02 Haziran 2018 23:16

Dünden bugüne hatırlamalar

Dünden bugüne hatırlamalar

Fotoğraf: Envato

Paylaş

1950’li yıllar toplumsal, siyasal çalkantılarla geçiyordu. 14 Mayıs 1950 günü yapılan seçimler Türkiye’de 27 yıllık tek parti devrini sona erdirdi. 1923 yılından itibaren ülkeyi tek başına yöneten Cumhuriyet Halk Partisi iktidarı, seçim sonucunda yönetimi Demokrat Parti’ye devredecekti. Seçim sonuçlarına göre DP yüzde 52.7 oy alarak 408 milletvekilliği kazanmıştı. CHP yüzde 39.4 ile 69 milletvekiliyle temsil edilme hakkı kazandı.

Atatürk’ten sonra 11.5 yıldır cumhurbaşkanlığı görevinde bulunan İsmet İnönü artık ana muhalefet lideri oluyordu. 22 Mayıs 1950 günü TBMM açıldı. Refik Koraltan başkanlığa seçildi. Ardından yapılan cumhurbaşkanlığı oylamasında, DP Genel Başkanı Celâl Bayar, 453 milletvekilinin katıldığı oylamada 387 oy alarak Türkiye Cumhuriyeti’nin üçüncü cumhurbaşkanı seçildi. Hükümeti kurmakla DP Aydın Milletvekili Adnan Menderes görevlendirildi. Aynı gün Menderes kendisinin ilk, Cumhuriyet’in 19. hükümetini kurdu. 2 Haziran’da da güvenoyu aldı. 9 Haziran 1950’de DP Genel İdare Kurulu Adnan Menderes’i genel başkanlığa seçti. Demokrat Parti sırasıyla 1950, 1954 ve 1957 seçimlerini kazanmış ve on yıl boyunca (1950-1960) iktidar olmuştur.

Her mahallede milyoner yaratmak, ülkeyi ‘Küçük Amerika’ yapmak vaatleriyle Demokrat Parti iktidarının uyguladığı ekonomik politikalar, ülkeyi ekonomik darboğaza sürükler, işsizliği artırır. İktidarla muhalefet arasındaki ilişkiler günden güne sertleşir. İktidar her kesimden muhalefete karşı baskıları arttırır. CHP’nin yayın organı Ulus gazetesi başta olmak üzere, muhalefete destek veren birçok gazete aralıklarla kapatılır. Mayıs 1959’da CHP lideri İsmet İnönü Uşak’ta saldırıya uğrar. İzmir’de, İstanbul’da ve Ankara’da CHP liderine saldırılar olur.

Muhalif yazarlar tutuklanıyor, basın sansürleniyordur. İktidar, basını ve muhalefeti soruşturmak amacıyla gazete kapatmaktan, muhalif düşüncede olanları tutuklamaya kadar geniş yetkilere sahip bir Tahkikat Komisyonu kurar. Bunun karşısında, Meclis’te söz alan muhalefet lideri İsmet İnönü bunun demokratik rejim yolundan çıkıp bir baskı rejimi yoluna girmek olduğunu belirtir, “Bu yolda devam ederseniz, ben de sizi kurtaramam” der.

Ancak 27 Nisan 1960 günü yasal olarak kurulan Tahkikat Komisyonu, İnönü’ye 12 oturum TBMM toplantılarına katılmama cezası verir. Olaya tepki gösteren CHP grubu Meclisten zorla çıkartılır. Meclisteki kargaşa sokağa taşmakta gecikmez.

28-29 Nisan 1960’ta İstanbul ve Ankara’da üniversite öğrencileri gösteriler yaparlar. Olayların üzerine şiddetle gidilir. Üniversiteler kapatılır, iki şehirde de sıkıyönetim ilan edilir. Demokrat Partili gençler 5 Mayıs 1960 günü DP liderine bağlılıklarını ifade etmek ve iktidara destek olmak amacıyla Ankara Kızılay Meydanı’nda bir gösteri düzenlemeyi planlarlar. Ancak 555-K parolasıyla örgütlenen muhalif gençler 5 Mayıs akşamı saat 5’te meydanı doldururlar. Arabasından indiğinde protestocular arasında kalan Başbakan Menderes tartaklanırken, olay yerinden güçlükle uzaklaşır.

21 Mayıs’ta Harbiyeliler Ankara’da sessiz bir yürüyüş gerçekleştirirler. Ülkedeki karışıklığın git gide büyümesi, sokaklarda çatışmalar çıkması, iktidar-muhalefet arasındaki sertlik, sonunda 27 Mayıs 1960 sabahı, Kurmay Albay Alpaslan Türkeş tarafından Ankara Radyo’sundan okunan bildiriyle son bulur. Milli Birlik Komitesi, Türk Silahlı Kuvvetleri adına ülke yönetimine el koyduğunu açıklar. Kara Kuvvetleri komutanı Org. Cemal Gürsel, komitenin başına geçer. Cumhurbaşkanı Celâl Bayar, TBMM Başkanı Refik Koraltan ve Başbakan Adnan Menderes başta olmak üzere Demokrat Partililer tutuklanırlar. Anayasa ve parlamento feshedilir, siyasal faaliyetler askıya alınır. 28 Mayıs 1960 günü Org. Cemal Gürsel başkanlığında bir hükümet kurulur, yeni anayasa ve siyasi kurumların oluşması için çalışmalara başlanır. Tutuklu Demokrat Partililer yargılanmak üzere Yassıada’ya gönderilir. Demokrat Parti, 29 Eylül 1960’ta kapatılır.

27 Mayıs darbesini destekleyenler yeni anayasaya da önemli bir rol biçtiler. ‘61 Anayasası’nın yapılması ve referandumla onaylatılması, eski iktidar sahiplerini ‘anayasayı ihlâl’ etmekle suçlayıp yargılayanların ‘haklılığını’ göstermek anlamına gelecekti. Bu ve benzeri sebeplerle yapılan yeni anayasa, demokrasinin sınırlarını genişleten, görece daha özgürlükçü bir anayasa olur.

1961 Anayasası’nın getirdiği bu kısmi demokratik ortamda, 12 sendikacının İstanbul Valiliğine verdikleri bildirimle Türkiye İşçi Partisi (TİP) kurulur. TİP 13 Şubat 1961’de, Şaban Yıldız, Kemal Sülker, Kemal Türkler, İbrahim Güzelce, Rıza Kuas, İbrahim Denizcier, Adnan Ardan, Avni Erakalın, Kemal Nebioğlu, Hüseyin Uslubaş, Ahmet Muslu ve Salih Özkarabay tarafından kurulmuştur.

1962 yılında kurucular, işçi sınıfı ile aydınları buluşturmak hedefiyle aydınları partiye çağırdılar. Mehmet Ali Aybar, Behice Boran, Adnan Cemgil, Nazife Cemgil, Cemal Hakkı Selek, Yunus Koçak, Fethi Naci ve daha birçok aydın partiye üye olurlar. Kurucu genel başkanı sendikacı olan Avni Erakalın’dır. Kurucular Mehmet Ali Aybar’a genel başkanlık önerirler, böylece Mehmet Ali Aybar Genel Başkan olur. 1961 seçimlerine katılamayan TİP, 1965 seçimlerinde, 54 ilde yüzde 3 oy alarak TBMM’ye 15 milletvekili gönderir. Çetin Altan’ın da aralarında olduğu bu milletvekilleri muhalefet görevini üstlenmişlerdir.

Bu görece özgürlükçü ortam, sinemamızda da karşılığını bulur. 1960-1965 yılları arasında toplumsal gerçekçi filmler yapılır.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...