14 Haziran 2018 23:21

Bayramınız kutlu olsun; ama nerede o eski bayramlar!...

Bayramınız kutlu olsun; ama nerede o eski bayramlar!...

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Bugün Ramazan (Şeker) Bayramı!

Bir buçuk milyarlık İslam dünyasında kutlanıyor Ramazan Bayramı.

Ama İslam dünyasının bugün, asgari olarak bile bir bayramı kutlamak için nedeni de mecali de yok.

Krallar, emirler, imamlar, cumhurbaşkanları ya da başbakanlar, hangi pembe tabloları çizerse çizsin İslam dünyası bir kez daha bayrama; iç savaşlar, bölgesel çatışmalar, dış müdahaleler, askeri ve polisiye operasyonlar eşliğinde girdi.

SAVAŞ VE ÇATIŞMALARIN KISKACINDA BİR BAYRAM

Suudi Arabistan bayramın hemen öncesinde Yemen’e hava kuvvetleri ve deniz kuvvetlerinin de katılımıyla şimdiye kadarki en büyük saldırısıyla girdi. Sanki ramazan ve bayram için “İslam ülkeleri birbirine ne kadar güçlü saldırırsa o kadar sevap işler” diyormuş gibi!

Suriye’de iç savaş, IŞİD’in yenilmiş olmasına karşın çeşitli yönleriyle derinleşerek sürüyor.

IŞİD’in askeri olarak yenildiği Irak’ta, üstünden geçen haftalara karşın seçimin sonucu alınamıyor. Yeni iç çatışmalar için sorunların büyüdüğü gözleniyor.

İran; Irak, Suriye, Lübnan... gibi ülkelerin yanı sıra bölge genelinde nüfuzunu artırırken İran halkı yoksulluğun ve işsizliğin pençesinde kıvranıyor.

Suudi Arabistan’daki darbe giderek derinleşiyor ve ABD’nin Suudi Arabistan ve bölgedeki etkinliği artıyor. Arkasına ABD ve İsrail’i de alan Suudi Arabistan-Mısır ittifakı Katar’ı kuşatıyor. İran ve Rusya’nın güneye inmesini önleme stratejisi etrafındaki girişimler giderek etkinleşiyor.

İsrail, Kudüs’ü başkenti ilan etti ve ABD Tel Aviv Büyükelçiliğini İslam dünyasından ve pek çok batı ülkesinden gelen tepkilere karşın Kudüs’e taşıdı. 60’tan fazla Filistinli hayatını kaybetti ve 2 binden fazla Filistinli yaralandı. İslam İşbirliği Örgütü ve onun başı olmakla övünen Erdoğan’ın bütün yüksek sesli protestolarını hiç kimse umursamadı.

SEÇİMLE BİRLİKTE BÜYÜK SİYASİ VE EKONOMİK SORUNLAR EŞLİĞİNDE BAYRAM   

Türkiye’nin halkları ise bu yılın Ramazan Bayramı’na,

- 24 Haziran’da yapılacak milletvekili ve cumhurbaşkanlığı seçiminin adaletsiz, haksız, hukuksuzluklarıyla cebelleşerek,
- İçeride ve dışarıda askeri ve polisiye operasyonların etkisi altında,
- Bir ucunda “yeni Osmanlıcı yayılmacılığın” öteki ucunda ise “terörle mücadele ve OHAL”in olduğu, çok boyutlu gericilik ve faşist uygulamaların belirlediği yüksek gerilimle,
- Ve dört başı mamur bir ekonomik krizin belirtileriyle giriyor.

16 yıldır iktidarı elinde tutan siyasi İslamcı AKP iktidarı, sadece hukuki ve siyasi ahlakı değil, İslam’ın vazgeçilmezi olan “hak yememe”, “din kardeşliği”, “yalan söylememe”, “haram yememe”,... gibi -sözde de olsa- üstünde yükseldiği bütün değerleri ayak altına almaktan çekinmiyor.

Nitekim bu durum, Erdoğan ile diğer cumhurbaşkanı adayları arasındaki şu mutlak adaletsizliklerde de kendini gösteriyor:  

- Devletin güvenlik güçleri, yerel idareciler ve her türlü maddi imkanlar Erdoğan ve partisinin hizmetine sunuluyor.
- "Seçim yasakları”ndan Erdoğan muaf tutuluyor.
- Medyada Erdoğan (ve bir ölçüde İnce) dışındaki adaylar yer bulamıyor, Demirtaş ve HDP’ye ise hiç yer verilmiyor. Üstüne Anayasa Mahkemesi, “Demirtaş’ın adil bir seçim için serbest bırakılması” talebini reddediyor.
- Cumhurbaşkanı Adayı Demirtaş cezaevinde tutulmaya devam edilirken; Erdoğan, devletin bütün imkanlarını kullanarak, rakipleri karşısında açık ve mutlak bir adaletsizlikle yarışa devam ediyor.

‘NEREDE O ESKİ BAYRAMLAR’ DEDİRTEN BİR ZAMAN

Dün gündeme düşen ve Erdoğan’ın “Bunları dışarıda söyleyemem” kategorisindeki videolar da göstermektedir ki, Cumhurbaşkanı Erdoğan seçimi yeterli oy alarak kazanmaktan umudunu kesmiştir. Sandıkların başı tutularak ve “HDP’liler markaja alınarak” “seçimi daha oy kullanılmadan kazanma” çağrısının anlamı da budur.

Bu köşenin düzenli okuyucularının da bileceği gibi; bu köşede en çok eleştirilen şeylerden birisi de anmaların, bayramların, özel kimi kutlama günlerinin, günlük mücadelenin ihtiyaçlarından bağımsız ele alınarak, nostaljik bir “eski” övgüsüne dönüştürülmesidir. Ama şu da bir gerçek ki; “dini bayramları” siyasi amaçlarının aleti olarak kullanan AKP iktidarı, geçen 16 yıl içinde bayramları istismar etmede öyle ileri gitmiştir ki, bugün ne yazık ki, “Nerede o eski bayramlar” klişesi bile çok masum kalmaktadır.

Elbette ki bugün gerek İslam dünyasında gerek Türkiye’de “Bayram kutlamak” için bir neden bulmak oldukça zorlaşmıştır.

Ancak yine de halkların, bir bayram kutlamasını bile zorlaştıran gerici güçlere karşı; gelecek bayramları daha “bayram gibi” kutlama mücadelesinden vazgeçmeyeceği umudu ve inancıyla tüm inananların Şeker Bayramı’nı kutluyorum.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...