22 Haziran 2018 00:28

Vakit yeni Türkiye için #TAMAM vakti!

Vakit yeni Türkiye için #TAMAM vakti!

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Tek adam rejimini kalıcılaştırmak-kurumsallaştırmak için dayatılan 24 Haziran seçimlerine iki gün kaldı. Ülkeyi 16 yıldır yöneten AKP-Erdoğan, bu seçimlerde “Vakit Türkiye Vakti” sloganını kullanıyor, Türkiye’yi bir dünya gücü haline getirdikleri propagandasını yapıyorlar. Dahası zaten fiilen sürdürdükleri tek adam rejimini Türkiye’yi daha ileriye taşımanın tek yolu olarak gösteriyorlar.

Aslında bir bakıma doğru söylüyorlar(!) Mesela Türkiye refah, eğitim, güvenlik, adalet, basın özgürlüğü gibi konularda her yıl dünya sıralamasında zirveye daha fazla yaklaşıyor.

İnanmıyorsanız şu verilere bakın:

Türkiye, dünya refah endeksi verilerine göre 149 ülke arasında 88. sırada. Yani bırakın gelişmiş ülkeleri, ortalama bir ülke olmanın bile gerisinde. Ama dolar milyarderlerimizle ne kadar övünsek az. Türkiye dolar milyarderleri sıralamasında 29 dolar milyarderi ile dünyada 12. sırada bulunuyor. Yani bu iktidar döneminde küçük bir azınlık büyüdükçe büyüyor ama halk yoksullaştıkça yoksullaşıyor -ki TÜİK verilerine göre ülkede her 8 kişiden biri yaşamını sosyal yardımlara muhtaç bir şekilde sürdürüyor.

Bu iktidarın ulusal güvenlik konusundaki çabası ise, dünyada zirveyi fazlasıyla zorluyor(!) Türkiye ulusal güvenlik endeksi konusunda 149 ülke arasında 137. sırada. Türkiye’nin önünde Afganistan, Suriye, Irak, Yemen gibi birkaç ülke kaldı. Cerablus, Afrin, İdlib gibi sınır bölgelerine yerleştirilen radikal İslamcı gruplar sayesinde eğer ülke bu iktidardan kurtulmazsa önümüzdeki dönem Türkiye’nin bu konuda ilk beş arasına girmesi hiç de şaşırtıcı olmayacak.

Bir de bu iktidarın “Hukukun Üstünlüğü Endeksi”ndeki başarısını unutmamak gerekiyor. Ne de olsa hukuk konusunda Avrupa ülkelerine her fırsatta ders veren bir milli liderimiz var.

Türkiye “2017 Hukukun Üstünlüğü Endeksi”ne göre 113 ülke arasında kaçıncı sırada biliyor musunuz?

101. sırada.

Hukukun üstünlüğü konusundaki bu başarı elbette basın özgürlüğü konusundaki başarıyı da belirliyor. Türkiye basın özgürlüğü endeksinde 180 ülke arasında 155. sırada yer alıyor.

Eğitim derseniz Türkiye, 38 OECD ülkesi arasında 35. sırada yer alıyor.

İşte Türkiye’yi böylesi bir “dünya gücü” yapan “dünya lideri” şimdi ülkeyi tek adam olarak yönetmek için bizden oy istiyor.

Ülke içindeki duruma bakınca bu tablo çok daha karanlık görünüyor.

Bu iktidar döneminde işçi cinayetleri 6 kat arttı. Soma, Ermenek, Şirvan, Torunlar gibi büyük işçi katliamlarının içinde yer aldığı işçi cinayetlerinde 20 bini aşkın işçi yaşamını yitirdi. İktidar bu cinayetler için “fıtrat” dese de TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu “İş sağlığı ve güvenliği mevzuatı büyük yükler getiriyordu, bunları kaldırttık” diyerek bu cinayetlerdeki suç ortaklarını ele veriyordu.

Bu iktidar başa geldiğinde Kürt hareketi bütün silahlı güçlerini ülke dışına çekmiş, çatışmalar sona ermişti. Yani sorunun çözümü için bütün şartlar uygundu. Ancak 2002’de Erdoğan’ın bu soruna getirdiği çözüm “Düşünmezseniz Kürt sorunu yoktur” idi. Bugün Kürt sorununu bir “terör sorunu” olarak gören Erdoğan iktidarı sadece ülkede değil, Suriye ve Irak’ta operasyon üzerine operasyon düzenliyor. Milletvekilleri ve belediyelerine kayyım atanan belediye başkanlarının içinde yer aldığı binlerce Kürt siyasetçi hapishanelerde bulunuyor. Ama Erdoğan’a sorarsanız artık ülkede bir Kürt sorunu yok!

AKP-Erdoğan iktidarı dönemi kadınlar için de kabus gibi bir dönem oldu. Kadın cinayetlerinden, ayrımcılığa, cinsel şiddet ve istismardan çalışma yaşamındaki eşitsizliğe kadar kadınlara yönelik saldırganlık her alanda öncesiyle karşılaştırılmayacak düzeyde arttı.

Sağlıktaki özelleştirme hasta garantili şehir hastaneleri ile yeni bir boyuta taşındı. Eğitim bir yandan ticarileştirilirken öte yandan tarikat-cemaatlerin arka bahçesi haline getirildi.

Bu dönemde ülke tarım ve hayvancılıkta tarihinde olmadığı kadar dışa bağımlı hale gelirken; doğa ve çevre inşaat, enerji, maden tekellerinin sınırsız yağmasına açıldı.

Bu karanlık tablonun mimarları şimdi ülkeyi ucu belirsiz bir karanlık tünelin içine sokmak istiyorlar.

İşte 24 Haziran seçimlerinde ya ülkenin bu karanlık tek adam rejimine teslim edilmesine razı geleceğiz ya da artık demokrasi, barış, huzur, adalet ve insanca yaşam için yeni bir sayfa açacağız.

Öyleyse bu tek adam rejimi ve onunla kader birliği yapan sömürücü azınlığa artık #TAMAM diyelim:

Vakit, yeni bir Türkiye için tek adam rejimine #TAMAM deme vakti!

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...