı atışları sonucunda 4-3 yenerek yarı final biletini kaptı. Yarı finalde karşılaştığı İngiltere’yi uzatmada attığı golle 2-1’lik skorla geçen Hırvatistan, finale yükselen diğer takım oldu…

Bu sürecin açıkça gösterdiği gibi, Hırvatistan finale gelene kadar Fransa’dan çok daha fazla yoruldu, yıprandı.

Finalin özel motivasyonu yorgun oyuncuların toparlanıp yenilenmesine yetecek mi göreceğiz…

Fransa, turnuvanın başından beri giderek yükselen bir grafik sergilerken, Hırvatistan ilk maçından bu yana, fazla inişi çıkışı olmayan istikrarlı sayılabilecek bir performans ortaya koydu. Grup maçlarında daha güçlü rakiplerle mücadele etmesi ve sonrasında arka arkaya 120 dakikalık üç maç oynaması nedeniyle Hırvatistan’da fiziksel yorgunluğa bağlı bir düşme görülmesi normal karşılanmalı. Zaten İngiltere ile oynanan yarı final maçında bu yorgunluğun belirtileri hissedildi. Öyle ki takımın beyni sayılan ve genelde çok az top kaybıyla oynayan Luka Modric, yorgunluğun etkisiyle maçın sonlarına doğru kendisinden beklenmeyecek kadar çok sayıda top kaybetti.

Hırvatistan’ın bir başka handikabı da yedek oyuncularının görece düşük kalitesi. Bu nedenle Teknik Direktör Zlatko Dalic sakatlık yaşanmadığı ve aşırı yorgunluk belirtileri görmediği sürece oyuncu değişikliğine pek yanaşmıyor. Değişiklikler Hırvatistan’ın gücünü düşürüyor çünkü. Buna karşılık Fransa’da giren, çıkanı pek aratmıyor…

İki takımın kalecilerini karşılaştırdığımızda, Hugo Lloris’in konsantrasyon, Danijel Subasic’in ise öz güven konusunda ağır bastığı söylenebilir. Refleks hamle gerektiren pozisyonlarda ise Hugo Lloris bir adım önde...

İki takım da savunmada kolay kolay açık vermiyor. Riske girmeden sağlamcı bir anlayışla oynayan birbirleriyle uyumlu stoperler ve oyunun hem savunma hem de hücum kısmını hakkını vererek oynayan dinamik bekler, her iki takımın da önemli kozları arasında.

Fransa’nın bekleri Lucas Hernandez ve Benjamin Pavard da, Hırvatistan’ın bekleri Ivan Strinic ve Sime Vrsaljko da yüksek fizik gücüne sahipler ve hücuma ciddi anlamda katkı sağlıyorlar. Lakin bugün, Ivan Strinic ile Sime Vrsaljko’nun önceki maçlara oranla savunmaya daha fazla ağırlık vermesi beklenebilir.

Orta saha çok çetin bir mücadeleye sahne olacak. Bir yanda N’Golo Kante, Blaise Matuidi ve Paul Pogba, diğer yanda Marcelo Brozovic, Ivan Rakitic ve Luka Modric. Hem pres yapıp rakibini hataya zorlayan, hem top kapan, hem de topu yüksek isabet yüzdesiyle ve son derece etkili kullanabilen dünyanın en iyi orta saha oyuncularının mücadelesi maçın gidişatında belirleyici rol oynayacak.

Son maçta fiziksel olarak düştüğü gözlenen Luka Modric’in toparlanması Hırvatistan açısından büyük önem taşıyor. Fransa’da ise eksilmeyen dinamizmi ve bitip tükenmeyen enerjisi ile “küçük dev adam” nitelemesini hak eden N’Golo Kante, savunmanın önündeki en büyük güvence… Tam bir dalgakıran!.. Dünyaya sanki pres yapmaya ve top kapmaya gelmiş!.. Buna karşılık üstün fizik gücüyle oyundan hiç düşmeden mücadele eden ve adeta rakiplerine nefes aldırmayan Marcelo Brozovic için de rahatlıkla “Hırvatistan’ın görünmez kahramanı” diyebiliriz.

Hücumda Fransa’nın en büyük umudu, yüksek teknik kapasitesi ve olağanüstü hızıyla sıra dışı işler yapabilen Kylian Mbappe. Fransa’nın duran toplar dışında gole yakın ayakları Kylian Mbappe, Antoine Griezmann ve Olivier Giroud.

Olivier Giroud çok çalışkan ve mücadeleci bir santrfor olmasına karşın çok fazla top kaybı yapıyor. Takıma en büyük katkısı, mücadelesiyle rakip savunmayı yıpratması. Buna karşılık gol vuruşlarındaki beceriksizliği yüzünden pek çok fırsatı heba ediyor. Gol konusunda Fransa’ya yakışmayacak kadar verimsiz bir santrfor.

Hırvatistan Santrforu Mario Mandzukic de mücadeleci ve yıpratıcı. Sürekli pres yaparak rakip savunmanın oyun kurmasına izin vermiyor. Top kaybetme konusunda Giroud’dan aşağı kalmasa da gol vuruşlarında daha iyi.

Fransa’da Kylian Mbappe, Hırvatistan’da ise Ivan Perisic kanatları iyi kullanan ve buradan geliştirdikleri etkili ataklarla rakip savunmayı zorlayan oyuncular. Muhtemelen Hırvatistan Mbappe’ye, Fransa da Perisic’e özel önlem alacaktır. Finalde büyük ihtimalle iki takım da temkinli bir oyun anlayışıyla maça başlayacak. Takımların savunmaya ağırlık vererek oynadığı ve topa sahip olan takımların gol pozisyonu yaratmakta zorlandığı maçlarda duran topların önemi daha bir artıyor. Bu açıdan, özellikle kenarlarda gereksiz fauller yapmanın bedeli ağır olabilir… Özellikle Hırvatistan buna çok dikkat etmeli. Çünkü Fransa’da Raphael Varane, Samuel Umtiti, Paul Pogba, Olivier Giroud gibi duran toplarda etkili olabilen oyuncular var.

Sonuçta, yorgunluk faktörü ve kadro derinliği göz önüne alındığında Fransa az bir farkla da olsa favori sayılabilir. Lakin Hırvatistan’ın bu zaafların üstesinden gelip kupayı kaldırması da asla sürpriz sayılmaz...

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...