Dost Yüreği
Fotoğraf: Envato
Bugünlerde en sık karşılaştığım meslek grubu havaalanı çalışanları oldu. Son on günde Brüksel ile başlayan, Balıkesir, Ankara, İzmir ve Adana üzerinden devam eden yolculuk serüvenimde, her gittiğim şehirden kendi şehrime dönüşü de ekleyecek olursak biraz da acıyarak her gün uçtuğumu belirtmeleri boşuna değil. İlk birkaç karşılaşmanın ardından ben de özleyip özlemediklerini sorma gereği duydum onların sorularına nazire. Ancak kedilerim bu durumdan hoşnutsuz, her dönüşümde başka cezalarla karşıladılar beni. Kedi cezalarım dönüş yorgunluğu ile birleşince ağır gelse de, yolculukların pek çoğundan inanılmaz güzel armağanlarla dönmek tüm bu yorgunluklara bedel oluyor. Brüksel ile başlamalı armağanlara. Hem dostlarla söyleşerek geçirilen keyifli akşamlar, hem de Avrupa’nın devletler toplamının parlamentosunda yapılan toplantılar boyunca Leviathan’ın kadim yüzünü bir kez daha gösterenler eminim ki hepimizi zenginleştirdi. Sevgili Kerem Altıparmak’a parmak sallayarak, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin eleştirilmesine tahammülsüzlüğü açıkça itiraf eden yaklaşım bizler için çok bildik olsa da, Avrupa’daki hak temelli örgütler için epey zihin açıcı olmuş olsa gerek. Bakunin’in iktidar ile hukuk ilişkisini pek açık biçimde tanımladığı ve sevgili Selçuk Kozağaçlı’nın da yanılmıyorsam ilk tutukluluğunun Silivri’deki duruşmasında da tekrarladığı cümleye yerinde bir atıftı o sallanan parmak.
Döner dönmez Türk Tabipleri Birliği Tıp Öğrencileri Kolu’nun Bahar Okulu’na geçtim Balıkesir’e. Canım dostum Onur Hamzaoğlu’nun yaşarken vedalaşamadığı annesinin cenazesine getirilme olasılığını hesaba katarak İzmir’e geçip dostumuzu uzun bir zamandan sonra görme niyetim de var, vedalaşamamalarının hüznü çökse de yüreğimize dostla kucaklaşmayı armağana dönüştürmeye çalışacağız hep birlikte. Gazetedaşım sevgili Mıgırdiç Margosyan’ın çok severek okuduğum Gavur Mahallesi’nden de yararlanarak Yusuf Kenan Beysülen’in çektiği belgeselin gösterimi ve hem yazar hem de yönetmen ile söyleşi ilk armağan oldu Balıkesir’e gider gitmez. Türkiye’nin dört bir yanından tıp fakültesi öğrencilerinin heyecanı, ışık saçan gözleri, üniversitelerimizi böldürmeyeceğimizi haykıran sözleri, Onur’umuza sahip çıkan kararlılıkları kazındı belleğime. Sevgili İrfan Aktan ile birlikte başladığımız söyleşide hem İrfan Aktan’ı hem de gençleri dinlemek Leviathan’ın pullarını hepten döktü yerlere.
Ne yazık ki, tüm çabalarıma rağmen İzmir’e yetişmeyi, Onur’umuzu kucaklamayı başaramadım ama onu dostların arasında, eli yoldaşının elinde görmek bile yetti sevinçle dolmama. İzmir yolculuğunu ise bir başka gazetedaşım, meslektaşım, mesleğimizin onuru sevgili Zeki Gül’ün emekliliğe merhabası için yaptım. Dostların arasında, güneşin sofrasındaydık o akşam. Canım Veli Lök hocamla arada derede bir araştırmanın basamaklarını bile konuşuverip, sımsıkı sarıldık birbirimize.
Bu on günü şimdi Adana ile kapatıyorum. İnsan Hakları Derneğimizin Adana Şubesi bu yıl da İnsan Hakları Akademisi derslerine bütün coşkusuyla devam ediyor. Daha kırkı çıkmamış bebeğini bile haftada bir gün ancak görebilen sevgili İlhan Öngör ile Mehmet Bayram’ı havaalanında beni beklerken buluyorum. İnsan Hakları Derneğinin gönüllüleri, üyeleri ile insan hakları eylemciliği ve insan hakları mücadelesi üzerine söyleşiyoruz. Belgelemenin geleceği kurmak için nasıl da anlamlı olduğunu tartışıyoruz birlikte. İstanbul Protokolünün bir kılavuz olarak değerini konuşuyoruz.
Dostların varlığı üzerine yazmak istedim bu hafta. Oradan oraya yolculuk ederken, Adana uçağını kaçırmamam için elinden geleni yapan gözlerinin içi gülen havaalanı görevlisi dost için, hayatımızın en değerli armağanları olan tüm dostlar için … Ne kadar çok olduğumuzu, hayatın her yerinde buluşmaların nasıl da sıcacık bir dost eline, bir armağana dönüştüğünü görüp umutla doldum. Tüm Leviathan’lara inat, buz gibi parmaklar değil sımsıcak yüreklerimiz var bizim!
- İyi insanlar 28 Mart 2024 04:57
- Demokratik bir yaşam sağlık için elzemdir! 21 Mart 2024 04:58
- Aşkın devlet ve kayıtsızlığımız 14 Mart 2024 04:58
- Şiddetsiz, güvenli, güvenceli demokratik bir yaşam 07 Mart 2024 04:57
- Etkin ve demokratik bir meslek örgütü nasıl olmalı? 22 Şubat 2024 04:59
- Büyük kavga 15 Şubat 2024 04:51
- Ma rıhna nıhna hon demiştik 08 Şubat 2024 04:58
- Sağlığın turizmi nereye gidiyor 01 Şubat 2024 04:47
- Halk sağlığı sorunu olarak apolitikleşme 25 Ocak 2024 04:57
- Yeni yılda da susmayacağız! 01 Ocak 2024 04:45
- Sağlıkta şiddet 20 Aralık 2023 04:50
- TTB biziz, hepimiz TTB'yiz! 04 Aralık 2023 04:55