2018'de barış, demokrasi ve emek mücadelesinde daha ileri bir mevziye!
Fotoğraf: Envato
Gazetemiz, yayına başladığı 1995’ten beri, her yeni yılda, yılı özel olarak değerlendirdiği bir “ek” vermeyi (sonradan bu özel eke “Almanak” adı verildi) gelenekselleştirmiştir.
Her yeni yılın ilk günü, “yeni yıl kutlaması” yazısı yazmak da bu köşenin yazarı olan, benim için bir rutin oldu.
Bugün de elbette bu rutin bozulmayacak; köşenin konusu yeni yıl kutlaması olacak.
OHAL, ‘TEK ADAM REJİMİ’NİN ‘KILICI’ OLDU!
Elbette dün “Almanağımızı” alan okurlarımızın yıl içindeki bütün yılı kapsayan;
- “Tek parti tek adam rejimi” girişimlerini, bu girişimlerin “kılıcı” olarak kullanılan OHAL ve KHK’lerle yapılan saldırıları,
- “Dışarıda” ve “içeride” yapılan askeri operasyonları,
- Grev yasakları, basın açıklamaları ve çeşitli kitlesel etkinliklerin keyfi olarak yasaklanmasını,
- Özel Ağır Ceza Mahkemelerinde yapılan “Adalet bu mu?” dedirten yargılamaları,
- HDP eşbaşkanları ve milletvekillerinin yanı sıra legal alanda siyaset yapan binlerce siyasetçi ve belediye başkanının, gazetecilerin cezaevlerine doldurulması, Türkiye’nin bir siyasetçi ve gazeteci cezaevi olmaya devam etmesi,
- Milli Eğitim müfredatının dini bir renge boyanması, hayatın her alanında dini vecibelerin nüfuz etmesi için yapılan girişimler... dikkate alındığında 2017’nin 2018’e kutlamaya değer bir miras bıraktığını söylemek zorlaşmaktadır.
SALDIRILARA KARŞI MÜCADELE DE BÜYÜDÜ; YAYGINLAŞTI!
Ama öte yandan bu saldırıların yoğunluğuna ve artan şiddetine karşın 2017’de emek, barış ve demokrasi mücadelesinin arttığını gösteren işaretler de hızla çoğalmaktadır.
- 16 Nisan Referandumunda ortaya çıkan harita, Erdoğan-AKP iktidarının kuruluşundan beri dayandığı ana sütunlarının çöküşe geçtiğinin haritasıdır. Erdoğan’ın “metal yorgunluğu” diyerek parti içinde operasyona girişmesinin nedenlerinin başında, bu gerçeklerin Erdoğan ve AKP tarafından görülmesi gelmektedir. Çünkü referandumda; eğitimli orta sınıfın, eğitim görmüş gençliğin, çalışan kadınların, işçilerin içinde ve büyük şehirlerde,... Türkiye’nin en dinamik güçlerine karşılık gelen alanlarda AKP’nin güç ve itibar yitimine uğradığını herkes görmüştür.
- “Adalet yürüyüşü” ve “Adalet mitingi”, AKP’nin “tek parti tek adam rejimi”ne karşı olan kesimlerin, “oy verip bekleme”nin de ötesinde; siyasete müdahale etmeye hevesli olduklarını, keza dinamik ve mücadeleci bir çizgide birleşmeye yatkın olduklarını ortaya çıkmıştır.
- Barış mücadelesi ve barış talebi; “terörizme destek verme”, “casusluk” gibi ağır suçlarla suçlanmasına karşın, bastırılmamış; “içeride ve dışarıda barış” talebi her gösteride, her etkinlikte gündemin üst sıralarında olmaya 2017 boyunca da devam etmiştir.
- Emek mücadelesi de yıl boyunca Düzce, Çankırı, Bilecik, gibi emek mücadelesinde daha önce pek adı geçmeyen taşra kentlerinden İstanbul, İzmir, Bursa, Trakya gibi geleneksel sanayi merkezlerine kadar etkisini göstermiştir. Mücadele çeşitli taleplerle (taşeronun kaldırılması, grev yasağına karşı çıkma, sendikalaşma, hak kayıplarını savunma, TİS’de uyuşmazlık, Kıdem tazminatını savunma, işe iade gibi) biçimler altında yurt sathında yayılmıştı.
2018 BARIŞ, EMEK VE DEMOKRASİ MÜCADELESİ YILI OLACAK
2017’den miras kalan bütün bu mücadelerin 2018’e de devrolduğunu görerek; 2018’de emek, demokrasi ve barış mücadelesinin gelişme potansiyelinin daha artmış olduğunu söyleyebiliriz.
Çünkü; “takvim yılı” değişti diye; eski yılın içinde ilerleyen mücadeleler eski yılda kalacak diye bir kaide yok. Tersine “mücadele takvimi” sınır tanımadan, yeni yıla devredilmektedir.
Gelişmelere bu “süreklilik” içinde bakıldığında; yukarıda sözünü ettiğimiz saldırıları organize eden Erdoğan-AKP Hükümeti ve arkasındaki güçler, amaçlarına varmak için her yola başvuracaklarını gösterdikleri gibi, Türkiye’yi “normal” yollardan yönetme imkanlarını “tükettikleri”nin çaresizliği de içerisindedir.
Bu da 2018’in Türkiye’nin demokrasi güçleri, barış güçleri, emek güçleri için; tek parti tek adam rejimi girişimlerine, OHAL uygulamalarına karşın, önceki yıllarla kıyaslandığında, daha ileri mevzilere yürüyen bir mücadele yılı olmaya aday olduğunun göstergesidir.
Bu gerçeklerden güç alarak 2018’in, demokrasi, barış ve emek mücadelesinin daha ileri mevzilere yöneleceği bir yıl olacağı umuduyla; yeni yılın hepimiz için bütün alanlarda mücadelenin atılım yılı, kutlu ve mutlu bir yılı olmasını diliyoruz.
- Tek adam rejiminin fıtratında 'gönüllü ikna', özgürlük, adalet ve barış yoktur! 21 Nisan 2024 04:58
- İsrail’in İran’a ‘meşru müdafaa’ saldırısını açıkça ilan etmesi ne anlama geliyor? 18 Nisan 2024 04:58
- Cumhur İttifakının enkazını kaldırmayı Erdoğan'a bırakan Bahçeli siyasete ayar verme peşinde! 15 Nisan 2024 06:35
- Ekmek, barış, özgürlük ve adalet için 1 Mayıs'ın kitlesel ve yaygın örgütlenmesi zamanı 12 Nisan 2024 05:00
- Halk iradesine yönelik girişimlere karşı ortak mücadele ihtiyacı 04 Nisan 2024 05:00
- Ülkenin siyasi haritasını değiştirecek önemde bir yerel seçim! 02 Nisan 2024 04:50
- Yalan, dezenformasyon, tehdit… Her yolun mübah olduğu bir seçim sürecinin sonuna gelirken 30 Mart 2024 05:00
- Özak Tekstil işçileri ve BİRTEK-SEN’in asıl suçu ne? 27 Mart 2024 05:05
- Seçime 1 hafta kala AKP ve Erdoğan emekçilerle karşı karşıya! 24 Mart 2024 05:20
- Yüz binler alanlardan seslendi: Barış istiyoruz ve biz buradayız! 21 Mart 2024 05:45
- Tek adam yönetimi ve Cumhur İttifakı’nda ‘seçimi götürmek’ için her yol mübahsa! 19 Mart 2024 12:00
- İçinde Gazze olan sorular bile yasaklanırken NATO’ya ve AB’ye selam ne anlama geliyor? 16 Mart 2024 05:05