02 Nisan 2018 01:00

Yeni havalimanı ve yaklaşan seçimler

Yeni havalimanı ve yaklaşan seçimler

Fotoğraf: Envato

Paylaş

İlk aşamada 50 milyon, projenin bitiminde ise yıllık 120 milyon yolcu kapasitesine ulaşacak ve dünyanın en büyük ikinci havalimanı unvanını elde edecek. Toplam maliyeti 6,5 milyar dolar ile 7 milyar dolar arasında olduğu tahmin edilen havalimanınıninşaatı için 12 stada yetecek kadar çimento, Alaska’dan Patagonya’ya kadar uzanabilecek 13 bin kilometrelik bir mesafeye denk gelebilecek kadar demir çubuk kullanılacak ve havalimanı toplam 4500 hektarlık bir alana yayılacak devasa bir yapı olarak karşımıza çıkıyor. Şimdiden binlerce kamyonun faaliyet gösterdiği ve inşaat sırasında 160 bin işçinin çalıştığı havalimanının bittiğinde ise 600 bin kişiye iş sağlayacağı iddia ediliyor. Bununla birlikte, su sıkıntısı çekmekte olan kentin son kalan sulak alanlarının üzerine inşa edilen yapı, öncelikle bu irili ufaklı göllerin doldurulmasını ve havalimanının normal yüksekliğe kavuşturulmasını gerektiriyor ve daha sonra da sürekli olarak bu alanlardan su çekilmesini sağlayacak drenaj sistemlerine muhtaç. Bu açıdan havalimanının aslında çevresel olarak büyük bir sorun yaratacağını da beklemek mümkün.

Eminim bu satırın okuru hangi havalimanından bahsedildiği hakkında bu noktaya kadar bir fikre sahip olmuştur. Bugün, yaklaşan başkanlık seçimlerinde en önemli tartışma konularından biri haline gelen Meksika’nın yeni devasa havalimanı inşaatı yaklaşık son 10 gündür ülkede en çok konuşulan konuların başında geliyor. İstanbul’da inşa edilmekte olan üçüncü havalimanından sonra dünyanın inşaat halindeki en büyük ikinci büyük havalimanı Meksiko City yeni uluslararası havalimanı. Aslında benzerlikler rastlantısal değil. 1950’lerden sonra hızlanan çarpık ve hızlı kentleşme Meksiko City’nin 1952’de açılan ve yaklaşık 34 milyon yolcu kapasitesine sahip havalimanının yetersiz kalmasına sebep olmuştu. Meksiko City ve onu çevreleyen metropoliten alan 1950’lerde 3,3 milyona ulaşan bir nüfusa sahipken bugün bu sayı 22 milyonu bulmakta. Bu inanılmaz nüfus artışı ile kent, Meksika Vadisi olarak adlandırılan geniş çanağın tamamına yayılmış ve yerleşim yerleri bu çanağı çeviren doğal duvarlar halindeki yanardağlara kadar uzanarak çevredeki diğer komşu şehirler ile olan boşluklar dolmuş durumda. Haliyle yeni bir havalimanı inşaatı için şehirde tek kalan alan, su havzalarının bulunduğu ve tarımsal faaliyetlerin gerçekleştirilmeye devam ettiği Texcoco bölgesi.

2013’te mevcut Başkan Enrique Peña Nieto’nun (EPN) başlattığı projeyi hazırlayan iki mimardan birinin dünyanın en zengin insanlarından Carlos Slim’in damadı olduğu biliniyor. Ayrıca havalimanı inşaatının Temmuz ayında yapılacak başkanlık seçiminden hemen önce bu kadar yoğun gündeme gelmesinin en temel sebebi ise şuan anketlerde yüzde 42 ile diğer iki adayın 18-20 puan önünde gösterdiği Andres Manuel Lopez Obrador’un başkan seçilmesi durumunda bugüne kadar yeni havalimanı inşaatı için yapılan tüm ihaleleri tekrar gözden geçireceğini ve ombudsman görüşü isteyeceğini açıklaması oldu. Bu açıklamadan sonra yıldırım hızıyla inşaatın artık geri döndürülemez bir noktaya ulaştığı, havalimanın ülkenin gayri safi yurt içi hasılasına yüzde 3,3’lük bir katkı sunacağı, imzalanan kontratların hukuken geri çevrilemeyeceği gibi birçok düşünce Obrador’un seçim kampanyasına karşı dillendirilmeye başlandı.

Aslında Obrador’un seçimlerde başarılı olma ihtimali çoktandır Meksika’daki sermaye grupları açısından belirli ölçüde tedirginlik yaratmaktaydı. Medyaya hâkim olan sermaye duopolünün yayınlarını yeni havalimanı üzerindeki tartışmalara yoğunlaştırmasıyla anlıyoruz ki sermaye grupları açısından bu tedirginlik daha can alıcı ve somut bir hale gelmeye başlamış durumda. Yeni havalimanı inşaatının geleceği,Obrador’un seçilmesi durumunda ülkeyi Venezüella’nın durumuna getireceği, yani sermaye düşmanı Obrador’un Meksika ekonomisi açısından çok büyük sorunlar yaratacağına yönelik argümanların referans noktası haline gelmiş durumda.Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch’inObrador’un seçilmesi durumunda Meksika ekonomisinde belirsizliklerin artacağı, daha fazla dalgalanmaların yaşanacağı öngörüsü ise sorunun temel olarak yeni havalimanının inşası değil, ancak Meksika’daki mevcut kamu kaynakları üzerinden belirlenmiş olan sermaye ağlarının bu birikim kaynağını kaybedebilecekleri ve bunun yaratacağı belirsizlik sorunu olduğunu ortaya koyar nitelikte. Bu açıdan Meksiko City yeni havalimanı inşaatı konusunun Temmuz’daki seçimlere kadar daha çok gündemde kalmasını beklemek şaşırtıcı olmayacaktır.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...