01 Ocak 2018 00:26

Gelecek uzun sürer

Gelecek uzun sürer

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Bu yazıyı 2017’nin son gününde yazıyorum. Son birkaç yıl giderek ağırlaştı ya yüreğimizde, Murathan Mungan’ın o güzelim “Karanfil” şiirini anımsattı bir dost günün sabahında, ilk dizelerini paylaşarak: “Kulağında karanfil taşıyan halkımın oğulları/ Atlanın gidiyoruz./ Buğulu bir şafak vakti yeniden düşüyoruz yollara / Eski zamanlarda olduğu gibi/ Dersimiz tarih. Unutmayın kaldığımız yeri/yenilmedik daha…”

Yenilmedik elbette. Adliyeleri ve cezaevlerini mesken tutmuş olsak da, her gün yeniden yargıladık bizi yargılamaya yeltenenleri. Onurlu duruşlarına tanıklık ettik dostların, hakikatin peşinde hakikati dillendirdikleri için hep birlikte biraz daha kazandık hayatı. Yılmadan her gün kabahat işleyip de işini geri isteyenlerin, bunca basit bir talebi duyuramadıkları sağır kulaklara inat açlıklarını onların yüzüne çarpanların, sokakları akademiye, hakikati haykırma mekânına dönüştürüp barışı istemekten vazgeçmeyenlerin, suçları bir bir dillendirenlerin kurduğu bir dayanışmanın varlığında yenilmek ne mümkün.

JÖH ve PÖH’lerle başlayıp HÖH’lerle tehdit edilirken insanlığımız, cezasızlığın bir gün tarih derslerinde okutulacak talihsiz bir paragraf olması içindir mücadelemiz. Suçlarımızla yüzleştiğimiz, bu topraklarda işlenmiş tüm suçlar için sorumluluk ve utanç duyduğumuz günler için umudumuz. Derdimiz insanlığa karşı suçların bir daha yaşanmamasıdır, insanlık değerlerine el birliği ile sahip çıkabilmek…

Komşusuna kızanın ihbarcılığa soyunduğu, sokaklarda birbirini vurduğu, bodrumlarda ölüme mahkum edildiği, zırhlı araçların insan ezip ala ala en ağırından trafik cezası aldığı, tutuklamaya engel hali bulunmamanın cezaevine göndermek için yeterli gerekçe sayıldığı, bebeklerin dahi cezaevlerine yollandığı, çocuklara tecavüze rıza arandığı, takım elbiseli kadın katillerinin ceza indirimi aldığı, yüz binlerce insanın işsiz, evsiz, aşsız bırakıldığı, badem kurusu ve grinin kar lastiğine yamandığı KHK’lerle hükmetmenin marifet sayıldığı bu karanlık çağı hak etmiyoruz. Bağlamadan başka bir şey çalmayanların bir seher vaktinde günümüzü aydınlatacağını, dayanışmayla sürdürdüğümüz mücadelenin eninde sonunda galip geleceğini biliyoruz.

Siz bu yazıyı 2018’in ilk gününde okuyacaksınız, açın okuyun bu güzelim şiirin tamamını. Bense birkaç dize daha ekleyeyim size şiirden. Sevgili Murathan Mungan’dan bizlere yeni bir yılın, umutlu bir geleceğin hediyesi olarak…

“…Ve her çağın hurafeleri vardır/ kurban alır, kurban verir/ Geçer devran, takvimler el değiştirir.Gün gelir zulüm de göçer/ Zaman örter her şeyin üstünü/ Uzağı gören çocuklar bilir gelecek uzun sürer...”

Daha 53 yaşındayken felç geçirip o günleri, iç savaş yıllarını ve dünyaya dair algısını yeniden gözden geçirdiği düz yazılarını topladığı “Örnek Günler” ile hayatımızı ve zihnimizi zenginleştiren bir başka şairin, Walt Whitman’ın “Hoşça kalın” şiirinden kısacık bir bölüm, “Bildiririm, doğaya uygun insanlar gelecek,/ Bildiririm, adalet her şeyin üstünde,/ Bildiririm, pazarlıksız özgürlük, eşitlik,/ Bildiririm, doğruluk değerlendirilecek, ağırbaşlılık değerlendirilecek.”, uzun sürecek o geleceğimizin yankısı olsun geçmişten. 

Hiç unutmamalı; “Kulağında karanfil/ Teninde tarçın/ Gözlerinde göç var/ Döner bir gün Anka/ 
Kilidinde döner anahtar”
diyor ya Mungan, o anahtarı tutan bizim ellerimizdir.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...