23 Aralık 2017 00:15

Kovboy diplomasisi sökmedi: BM ABD’nin Kudüs oyununu reddetti!

Kovboy diplomasisi sökmedi: BM ABD’nin Kudüs oyununu reddetti!

Fotoğraf: Envato

Paylaş

ABD Başkanı Trump’ın Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanımasına tepki olarak BM Genel Kuruluna sunulan karar tasarısı, “acil özel oturum”daki oylamaya katılan ülkelerin 128’inin lehteki oyuyla kabul edildi. Kudüs sorununun İsrail ile Filistinliler arasındaki müzakereler neticesinde çözülmesini öngören tasarıya, 9 ülke ret oyu verdi; 35 üye ülke ise çekimser kaldı.

Beklendiği gibi İsrail, BM Genel Kurulunda 128 ülkenin İsrail’e karşı oy kullanması anlamına gelen oylamayı küçümsedi ve çekimser olanları da kendisinden yana sayarak, “İsrail’e desteğin yüksek olduğunu” savundu. Ancak bu sefer, İsrail’i destekleyen ülkeler, dünya politikasında bir etkinliği olmayan ve ABD’nin “Evet oyu verenlere biz de para vermeyiz” şantajına boyun eğen “devletler” oldu. İngiltere, Almanya, Fransa gibi Avrupalı büyük devletlerin tümünün tasarı lehinde oy kullanması elbette ki önemli.

ABD’nin bölgedeki kadim müttefikleri Suudi Arabistan, Mısır ve BAE gibi ülkelerin “evet” oyu vermesinin dünya medyasında “haber değeri” görmesi de oylamanın ilginç yanlarından birisi oldu.
 
İSRAİL BM KARARLARINI HİÇ UMURSAMADI  

İsrail, Filistinlilere yönelik saldırılarına yönelik olarak 1969’dan beri alınan BM’nin kararlarını hiç uygulamadı!

BM Güvenlik Konseyini “ABD vetosu”yla bloke eden İsrail, BM Genel Kurulunun “Uyma zorunluluğu olmayan kararlarını” ise umursamayan bir tutum takındı. Onun için de son 50 yılda BM Genel Kurulunun İsrail’in girişimleri için aldığı onlarca karar havada kaldı; ABD’nin desteği ile İsrail, bu kararların sonuçlarından ciddi bir zarar görmemeyi başardı. Amiyane söylemle İsrail’in yaptıkları yanına kâr kaldı!
İsrail bugün de BM’nin ezici bir çoğunlukla aldığı kararı kabul etmediğini, BM’ye de meydan okuyan bir üslupla ilan etti. Ama nispeten uzun vadede İsrail bu çoğunlukta bir kararı tanımamış olmanın faturasını karşılayabilir mi; ABD bunca ülkenin kararına karşın İsrail’in arkasında eskisi kadar sorgusuz sualsiz durabilir mi, bunu göreceğiz. 

Elbette ki BM kararının ezici çoğunlukta olması ABD için de düşündürücü olabilir. Dahası BM’de ortaya çıkan tablo Trump’a yönelik ABD’deki eleştirileri de artırabilir. Ama oylama öncesinde Trump’ın ABD’ye karşı oy verecek ülkeleri “fişleyeceği” ve “Bundan böyle bu ülkelere para vermeyeceğini” aşağılayıcı biçimde ilan etmesi, ABD’nin İsrail’e koşulsuz desteğinin süreceğini gösteriyor.

ABD’NiN ŞANTAJDA SINIRI TANIMAYAN KOVBOY DİPLOMLASİSİ!

Trump, BM’deki oylama öncesinde açıkça, “ABD’nin isteği aleyhine oy verecek devletlere “para vermeyeceğini” söyleyerek, “kovboy diplomasisi” denilen yola girdiğini gösterdi. Ki bu yol emperyalist politikanın başlıca aracı olan “para” olmazsa “silahla” hizaya getirme tutumunun en “kaba” biçimde uygulandığı yoldur. 

Dahası BM’deki oylamadan bir kaç gün önce, “ABD’nin ulusal güvenlik stratejisi”ni ilan eden Trump, dünyanın sorunlarını “Ekonomik ve askeri güçle çözeceğini” ilan etmişti. Öyle ki Trump; “barışı” adaletle, uluslararası anlaşma ve uzlaşmalarla değil, “güçle koruyacağına” özel vurgu yapmıştı!

Böylece ABD;

Emperyalist dışı politika ve diplomaside her zaman kullandığı ama pek öne çıkarmadığı “para” ve “silah gücünü” devreye sokmayı “ulusal güvenlik stratejisi”nin merkezine koyduğunu açıkça ilan ederek,

Ortadoğu’da Katar kuşatması, Suudi Arabistan’daki “saray darbesi” ve Kudüs’ü İsrail’in başkenti ilan etme kararıyla “Dünya ne der”i umursamayan bir çizgide yürüyeceğini göstermiştir.

Bundan da öte ABD’nin İsrail’in aşırılıklarının arkasında duracağını, hatta onu bugüne kadarki uygulamalarından daha saldırgan bir politika izlemekten çekinmeyeceğini de göstermiş bulunmaktadır. 

BM GENEL KURULU CİHATİZMİN GEÇERSİZ OLDUĞUNU GÖSTERDİ

Erdoğan ve Türkiye’nin domine ettiği İİT’nin Kudüs kararı ve o kararın gerekçesi gibi sunulan “Kudüs’ün İslam davası” olduğu eksenli propaganda, yanı sıra Kudus’ü İslam ülkelerinin birliğinin kurtaracağı iddiası da BM’deki oylama ile iflas etmiştir. Çünkü, BM’de ABD-İsrail ittifakına karşı çıkan 128 ülkenin çoğu ve bu tasarıya karşı çekimser oy kullanan ABD’nin açık “tehdit ve şantajı”na karşın evet oyu kullanmıştır. Üstelik çekimser kalan ülkelerin hemen tamamı da Müslüman olmayan ülkelerdir. Yani Kudüs konusunda ABD-İsrail karşısında İİT üyesi ülkelerden daha çok başında İngiltere, Almanya, Rusya, Çin ve Fransa’nın da bulunduğu Müslüman olmayan ülkeler vardır. Dahası Vatikan bile ABD-İsrail karşıtı bir çizgide Müslüman ülkelerle ve Hıristiyan olmayan ülkelerle buluşmuştur. 

Dolayısıyla BM’deki oylama bir yanıyla ABD-İsrail’e “hayır” derken, “Kudüs sorunu”nu, Filistin sorununu “İslam davası”na indirgeyen İslamcı, cihatist görüşün de aslında geçersiz olduğunu göstermiştir. Dahası Kudüs ve Filistin sorununu İslamcı çizgiye çeken girişimlerin, Filistin davasına da Kudüs davasına da zararlı olduğu görülmüştür.

Ne var ki BM’deki oylamadan sonra da Cumhurbaşkanı dün AKP il başkanları ile yaptığı toplantıda, bir yandan BM’deki ortaya çıkan tablodan hoşnutluğunu belirtirken, kararı kendi diplomasilerinin bir başarısıymış gibi göstermeye de devam etmiştir. 

Çünkü, onun için asıl sorun Kudüs’ün, Filistin’in yarın ne olacağı değil, bunun iç piyasada ne kadar getirisi olduğudur.

Toplam açısından bakıldığında, BM’de oluşan tablo, Filistin-Kudüs sorununun çözümü için alanı genişletmiştir. Ayrıca Müslüman Kardeşçi güçlerin Filistin’e getirdiği “Gazze-Batı Şeria bölünmesi”ni artık sürdürülemeyecekleri de ortaya çıkmış bulunmaktadır. Bir başka ifadeyle; Filistin sorununun Cihatist, Müslüman Kardeşçi çizgiye sığmadığı görülmüştür. 

BM GENEL KURULU’NUN KUDÜS KARARI

Birleşmiş Milletler Genel Kurulunda oylanarak karar haline getirilen tasarıda şu maddeler yer alıyor:

* Kutsal Kudüs şehrinin karakteri, statüsü ve demografik yapısında değişikliğin önünü açacak herhangi bir karar ya da adım yasal olarak hükümsüzdür ve iptal edilmelidir.

* Üye ülkeler Kudüs’te büyükelçilik açmaktan kaçınmalıdır.

* BM, Kudüs’ün statüsü ile ilgili daha önce aldığı kararlara sadık kalmalıdır.

* Kudüs’ün nihai statüsü tek taraflı adımlarla değil, “Filistin ile İsrail arasındaki barış görüşmeleri sonucunda” belirlenmelidir.
Kudüs tasarısına ret oyu veren ülkeler: ABD, İsrail, Guatemala, Honduras, Togo, Mikronezya, Nauru, Marshall Adaları ve Palau.

BM’de Kudüs tasarısına çekimser oy kullanan ülkeler: Antigua – Barbuda, Avustralya, Arjantin, Bahamalar, Benin, Bhutan, Bosna-Hersek, Kamerun, Kanada, Kolombiya, Hırvatistan, Çekya, Dominik, Ekvator Ginesi, Fiji, Haiti, Macaristan, Jamaika, Kiribati, Letonya, Lesotho, Malawi, Meksika, Panama, Paraguay, Filipinler, Polonya, Romanya, Rwanda, Solomon Adaları, Güney Sudan, Trinidad-Tobago, Tuvalu, Uganda, Vanuatu.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...