23 Haziran 2018 10:21

'Yiğitler çıkmış meydane, hepsi de birbirinden merdane' meselesi

'Yiğitler çıkmış meydane, hepsi de birbirinden merdane' meselesi

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Kirvem,

Allah isterse ya da yüce Tanrı izin verirse yarın seçim sandıklarının başına sabahın ilk ışıklarıyla birlikte koşuşturup, böylece kullanacağımız oylar sonucunda, önce cumhurumuzun başkanlığına namzet olup bu koltuğa oturmayı büyük bir hevesle düşleyen adayların yanı sıra, keza milletin meclisine kapağı atmak için çırpınıp duran kimi vatandaşlarımızı da, "milli irade"miz doğrultusunda "vekil" tayin edip Ankara'ya yollayacağız inşallah!

Her seçim öncesinde olduğu gibi, bu kez de yine ülkenin bitip tükenmeyen, şu ya da bu nedenlerle giderek artan meselelerini şıpınişi, o da olmazsa en geç bir veya altı ay içinde çözeceklerini seksen türlü vaatler eşliğinde döne döne meydanlarda, ekranlarda dillendiren bilumum siyaset erbabının dediklerine bakılırsa, bu seçimin bundan öncekilerden hem çok önemli bir farkı var; hem de şakaya gelir yanı kesinlikle mafiş!

Neden?..

Çünkü geldiğimiz noktada sandıklara atacağımız oylarla sadece milletimizin maddi ve manevi rotasına yön verecek siyasi "kadro"ları değil, aynı zamanda "istikbal" ve "istiklal"imizi kazasız belasız yarınlara kimlerin, hangi vatan evlatlarının, hangi "usta" veya  hangi acemi "çırak" ların taşıyacağına karar vereceğiz...

Nitekim alameti farikalarını öncelikle "adalet" sözcüğüyle temellendirip, bu kavram doğrultusunda yola çıktıktan sonra, evvelemirde Avrupa Birliği'yle flört edip, akabinde de muasır medeniyete kapı aralamak hevesiyle kazma, kürekle başlatılan duble yolların ardından daha sonraları hemen hepsi de gavur icadı güçlü iş makineleriyle hallaç pamuğu misali atılan topraklar üzerinde köprüsünden tüneline varıncaya kadar hemen her alanda "kalkınmamızı" sağlayan, bunu  da son on altı yıldan beri bitip tükenmeyen bir azimle sürdürmeye çalışan bu kadrolarla gurur duymamız gerekirken, öte taraftan içimizdeki kimi "hain"lerin sanki çok önemliymişçesine soğanın, patates veya domatesin çarşı pazardaki el yakan, cepleri inim inim inleten fiyatlarından dem vurup, böylece ekonomimizin dipsiz kuyulara dönüştüğünü, borçlarımızın bini aştığını, işşiz güçsüz üniversite mezunlarının ister istemez kaldırım mühendisliğine talim ettiklerini; eskiden etiyle, sütüyle, buğday veya arpasıyla kendi ihtiyaçlarını karşılamakta zerre kadar güçlük çekmeyen ülkemizde, dahiyane tarım politikaları sonucunda Bulgaristan diyarlarından saman, Cehennemin kim bilir hangi bucağından et ithal eden bir memleket durumuna düştüğümüzü sıkılmadan, utanmadan, hayasızca dillendirip, bir bakıma pişmiş aşa su katan bu mendebur hıyanet çetelerinin, hesapça memleketimizin, milletimizin  ali menfaatlerini koruyup kollamak  için kurdukları "millet" ya da kimilerine göre "zillet" ittifakının hayırlara vesile olması mümkün mü?

No! Allah yazdıysa bozsun!

Aslında ha Ali ha Veli misali, biri "cumhur", diğeri "millet" ittifakı adı altında başı çekip güya er meydanına çıkan bu "yiğit"lerin ne denli "merdane" güreştiklerini ibretle izleyen halkımızın, bugün verecekleri kararla kimleri başımızın başı yapacakları belli olacak ama öte taraftan gerek anayasamızın gerekse seçim kanunlarımızın amir hükümlerince cumhurumuzun başkanlığına talipken, buna, hapishanedeki hücresininin kısıtlı imkanlarıyla katkı sunmaya çalışan bir diğer yurttaşımız, "kardeş"imiz, hukuk devletimizin "adalet"ten yana nasibini yeterince almamış, alamamış bu durum karşısında dört duvar arasından acaba ne düşünür, üç telli sazıyla hangi türküyü çalıp çığırır kim bilir Kirvem!

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...