Erdoğan ve AKP’nin Kürtlere vereceği hiçbir şeyi yok!
Fotoğraf: Envato
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Erdoğan, bugün Diyarbakır’da miting yapacak.
Erdoğan, İsrail’in Filistinlileri katletmesi arkasından Londra’dan yaptığı açıklamada Diyarbakır mitingini “Kudüs’e destek” mitingleri içinde saymıştı. Başbakan Yıldırım ise, aynı gün yaptığı açıklamada, Diyarbakır mitingiyle “Seçim kampanyasını başlatacaklarını” duyurmuştu. Dolayısıyla bugünkü Diyarbakır mitinginin de bir seçim mitinginden çok “Kudüs’e destek” mitingi olarak yapılması, AKP’nin de “ihtiyacına uygun” düşmektedir.
Çünkü AKP ve Erdoğan’ın Kürt halkına verebileceği gerçek bir vaadi yoktur. Hele de 1 Kasım seçiminden bu yana Kürtlere yönelik operasyonlar, kentlerin yakılıp yıkılması, sınırın içinde, ötesinde yapılan askeri operasyonlar dikkate alındığında!
KÜRTLERE ‘LAF OLSUN DİYE’ BİLE BİR VAAT YOK!
“Erdoğan ve AKP’sinin Kürt halkına verebileceği bir vaat yoktur” derken sadece gerçek bir vaatten söz etmiyoruz. AKP ve Erdoğan’ın Kürtlere “rüşvet” olarak bile vaatte bulunamayacağı bir siyasi hatta girdiğini söylemek istiyoruz.
Böylesi, çeşitli toplumsal kesimlere rüşvet dağıtımı yanında, geleceğe dair ölçüsüz vaatlerde bulunulduğu, bu vaatlerin bir “manifesto” olarak ilan edildiği, bir seçim kampanyasında bile Kürtlere, Erdoğan ve AKP Hükümetinin “laf olsun diye” bile bir vaatte bulunmaması elbette ilginçtir; ama gerçek de budur.
Nitekim, Cumhurbaşkanın Başdanışmanlarından İlnur Çevik; Erdoğan’ın 24 Haziran seçimi sonrasında, tabii eğer seçilirse, Erdoğan’ın bir “Kürt açılımı”, bir “çözüm süreci” başlatacağı”na dair açıklaması karşısında herkes, “Demek ki bu seçimde Kürtlere düşen rüşvet de böylesi bir boş vaatmiş” diye düşündü. Ama Çevik’in bu açıklamasının üstünden bir gün bile geçmeden, Cumhurbaşkanı Sözcüsü İbrahim Kalın kameraların karşısına çıkıp, İlnur Çevik’i yalanladı.
“Sayın Cumhurbaşkanımızın gündeminde yeni bir çözüm süreci yahut açılım gibi bir konu yoktur... Kürt kardeşlerimiz de diğer bütün bireyler gibi Türkiye Cumhuriyeti’nin eşit vatandaşlarıdır. Geçmişin ret, inkar ve asimilasyon politikaları Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde ortadan kaldırılmıştır” dedikten sonra Kalın; “Kürtler dahil bütün vatandaşlarımızın PKK terör örgütünün zulüm ve baskısından kurtulması için verilen mücadele bundan sonra da kararlılıkla devam edecektir” diyerek son yıllarda Kürt siyasi güçlerine karşı sürdürülen iç ve dış askeri operasyonlar, gözaltılar, tutuklamalar, kayyım atamaları, yasak ve yasaklamaların süreceğini de açıkça ifade etti.
‘CUMHUR İTTİFAKI’ KÜRT KARŞITI BİR İTTİFAKTIR
Muhtemeldir ki, AKP propagandası, bölgede ve Kürtlerin yoğun yaşadığı seçim bölgelerinde, “Aslında Erdoğan ve AKP 24 Haziran’da seçimi kazanırsa bir Kürt açılımı yapacaktır. Ama şimdi ‘Cumhur İttifakı’nda MHP olduğu için bunu söyleyemiyor. İlnur Çevik’i öyle konuşturup Kalın’a böyle cevap verdirmesi de onun için...” propagandası yapacaktır.
Bu da başka bir yalan olacaktır elbette. Çünkü son üç yılda Erdoğan ve AKP’nin Kürt sorunu konusundaki tutumunu Sözcü Kalın çok açık ifade etmiştir. Ki, ülkenin başında Erdoğan değil Bahçeli olsa bundan fazlasını yapamazdı.
Ama bu propagandadan şu da çıkar ki, “Cumhur İttifakı” denilen ittifak, “Kürt karşıtı bir ittifak”tır!
Bu yüzden de Erdoğan’ın Diyarbakır mitinginin bir “Kudüs’e destek” ağırlıklı bir miting olarak gerçekleştirilmesi sürpriz olmaz. Böylece AKP’nin Kürtlere yönelik yeni hiçbir vaadinin olmaması ve bölgenin giderek ağırlaşan sorunlarının üstünden atlanabilir! Dahası “Kudüs’e destek” denince AKP’li olmayan muhafazakar kesimlerin de miting alanına çekilmesi kolaylaşır. En azından bu mitingi organize edenler ve AKP propagandası böyle düşünecektir!
ERDOĞAN İÇİN KÜRT SORUNU DİYE BİR SORUN YOKTUR!
Kuşkusuz ki mitingin nasıl düzenlendiğini ve hangi konular üstünde bir motivasyon sağlanacağını bugün alanda daha açıkça göreceğiz. Ama şu da bir gerçek ki, AKP ve Erdoğan’ın yeni bir açılım ya da çözüm süreci gibi “Kürt sorununun barışçıl çözümü” için yeni bir vaadi yoktur. Hatta AKP ve Erdoğan için “Artık Kürt sorunu yoktur, terör sorunu vardır. Kürt sorununu AKP daha önceki girişimleriyle çözmüş”tür!
Dahası Erdoğan ve partisinin, Kürtlere yönelik, eğer Kürt patronlar ve büyük sermayenin bölgede yatırım teşviki için yapılan girişimler ve vaatlerini bir yana bırakırsak, söyleyebilecekleri yeni bir şey yoktur. Kalın’ın İlnur Cevik’i yalanlayan sözleri de Erdoğan’ın ileriye doğru bir adım atmak niyetinin olmadığını göstermektedir.
İşin ilginç yanlarından birisi de Erdoğan ve AKP tarafından bir rüşvet dağıtım kampanyasına dönüştürülmüş olan bu seçimde Kürtler ve işçilere “Rüşvet kabilinden bile bir vaat yok”tur.
Süreç ilerledikçe bunun nedenlerini daha ayrıntılı göreceğiz ve elbette bu nedenleri ve arkasındaki gerçekleri de çeşitli yönleriyle tartışmaya devam edeceğiz.
- Tek adam yönetimi ve Cumhur İttifakı’nda ‘seçimi götürmek’ için her yol mübahsa! 19 Mart 2024 05:00
- İçinde Gazze olan sorular bile yasaklanırken NATO’ya ve AB’ye selam ne anlama geliyor? 16 Mart 2024 05:05
- İşçi gazetesi, sınıflar mücadelesinin en ön cephesindedir 13 Mart 2024 05:15
- İktidar ‘İstanbul’u alma’, muhalefet yurttaşın ‘stratejik oy’ kullanması peşinde! 09 Mart 2024 05:15
- Partisini motive edemeyen Destici, sorununu ‘Ebu Bevval’ olmakla mı aşmaya çalışıyor? 17 Ocak 2024 04:11
- Tüm emek güçleri için ‘haydi mücadeleye’ dönemi! 14 Ocak 2024 04:55
- Erdoğan, Murat Kurum’u neden İBB’nin adayı yaptı? 10 Ocak 2024 05:00
- İş yerleri kaynıyor; mevsim kış ama havada ‘işçi baharı’ kokusu var! 07 Ocak 2024 04:58
- Lübnan ve İran’daki saldırılar İsrail-Filistin Savaşı’nda neye işaret ediyor? 05 Ocak 2024 04:57
- 2024’ü halklar için daha iyi bir yıl yapmak amacıyla haydi mücadeleye! 01 Ocak 2024 04:35
- Asgari ücretin itibarsızlaştırılarak kaldırılması tartışmaya açılmak isteniyor 29 Aralık 2023 05:00
- Özak tekstil işçilerinin direnişi ile dayanışma ihtiyacı daha da artmıştır! 24 Aralık 2023 04:26