LGS veya sınav başarısı: Kurumsal ayrımcılığın 10'a 90'lık hali

Sınavla yapılanın adı üzerinde: Kurumsal seçme, ayrıştırma, yerleştirme. Yani gerek LGS, gerekse YGS bir adalet ölçüsü değil, tam aksine adaletsizliği, eşitsizliği görünmez kılma ve ters takla attırma işidir. Başarı sınavları ile yapılan yerleştirme aynı dil din ırkçılığı gibi, onlara göre çok daha görünmez kılınmış SINIFSAL ayrımcılığın en üst hali, en top modelidir.

Hemen gelen ilk soru, bir kısmımız, “Nasıl olacak yani, becerisi yeteneği daha az olanla daha fazla olanı belirlemek ve ona göre yerleştirme yapmak adil değil mi?” diye soruyor olabilir. Sayın İnce’nin de, Sayın Akşener, Mollaoğlu ve Erdoğan’ın da kaba eğitim politikalarında “Sınavlar elbette olacak” da “Nasıl yapılacağı, güvenlik ve ölçme değerlendirme şekli tartışılabilir” yanıtı bulunuyor.

Oysa sorunun esası sınavın kendisinde, sınavın asıl işlevinde bulunuyor. Sınavlar SINIFSAL EŞİTSİZLİKLERİ ve AYRIMCILIĞI sürdürmenin KURUMSAL halini oluşturuyor. Sınavlar mevcut eşitsizlik durumunda mevcut eşitsizliğin sürdürümü ve meşruiyetinin temel aracı olma işlevini sürdürüyor. Oysa çözümü çok basit: Herkese istediği okula kayıt hakkında yatıyor. Sonuçta da çözüm tüm çocuklarımıza nitelikli ortam ve eğitim sağlamaktan geçiyor.

ORTA SINIFLAR İÇİN 13 YILLIK GEÇMİŞ 70 YILLIK GELECEK: HEPSİ 90 SORU 135 DAKİKA

2 Haziran Cumartesi günü LGS-Liseye Geçiş Sınavı yapılacak. Sözel bölümde, 8’inci sınıf Türkçe dersinden 20, din kültürü ve ahlak bilgisi, T.C. inkılap tarihi ve Atatürkçülük, yabancı dil derslerinden 10’ar olmak üzere 50 soru, sayısal bölümde ise matematik ve fen bilimleri derslerinden 20’şer olmak üzere 40 soru yöneltilecek. Toplam 90 soru ve 135 dakika, çocuklarımızın 13 yıllık geçmişini ve yaklaşık 70 yıllık geleceğini belirleyecek.

126 bin 510 öğrenci kontenjanından 28 bin 740’ı imam hatip kontenjanı çıkarılırsa yaklaşık 98 bin öğrenci 1 milyon 300 bin kişilik çağ nüfusundan (kardeşlerinden) ayrıştırılarak görece nitelikli işler için, görece orta sınıflar için hazırlanacak “nitelikli (sınavlı)” okullara giriş beratı alacak.

SINAVLA ÖĞRENCİ ALAN OKUL TÜRLERİ VE KONTENJANLARI

BAŞARI SINAVLARI İLE YAPILAN ŞEY: YÜZDE 10’U YÜZDE 80’DEN AYRIŞTIRMA

Liselere Geçiş Sistemi ile yapılan işlem sonucunda yüzde 10 parasıyla özel koleje, yüzde 10 puan üstünlüğü (bilgi, beceri, yetenek, başarı) ile seçici okula, yüzde 80 ortaöğretim kayıt alanıyla mahalli okula yerleştirilecek.

Böylece  yüzde 10 zaten parasıyla işini gördüğünden aslında LGS ile yapılan yüzde 90’lık çağ grubundan yüzde 5-10’u ayrıştırma işidir.

ÖĞRETMEN VE ORTA SINIF AİLELER SINIFLARINI KORUMA VE YÜKSELTME PEŞİNDE

İşin farkında olan özellikle de okumuş yazmış ama parası kıt ORTA SINIF AİLELER yapılanın o kadar farkındalar ki var güçleriyle çocuklarının bu sınavlarda ilk yüzde 5-7’ye girmesi için gecelerini gündüzlerini veriyorlar, çocuklarının ensesinde boza pişiriyorlar (çocuklarının tepesine binip çoktan seçmeli soruları en kısa sürede tümünü doğru şekilde cevaplandırması için bütün varlarını yoklarını bilgi ve baskı güçlerini ortaya koyuyorlar).

Yüksek sınıfların düşme riski az, bu da LGS’ye, başarı sınavlarına bağlı değil.

Fakirin stresi, depresyonu o kadar yüksek değil, daha en baştan sınıfına (kaderine) razı bulunuyor.

Orta sınıflar büyük bir azap içinde, gerekli performansı gösteremezlerse sınıf düşecek veya tersi durumda sınıflarını koruyup biraz yükseltebilecekler (Şeytan azapta gerek).

GEZİ DİRENİŞİ: EĞİTİMİN İŞLEV DEĞİŞİMİNE VE DİNCİLEŞMEYE TEPKİ

Gezi direnişinin önemli sebeplerinden biri belki de 2012’deki eğitim reformlarına, eğitimin orta sınıf düzeninin (kamuda elit eğitimin) bozulmasına ve eğitimin dincileştirilmesine yönelikti.

Devrimler orta sınıflar yüzünden biraz gecikse de bu gidişata göre çok uzak gözükmüyor.