11 Mayıs 2018 00:27

Dünyayı değiştirmek

Dünyayı değiştirmek

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Komünist Manifesto “Avrupa’da bir hayalet dolaşıyor, komünizm hayaleti” diye başlayan ünlü girişiyle hâlâ güncelliğini koruyor. Bu girişten esinlenerek ‘Bugün dünyada bir hayalet dolaşıyor, Marx’ın hayaleti’ diyebiliriz. Böyle dememizin nedeni Marx’ın 200. doğum yıl dönümünde uluslararası düzeyde ve ülkemizde gerçekleştirilen etkinliklerdir. Doğum yerinde heykeli dikildi ve müzeler bir süre Marx için açılacak.

Emperyalist-kapitalist sistemin  ideologlarının çizdiği Marx imgesi şöyle: Emperyalist sistem krize her girdiğinde Marx’ın hayaleti biraz daha belirginleşiyor, adeta canlanıyor, kanatlanıp uçuyor! “Acaba Marx haklı mıydı” tartışmaları ortalığı kaplıyor. Kapitalist sistem bu krizi bir biçimde atlatmış, gelecek krize kadar biraz nefes almışsa hayalet solgunlaşıyor, kanatları koparılıyor ve yeniden gömülüyor! Emperyalizmin ideologları yeniden bağırmaya başlıyorlar, “Marx yine yanıldı.”

Oysa Marx fiziksel olarak bu dünyadan ayrılmış olsa da artık Marksizm olarak kabul edilmiş bilimsel düşüncesi her zaman güncel ve geçerliliğini koruyor. Komünizmin bir hayalet, ütopya olmadığı devrimlerle ve Ekim Devrimi ve sosyalizmin kuruluş yılları ile kanıtlandı. Marx’ın yoldaşı Engels’in de katkılarıyla büyük bir araştırmaya dayanan, sınıf mücadelelerinin pratiğinden süzülen deneyimlerle genelleştirilen saptamalara, bilimin son ulaştığı gelişmelerin titiz bir incelemesine, oradan çıkarılan sonuçlara ve bütün bunların diyalektik materyalist yöntemle ele alınmasına dayanan marksist teori hâla insanlığın yolunu aydınlatıyor.

Eğer marksizm olmasaydı işçi sınıfının nasıl sömürüldüğünü, bu sömürünün mekanizmalarını, nasıl olup da bir tarafta zenginlik ve bolluk sürekli artarken, diğer tarafta yoksulluk ve yoksunluğun sürekli büyüdüğünü, üretmemekten dolayı değil, emekçilerin satın alma gücüyle sınırlandığı, insanların ihtiyaçları olduğu halde alamadıkları, elde biriken stoklarla kendisini fazla üretim bunalımları olarak açığa vuran krizlerin nedenlerini, ikide bir patlayan savaş ve istilaların ardında ne yattığını, insanlığın ilkel komünal, köleci, feodal, kapitalist üretim biçimlerinden geçen yürüyüşünün nedenlerini ve tarihin insanların üretici güçlerinin gelişimine bağlanmış bir tutarlılıkla ilerlediğini, neden sınıfsız, sömürüsüz bir topluma mutlaka ulaşılacağını hiç anlayamayacaktık.

Her ülkenin işçileri kendi ülkelerinde ve hep birlikte uluslararası işçi sınıfı tüm dünya da ücretli kölelik düzenini yıkma ve sınıfsız, sömürüsüz bir dünyayı kurma tarihsel yükümlülüğüyle görevlendirilmiş durumda. Bu ona birilerinin verdiği ve dayattığı bir görev değil. Görevini içinde bulunduğu durumdan, tarihin ilerleyişinin zorunluluklarından alıyor. Kuşkusuz bu yürüyüşte yanlız değil. Emekçilerin kitlesi sürekli büyüyor ve kapitalist emperyalist sistemden kurtuluş sorunu küçük bir sömürücü, asalak azınlık dışında insanlığın ortak sorunu haline geliyor.

Kapitalist emperyalist sistem insanlığa hiç bir olumlu ve güzel gelecek vadetmiyor. Bir an için gerçekleşmeyecek olanın gerçekleştiğini düşünelim: Eğer sömürücü egemen sınıfların isteğine bağlı kalırsa, bu sistem her şeye karşın ayakta kalırsa, onların insanlığa layık gördükleri gelecek pek çok Amerikan kurgu filminde kurgulanan insanlık dışı bir gelecektir. Yıkılmış bir dünya, birbirini avlayan insanlar, kendi gezegenini öldürmüş, diğer gezegenlerde yaşam aramaya çıkmış bir insanlık! Ya da sınıf sermaye egemenliği koşullarında robotlar her şeyi üretir olursa insanlar istedikleri vakit resim yapacakları, istediklerinde, balık tutacakları, canları isteyince uzanıp tembellik yapacakları bir yaşam sürmeyeceklerdir. İnsanlar gereksiz, fazla nüfus sayılacak, akibetleri karanlık olacaktır!

Ama bunların hiç biri gerçekleşmeyecektir. İşçi sınıfı ve onun etrafında birleşen emekçi yığınlar bu barbarlığa izin vermeyeceklerdir. Her şeyi sermayenin çıkarlarına göre düzenleyen bu sistem er geç yıkılacak, insanlık sınıfsız, sömürüsüz güzel bir dünya kuracaktır. Marx “Aslolan dünyayı değiştirmektir” derken soyut bir temenniyi, romantik bir heyecanı dile getirmedi, bu değişimin nasıl gerçekleşeceğini, bunu gerçekleştirecek gücü açık seçik tarif etti ve onun bu tarihsel görevle yükümlü olduğunu bütün dünyaya ilan etti. İnsanlık uzun bir süreden beri bu yola girmiştir. Bu yolu bilinçsizce ve kendi akışı içinde çok fazla kayıplar ve telefat vererek uzatarak geçmekte, bilinçle mücadele ederek daha az zaiyat vererek yolu kısaltarak bu amaca ulaşmak da insanlığın elindedir. Yol açıktır, amaç bellidir. Moloz yığınını temizleyip, yeni bir dünya kurmak olanaklıdır. İnsanlık seni hiç unutmayacak Marx!

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...