11 Nisan 2018 23:34

Haydi yığınlar arasında çalışmaya, haydi 1 Mayıs'a!

Haydi yığınlar arasında çalışmaya, haydi 1 Mayıs'a!

Fotoğraf: Envato

Paylaş

İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs’a üç haftadan daha az bir zaman kaldı.

Bu yıl 1 Mayıs;
- İşçilerin grev ve direnişlerini yasaklamanın, kamu emekçilerinin iş güvencesinin yok edilmesinin aracına dönüşen OHAL’in sürdüğü,
- İşçilerin ve emekçilerin en önemli kazanımlarının ağır bir saldırının hedefi yapıldığı,
- Her tür demokratik kazanımın ayaklar altına alındığı,
- İçeride ve dışarıda savaş naraları atılıp, sınır ötesinde ve içinde ağır silahlarla operasyonların yapıldığı, fiili bir “savaş hali” ikliminin oluşturulduğu koşullarda kutlanacaktır.

OHAL’E HAYIR DİYENLER 1 MAYIS’A

OHAL ve savaş hali uygulamalarını kendisine dayanak yapan Erdoğan-AKP yönetimi, işçi sınıfı ve emekçilerin kazanılmış haklarına yönelik saldırıları da “olağanüstü” artırmıştır.

Bu yüzden 1 Mayıs, “OHAL’e hayır” demenin de önemli bir vesilesi olacaktır.

Haklara, özgürlüklere, OHAL desteği ile de yapılan saldırının geldiği boyut; gerek sendikalar ve emek örgütlerini gerekse 1 Mayıs’ı kutlamaya hazırlanan siyasi parti ve çevrelerini; 1 Mayıs’ın bu yıl tüm ülke sathında, tüm emek güçlerinin ve siyasi çevrelerin katılımıyla kutlanması konusunda, geçmiş yıllarda görülmedik ölçüde hemfikir hale getirmiş bulunuyor.

Elbette ve ne yazık ki, bu “hemfikirlilik” içinde Hak-İş, Türk-İş, Kamu-İş ve Memur-Sen’in yönetimleri yoktur. Onlar 1 Mayıs’ı, seçecekleri bir ilde, oraya taşıyacakları işçiler ve muhtemelen temsilciler düzeyinde bir katılımla kutlayacaklardır. Daha doğrusu 1 Mayıs’ı kutlamış gibi yaparken kutlamamış da olacaklardır!

Ancak bu sendikaların, bu geçiştirici konfederasyonların şubelerinin ve temsilciliklerinin, ülke sathında çeşitli il ve ilçelerde yapılacak kutlamalara katılacağı anlaşılmaktadır. Nitekim Ankara ve İzmir’de 1 Mayıs açıklamaları, Türk-İş şubelerinin ve bölge temsilciliklerinin katılımıyla yapılmış, miting alanları için ortak başvuru yapılmıştır.

EMEĞİN HAKLARINI SAVUNMAK İÇİN 1 MAYIS’A

Diğer iller ve ilçelerde de gelişmeler bu doğrultudadır. İstanbul’da ise Türk-İş’e bağlı TÜMTİS ve Deriteks ile bazı sendikaların şubelerinin de Maltepe’de yapılacak mitinge katılabileceği belirtiliyor. Ancak Türk-İş’e bağlı sendikaların çoğu şubesinin ise Hatay’da Türk-İş yönetiminin yapacağı 1 Mayıs mitingine katılma kararı aldıkları bilinmektedir.

Ortaya çıkan girişimler ve heyecanlı açıklamalara bakıldığında bu yıl 1 Mayıs’ın geçtiğimiz yıllara göre daha yaygın, daha kitlesel, işçi ve emekçilerin katılımının daha yüksek olacağı anlaşılmaktadır. Nitekim DİSK, KESK, TMMOB, TTB, İstanbul 1 Mayısı için Türkiye’nin en büyük miting alanlarından biri olan Maltepe alanı için başvurarak iddialarını ortaya koymuşlardır.

Kuşkusuz ki, İstanbul gibi bir mega kentte (elbette diğer illerde de) işçileri ve emekçileri bir meydanda toplamak;

1) Yığınlar içinde, 1 Mayıs’ın kitlesel kutlanmasının gerekliliği ve önemi üstüne ciddi bir ajitasyonu,

2) Emekçileri alana taşıyacak pratik bir örgütlenmeyi de zorunlu kılar.

Yani 1 Mayıs’a katılım için işçi ve emekçiler arasında çalışma ve miting alanlarına gidişin örgütlenmesi 1 Mayıs’ın nerede kutlanacağından çok daha önemlidir.

YIĞINLAR ARASINDA ÇALIŞMANIN DERECESİ BELİRLEYİCİ OLACAK

Geçmiş yıllardan da ders alarak, böyle bir çalışmanın örgütlenmesi için, kutlamaları düzenleyen sendika ve emek örgütlerine, mücadeleci sendikacılara ve sınıf partisine önemli görevler düşmektedir.

Başarılı bir 1 Mayıs için, yerel girişimlerle emekçilerin 1 Mayıs’a katılım heveslerini kışkırtacak bir çalışma yürütülmesi belirleyici önemdedir. İşyerlerinde ve sanayi havzalarında, kutlama hazırlığı kapsamında, açık hava ve salon toplantıları ve yerel kutlamalar düzenlenmeli, 1 Mayıs günü çalışmamayı da kapsayan bir ajitasyon yapılmalıdır.

2018 1 Mayısı, dünyada ve ülkemizde işçi sınıfı ve halkların barışa, demokrasiye daha çok ihtiyaç duyduğu; emekçilerin kazanılmış haklarına, özgürlüklere yönelik saldırıların olağanüstü arttığı koşullarda yapılacaktır.

Bu yüzden de 2018 1 Mayısı’nın işçi sınıfının uluslararası ve yerel taleplerinin daha yaygın, daha yüksek sesle, daha kitlesel olarak haykırıldığı bir gün olması, başarılı bir çalışmanın başlıca göstergesi olacaktır.

Öyleyse; 1 Mayıs’ı layıkıyla kutlamak için, haydi işçiler ve emekçiler arasında çalışmaya, haydi mücadeleye!

2018 1 MAYIS'INDA ALANLARA YANSIYACAK BAZI TALEPLER VE SLOGANLAR

1 Mayıs etrafında yapılan tartışmalara bakıldığında, 2018 1 Mayısı’nda, işçi sınıfının ve emekçilerin pankart ve dövizlerinde taşınacak taleplerin bazılarını şöyle ifade edebiliriz:

- “Kapitalist sömürüye hayır”,
- “Emperyalizme hayır”,
- “Yabancı düşmanlığına, göçmen işçi düşmanlığına, ırkçılığa, din ve mezhepler arası kışkırtmalara hayır”,
- “Yaşasın işçi sınıfı enternasyonalizmi”,
- “Bütün ülkelerin işçileri birleşin”,
- “Kıdem tazminatının fona devredilmesine hayır”,
- “Kamu emekçilerinin iş güvencesine dokunma”,
- “Bir işçi ailesinin insanca yaşayacağı bir asgari ücret”,
- “Taşeronlaştırmaya hayır; taşeron çalışma yasaklansın, tüm işçilere kadrolu çalışma hakkı”,
- “Esnek çalışmaya hayır”,
- “Sendikal örgütlenmenin önündeki engeller kaldırılsın; sendikal yetki barajı kaldırılsın”,
- “İşçilerin iş güvencesi güçlendirilsin; keyfi işten çıkarmalara son”,
- “Kamu emekçilerine grev hakkı tanınsın”,
- “Grev yasağına son, lokavt yasaklansın, işçilere ve kamu emekçilerine dayanışma grevi ve genel grev hakkı”,
- “İş güvenliği işçi sağlığı yasası derhal yürürlüğe sokulsun”,
- “Kadın işçilerin çalışma koşulları kadın sağlığı dikkate alınarak düzenlensin; işyerlerine kreş ve emzirme odası zorunluluğu getirilsin”,
- “Eşit işe eşit ücret”,
- “Mobbinge caydırıcı ceza getirilsin”,
- “Şeker fabrikalarının özelleştirilmesine hayır”,
- “Sığınmacı işçilerin T.C. vatandaşı işçilerle aynı koşullarda ve aynı haklarla çalışması sağlansın!”...

Ülkemiz yaklaşık üç yıldır Terörle Mücadele Yasası’yla yönetilirken bunun üstüne 20 ay kadar önce OHAL eklenmiştir. Birkaç aydan beri de fiili bir “savaş hali” durumuyla ülkenin siyasi iklimi iyice ağırlaştırılmıştır. Elbette ki bu iklimi oluşturan uygulamalara son verilmesi, özgürlüklerin savunulması ve demokratik hakların geliştirilmesine ilişkin talepler de 1 Mayıs alanlarına yansıyacaktır.

Bu talepleri de şöyle sıralayabiliriz:
- “OHAL kaldırılsın, KHK’lerle yönetime son verilsin”,
- “Tek parti tek adam rejimine, bu amaçla yapılan antidemokratik düzenlemelere hayır”,
- “Ülke içinde demokrasi dışarıda barış çizgisinde bir iç ve dış politika”,
- “Savaşa, silahlanmaya değil halkın yaşamının iyileştirilmesine bütçe. Eğitime, sağlığa bütçe”,
- “Savaşa ve savaş politikalarına hayır”,
- “Bölge halklarının kendi kaderini tayin hakkına saygı”,
- “Kürt sorununun demokratik ve barışçıl çözümü!”...

Ve elbette hem ekonomik hem de siyasi kategorideki talepler, yerel özelliklere, hatta hangi kortejlerde taşınacağına göre yoğunluk ve özgün biçimler kazanabilir.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...