Gelecek gençlerin olacak
Fotoğraf: Envato
Hikaye malum. Nasreddin Hoca’dan mı, başka bir muhteremden mi aktarılır bilinmez.
Hoca bir köye gitmiş. Köyün girişinde bütün köpekler bir araya gelip, başlamışlar havlamaya. Hoca bakmış köylü köpeklere sahip çıkmıyor, çaresiz “İş başa düştü” deyip yerden bir taş alıp köpeklere atmak için eğilmiş. Ama ne mümkün. Hangi taşa el attıysa hiçbiri yerinden kımıldamıyor. “Allah Allah” demiş Hoca, “Bu ne biçim memleket? Taşları bağlamışlar, köpekleri salmışlar.”
Seçimde son düzlüğe girdik.
Bir tarafta devşirme yandaşlar, sonradan yandaşlar, zaten hep yandaşlar. Hem kaybediyor olmanın telaşı, hem köşeye sıkışan kedinin saldırganlığı ile buldukları her kanaldan saldırıya geçiyorlar. İşler o kadar karıştı ki korkudan dilleri dolaşmaya başladı. Tarihimizin son başbakanı siyasetin çöplüğüne gitmesine beş kala, Karşıyaka Spor Kulübünün (KSK) “Sin sin sin, kaf kaf kaf” sloganıyla Karşıyakalılara yağ çekeyim derken dili dolaşıyor, orijinalinde Adana usulü küfür olan ve basın dilinde kısaca “Sin Kaf” diye bilinen kelimeleri sol elini “Hay sizin” der gibi sallayarak, kafasını öne ittirerek ağzından kaçırıyor.
Bu seçimi sadece bir seçim değil, yok olmama mücadelesine çevirdiler. Reis’le gelenler, Reis’le gitmenin korkusu içinde. Yüzünde astarı olmayanlar, yıllardır televizyon ekranlarından, gazete köşelerinden, cıvıltı mesajlarından işçiye, emekçiye, solcuya, sosyaliste saldıranlar, küfür edenler, her şartta (genellikle akçeli) iktidarı savunanlar, 16 yılda harcanan 2 trilyon dolardan aslan payını alıp vatan millet edebiyatı yapanlar, ufaktan kıvırma manevralarına giriştiler. Yılların Reis savunucuları şimdilerde yarı mahcup, “Ben zaten..” diye başlayan cümlelerle batan gemiden kaçma telaşına kapıldılar. Gemiyi terk etse de yüzme bilmeyenler son bir gayretle direğin tepesine çıkmış bağırıyorlar, iftira atıyorlar, sarılacak yılan arıyorlar.
Diğer tarafta bağlanmış taşlar. Cumhurbaşkanı adayları, parti başkanları, başkan yardımcıları, milletvekili adayları. Hikayenin taşları. İple, demir parmaklıklarla, elektronik kelepçeyle bir yerlere bağlanmışlar. Tüm ağırlıklarıyla iplerinden kurtulma mücadelesi veriyorlar ve anahtar bizim elimizde. Bu seçimi yandaş olanlar değil, zeki olanlar kazanacak. Bu seçimi işsiz gençler, atanamayan öğretmenler, fabrikaları çalınmış işçiler, tenceresi boşalmış aile, dövülen, itelenen kadın, önünde yurt dışına gitmek dışında seçenek göremeyen genç mühendis, doktor kazanacak. Bu kilidi ilk kez oy kullanacak 1 milyon genç açacak.
Gelecek gençlerin olacak.
- Kamulaştırma 14 Mart 2024 04:34
- Faiz haram 07 Mart 2024 04:35
- İntegral 29 Şubat 2024 05:56
- Temiz kalpli (?) 22 Şubat 2024 04:48
- 25 SMA hastası için 55 milyon dolar 15 Şubat 2024 04:39
- Yıkılacağız 08 Şubat 2024 04:39
- BİK mi engelleyecek koskoca Özak işçisinin direnişini? 01 Şubat 2024 04:24
- Belediye ne işe yarar? 25 Ocak 2024 04:14
- Davul tozu 18 Ocak 2024 04:30
- Alışmayacağız! 11 Ocak 2024 04:21
- Şeriat 04 Ocak 2024 04:43
- Seneyi devriye! 28 Aralık 2023 04:14