28 Mart 2018 00:52

Eyyy AB

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Kamil Tekin Sürek

Tüm yazıları

Pazartesi günü Bulgaristan’ın Karadeniz kıyısındaki güzel kenti Varna’da yapılan AB Zirvesi’nde Türkiye ile AB arasında özel bir görüşme yapıldı. Görüşme sonrası tarafların yaptığı açıklamalarda Erdoğan’ın AB ile Türkiye’de konuştuğu gibi konuşmadığı, “Eyyy AB” demediği görüldü.

AB Temsilcisi, Türkiye’nin üç küsur milyon Suriyeli’yi tutup Avrupa’ya göndermediği için Türkiye’ye teşekkür etti. Türkiye hakkında bundan başka da olumlu bir şey demedi.

Suriye’de insanları yaşadıkları yerden sürmeyin, insan hak ve özgürlüklerine saygı gösterin, Doğu Akdeniz’de arama yapanları rahatsız etmeyin, Yunanistan ile gereksiz gerginlikler yaratmayın dedi.

Erdoğan ise, tehdit altındayız, herkes bize saldırıyor, tehdit kalkınca normale döneceğiz, Suriye’de 8 bin küsur teröristi etkisiz hale getirdik, Gümrük Birliğindeki eşitsizlikleri müzakere edelim, vizeyi kaldırın, Doğu Akdeniz’de petrol ya da gaz varsa Kıbrıslı Türkler de bundan yararlanmalı, üç küsur milyon Suriyeliyi Türkiye’de tuttuk bize söz verdiğiniz parayı vermediniz dedi.

Bir de, “Bizi çöpe atmayın yararlanın” demeye gelen sözler etmiş anlaşılan.

Sonuç?

Sonuçta Türkiye Suriyeliler için biraz daha para alacak. Başka bir şey yok.

Erdoğan, Türkiye’de muhtarlar toplantılarında ya da AKP ilçe kongrelerinde efelendiği gibi AB Zirvesi’nde efelenememiş. AKP Hükümeti için de üç milyar avro alma vaadi kısa günün kârı gibi görünüyor.

Doğu Akdeniz Meselesi ise Türkiye’nin en zayıf olduğu konu. Bir taraftan Kuzey ve Güney Kıbrıs iki ayrı devlettir diyorsan; Kuzey Kıbrıs da Kıbrıs’tır, Güney’in kıta sahanlığındaki gazdan ben de pay isterim nasıl diyorsun? Üstelik Kuzey Kıbrıs bağımsız bir devlet ise onun adına sen nasıl konuşuyorsun? Gaz KKTC ile Mersin arasındaki bölgede çıksa sen Güney Kıbrıs’a pay verecek miydin?

Neyse, Kıbrıs meselesini bir tarafa bırakalım.

Üç milyar avro sıcak para Türkiye’nin ihtiyacını karşılar mı? Kızgın saca atılan kar misali anında buhar olur gider.

AKP yandaşları bu süreçte AKP’nin sıkışmışlığını gidermek için AB baskısı ile demokratikleşme ve normalleşme yoluna gireceği propagandası yapıyor. Olabilir mi? AKP bir daha demokrasi getiriyorum diye halkı kandırabilir mi?

Bu kez biraz zor. Hem halkı bir kere daha kandıramaz, hem de baskı ve zulmü azaltmaya niyeti yok. Üstelik demokratikleşiyoruz dediği zamanda da dişe dokunur bir demokratikleşme olmadı.

Görülüyor ki, Erdoğan bir süre daha para bulmak için kapı kapı dolanacak. Gerilen ilişkileri yumuşatmaya çalışacak. Muhtarlara AB, ABD’yi kötüleyecek, onlara gidip, bizden vazgeçemezsiniz diyecek.

Erdoğan-AB Zirvesi fare doğurdu.

Bakalım gelecek günler neye gebe?

YAZARIN DİĞER YAZILARI