07 Haziran 2018 23:35

Rusya: Krizden fırsat yaratmak

Rusya: Krizden fırsat yaratmak

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Lübnan, Irak ve Türkiye’deki seçim süreçleri nedeniyle Suriye’deki durum gündemin alt sıralarına düştü. Bu durumun sebepleri arasında Suriye’deki çatışma halinin oldukça hafiflemiş olması da var. Ancak çatışmalar hafiflemiş ve şehir merkezlerinden başlayarak kırsala doğru “normalleşme” çabaları sürerken Rusya, İsrail, ABD, İran gibi ülkelerin dahlinde çok taraflı siyasi çekişme sürüyor.

Son haftalarda Suriye’de ve Suriye dosyası ekseninde ilginç gelişmeler oluyor. 

Mayıs başına kadar İsrail, Suriye’ye yönelik saldırılarını sıklaştırdı, ABD Suriye’ye füze saldırısı düzenledi. O arada ABD, Obama yönetimince hayata geçirilen İran-ABD arasındaki nükleer anlaşmadan çekildiğini duyurdu. İran’a ve İran ile bağlantılı olduğu iddia edilen şahıs ve şirketlere yönelik yaptırım kararları uygulanacağı duyuruldu. Bu tabloya Lübnan’daki seçimlerden Hizbullah’ın ve birlikte hareket ettiği blokun, Irak’ta ise “İran yanlısı” olarak tanımlanan Sadr grubunun başarıyla çıktıklarını da eklemek gerek. Bu gelişmelere paralel olarak, Suriye’deki çatışma döneminin hafiflemesi ile iyice gün yüzüne çıkan “Suriye sahasında süren ülkeler arası çekişmenin” resmi açıklamalara tehdide varan ifadelerle yansıdığını gördük. 

9 Mayıs’ta İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu Moskova’ya gitti. 2.Dünya Savaşı’nda Sovyet askerlerinin verdiği mücadeleye dair açıklamalar da yapan Netanyahu askeri geçit törenini de şeref locasından izledi. Bir sonraki gün de İsrail, Suriye’de “İranlılara ait olduğunu” iddia ettiği bazı noktaları vurdu. 

17 Mayıs’ta Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad Soçi’de Putin ile görüştü. Bu görüşmede Putin’in “Suriye’deki yabancı güçlerin çekilmesi gerektiği” yönündeki açıklamaları epey spekülasyon yarattı. Suriye’de Türkiye ve ABD’nin yanı sıra İran’ın da sahada aktif olarak bulunması nedeniyle bu açıklamalar “Rusya-İran çatlağı” şeklinde değerlendirildi. Netanyahu’nun Moskova ziyareti sonrası gerçekleşen İsrail saldırılarını “Rusya İran’ı sattı” şeklinde değerlendiren bir kesim de bulunuyor.

Peki Rusya’nın son dönemdeki politikalarını “İsrail’i desteklemek veya İran’ı satmak” şeklinde mi değerlendirmek gerek?

-Rusya, Suriye sorununa askeri ve siyasi olarak dahil olurken çerçevesini sadece Suriye ile sınırlamadı. Rusya’nın Suriye’yi bütün Orta Doğu’ya açılan bir kapı olarak değerlendirdiğini söylemek yanlış olmaz.
-Rusya, İran gibi İsrail’i veya Suudi Arabistan’ı da bölgesel güçler arasında görüyor. İran-İsrail veya İran-Suudi Arabistan gibi bölgesel güçler arasındaki çekişmelere taraf olarak dahil olmak yerine tarafsız veya ara bulucu pozisyonlarını koruyarak yaklaşan bir politika yürütüyor.
-Rusya, Suriye’deki sürece dahil olup sahaya askeri varlığını yığmaya başladığı dönemde de Suriye-İsrail siyasi-askeri çatışmalarına dahil olmak yerine ikisiyle de ilişkisini sürdürmeyi tercih etti. Geçtiğimiz yıllarda İsrail’in Suriye’ye yönelik hava saldırılarında Rusya’nın hava savunma sistemlerini neden devreye sokmadığı tartışmaları da olmuştu.
-Suriye’deki vekalet savaşı sürecinde yürüttüğü politikalarla bölgedeki konumunu ve askeri-siyasi varlığını güçlendiren Rusya’nın İran ile tamamen örtüşen bir ajandası da yok. Dolayısıyla Rusya, mevcut şartlar çerçevesinde İran ile karşı karşıya gelmez ancak İran için de İsrail dahil bazı ülkelerle ilişkilerini riske atmaz. Suriye’deki vekalet savaşı yeni bir boyuta geçerken Irak’tan Lübnan’a kadar geniş bir bölgede İran-İsrail-Suudi Arabistan çekişmesinin tırmanması olasılığı yüksek. Bu süreçte Rusya’nın nasıl bir tavır göstereceği de pek sürpriz değil; mümkün olduğunca tarafsız-ara bulucu pozisyonunda ve her krizi lehine değerlendirecek bir duruş gösterecek gibi görünüyor.
-Rusya’nın lehine çevirmeye uğraştığı krizlerden biri de ABD’nin İran ile yapılan nükleer anlaşmadan çekilmesi ile başlayan gerginlik... Nitekim, Netanyahu’nun Moskova ziyareti sonrasında hızlanan Rusya-İran temasları ile İran’ın Suriye’nin güneyindeki bazı bölgelerden 100 kilometre kadar içeri çekilmesini öngören bir planın ortaya çıktığı öne sürülüyor. Bu plana göre, İran’ın İsrail sınırındaki Golan dahil bazı noktalardan ve sınırdaki önemli noktalardan biri olan Tenef’ten çekileceği iddia ediliyor. Henüz yol haritasının detaylarını ve İran’ın uygulama konusunda ne kadar istekli olduğunu bilmiyoruz. Ancak görünen o ki, Rusya Suriye’deki savaşa taraf olan ülkelerden biri olmaktan çok daha fazlası haline gelip bölgesel krizlerde sorun çözücü pozisyonuna yerleşmeye çalışıyor.

Peki Rusya’nın şekillendirdiği yol haritası hayata geçirilir ve İran İsrail sınırı dahil bazı bölgelerden çekilirse ne olur? Bu konuyu da haftaya konuşalım.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...