25 Mayıs 2018 00:15

Seçimler ve politika

Seçimler ve politika

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Politik mücadelenin hangi yanında yer alınırsa alınsın, bu mücadeleyi yapan güçler tarafından seslendirilen genel bir tespit var. O tespit de şu; ‘Ülke kendi tarihinin en önemli seçimini yapacak.’ Ülkenin tek adam, tek parti diktatörlüğünün kurulması ile düze çıkacağını -bu duruma nasıl düştüğünü gerçeğini es geçerek- savunanlar, Erdoğan ve “Cumhur İttifakının” mutlaka kazanmasını istiyorlar. Bunlara göre ağzından çıkan her sözün yasa sayıldığı ülkeyi yönetecek tek adamın demir yumruğu ile tüm sorunlar çözülecek. Bu cephede amaç birliği konusunda göze çarpan bir anlaşmazlık bulunmuyor.

Buna karşın muhalefet güçlerinin ilk adımda “tek adam, tek parti diktatörlüğünü” engellemek dışında ortak bir yönü bulunmuyor. Muhalefet sağdan sola doğru geniş bir yelpazeyi oluşturuyor. Politik güçlerin bu dizilişini “bir üst akıl, bir görünmez el” dizayn etmedi. Ülkenin politik gerçekleri, nesnel gelişmeler bu tabloyu ortaya çıkardı. Her bir güç kendi muhalefet çizgisini farklı gerekçelerle açıklayabiliyor. Ama bu gerekçeler ilk adımda tek adam, tek parti diktatörlüğünün kurulmasını engellemekte birleşiyor.

İşte tam da buradan önemli bir politik sonuç ortaya çıkıyor. Tek adam, tek parti diktatörlüğünün engellenmesi ve mücadele eden politik güçlerin, aşırı merkezileşen ve devlet güçlerini ve ona yardımcı olan sivil politik güçleri harekete geçirebilen iktidar odağını etkisizleştirmesi. Yeni ortaya çıkacak iktidar odağının parçalı bir yapıda ve muhtemelen istikrarsız olacak olması ve bunun özellikle emek merkezli muhalefet güçlerinin hareket alanını genişletmesi, politik alanın daha elverişli bir hale gelmesi, moral üstünlük sağlanması.

Açıkça kurulmak istenen faşist bir diktatörlüğün engellenmesi ve sınıflar mücadelesi ve bunun yansıması olan politik mücadelenin daha elverişli bir ortamda sürdürülmesi olanağının ortaya çıkması. Bu başarılabilirse, seçimlerin en büyük kazancı bu başarı olacaktır. Dikkatli okuyucunun fark edeceği gibi buraya kadar söylenenlerde işin “ekonomik tahliline” hiç girilmemiştir. Bunun nedeni açıktır ve halk yığınlarına ekonomide de temelde çok farklı politikalar uygulanacağına ilişkin  boş hayaller pompalamamak gerekir. Ülke ciddi bir krize doğru ilerlemektedir ve seçimlerden sonra kuvvetle muhtemel “kemer sıkma politikaları” diye adlandırılan ekonomi politikaları uygulanacaktır.

Ekonomiden güçlü bir şekilde bu sinyallerin gelmesi seçimlerin politik sonuçlarını daha da önemli hale getirmektedir. İşçi ve emekçi sınıflar seçimlerden sonra kaçınılmaz olarak daha bugünden sürmekte olan daha ciddi ve kapsamlı ekonomik saldırılarla karşı karşıya gelecekler ve buna karşı mücadele edeceklerdir. Güçlerini birleştirmekte ve merkezileştirmekte fazlaca bir yetenek gösteremeyecek parçalı bir iktidar bloku, tek adamın diktatörlüğündeki bir rejime göre halk hareketi karşısında daha yeteneksiz kalacaktır ve bu kitlelerin lehinedir. Yani sorun politik olarak önemsizleştirilip, durum madem ki böyle, ha o olmuş, ha bu olmuş denilemeyecek önemdedir. En yakın ve büyük tehlike bertaraf edilmek zorundadır.

Genel tablo bu ise, bu durumda seçimlerde Kürt politik hareketinin kilit bir rol oynayacağı da kendiliğinden anlaşılır. Eğer tek adam, tek parti diktatörlüğü engellenecekse demokrasiyi savunan güçlü bir Kürt muhalefetinin Mecliste temsil edilmesi büyük bir önem taşımaktadır. Bu önemi ister vekil sayısı üzerine yapılan hesaplara dayandıralım, isterse Mecliste ve Meclis dışında diri bir muhalefet odağının demokrasi mücadelesi için zorunluluğuna vurgu yaparak dile getirelim, politik sonuç olarak bu, ilerici ve demokratik bir odağın oluşması anlamına gelecektir. HDP ve Demirtaş’ın desteklenmesi bu nedenle önemlidir.

Seçimler eğer ikinci tura kalırsa bu demektir ki, ilk turda önemli politik sonuçlar ortaya çıkmıştır ve bu sonuçlar zorunlu olarak sadece ikinci turu değil, tüm politik gelişmeleri etkileyecektir. Örneğin muhalefetin ilk turda Mecliste çoğunluğu alması, adayların oy oranları ikinci tura gidişte önemli sonuçlar yaratacaktır. Bu durumda tek adam diktatörlüğünü engelleyecek adımları atmak için, demokrasi ve özgürlük talepleri temelinde muhalefet adayına baskı yapmak gibi sonuçlar ortaya çıkabilecektir. Ama bütün bunlar somut gelişmeler üzerine yapılabilecek politik taktiklerin konusudur ve şimdiden kesin tespitlerde bulunmak doğru olmayacaktır. Sözün özü şudur: bu seçimler politik olarak son derece önemlidir ve partiler, gruplar ve bireyler tutumlarını bu sorumluluk çerçevesinde belirlemek durumundadırlar.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...