Evet, KHK’ler hayati önemdedir
Fotoğraf: Envato
Hükümet Sözcüsü Bekir Bozdağ, üç gün önce konuk olduğu Kanal 7 televizyonundaki Başkent Kulisi programında, “Önümüzde çıkacak önemli bir KHK var, inşallah yakında yayımlanacak.” dedi.
Ülkede milyonlarca emekçi yeni yıla girerken asgari ücrete biraz olsun nefes alabilecekleri bir zam bekliyor. Bu, emekliler için de geçerli. Ama hükümet şu ana kadar asgari ücret ile ilgili sadece emekçilerden fedakarlık isteyen bir açıklama yaptı ve önceki yıllarda olduğu gibi yıl sonuna gelindiğinde asgari ücreti muhtemelen kırıntı düzeyinde bir artış ile bağlayacak.
Cezaevindeki gazeteci sayısı 150 dolayında. Artık intihar haberleriyle gündeme gelen kamudan ihraçların yol açtığı toplumsal sonuçlar da hükümeti ilgilendirmiyor ki, Bozdağ’ın müjde verir gibi ‘inşallah’ diyerek açıkladığı haber de yine bir KHK ile ilgili.
Darbe girişiminin ardından ilan edilen OHAL kapsamında bugüne kadar 26 KHK yayımlandı. Bozdağ’ın, 20 Kasım tarihinde “Yeni KHK ile ilgili çalışmalar değerlendirildi. Önümüzdeki günlerde yeni KHK çıkacaktır. Hem tedbir hem de düzenleme kararnamesi olmak üzere iki kararname yayınlayacağız” sözlerinin ardından zaten yenileri ekleneceği de biliniyordu.
Bozdağ, yeni KHK’ye dair açıklamasında “önemli bir KHK” dedi. Evet, KHK’lerin hayati önemini Türkiye yaşayarak öğrendi zaten. 8 ay önce açıklanan verilerde, OHAL döneminde yayınlanan KHK’ler ile meslekten ihraç edilenler içinde en az 37 kişinin intihar ettiği belirtiliyordu. Örneğin CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, 29 Nisan 2017 günü yayımlanan OHAL intiharları raporunda 15 Temmuz darbe girişiminden beri 35 intihar tespit ettiklerini açıklamıştı. HDP Milletvekili Mithar Sancar, 1 Mart 2017’de Başbakan Binali Yıldırım’ın cevaplaması istemiyle Meclise ihraç edildikten sonra intihar eden Mehmet Fatih Traş’la ilgili soru önergesi vermişti. HDP Milletvekili Mizgin Irgat da, 2 Haziran 2017 günü, KHK ihraçları nedeniyle yaşanan 37 intiharı Meclis gündemine taşıdı.
Sonra bu sayıya yenileri eklendi. 27 Ağustos 2017 günü haber merkezlerine düşen bir ‘son dakika’ haberi şöyle diyordu: “FETÖ/PDY soruşturması kapsamında kanun hükmünde kararname (KHK) ile geçen yıl ihraç edilen hemşire 37 yaşındaki Sevgi Balcı, Isparta’da oturduğu evde kendini asarak intihar etti.”
Burdur Bucak ilçesinde görev yapan biri 7 aylık 3 çocuk annesi Hemşire Sevgi Balcı, 29 Ekim 2016’da çıkarılan KHK ile meslekten ihraç edilmişti. Daha sonra yaşadığı ve kendisini intihara götüren derin sarsıntıyı eşi Halil İbrahim Balcı, Ekmek ve Gül’den Hilal Tok’a anlattı.
Sevgi Balcı ihraç edilmeden önce Burdur’da bir hastanede hemşirelik yapıyordu. Önce 4 Ağustos 2016 tarihinde açığa alındı. Aynı dönem eşi Halil İbrahim Balcı da açığa alındı. O da sağlık memuruydu. “Suçumuz yok, amirlerin inisiyatifi doğrultusunda açığa alındık” diyen İbrahim Balcı şöyle anlatıyor yaşadıkları süreci: “Eşim açığa alındıktan sonra işe iademizi bekliyorduk. İhracı duyunca şoke olduk. Eşim 29 Ekim’de ihraç edildi, 8 aylık hamileydi. Aralıkta doğum yaptı. Doğumdan 20 gün sonra da ben ihraç edildim. İhraç edilme gerekçesini bize söylemediler, ‘Suçunuz şu veya bu’ demediler. Sadece bir KHK yetti. Tebliğ etmediler, savunma almadılar.” (Ekmek ve Gül, 1 Eylül 2017)
Sağlık memurlarına sağlanan lojmanlarda yaşadıklarını ve ihraç haberinden sonra bir de apar topar yaşadıkları yerden çıkarıldıklarını anlatan Balcı, Sevgi Balcı’yı ihraçtan sonra en çok üzen noktalardan birinin arkadaşlarının artık onu hiç aramaması, hatta görünce yollarını değiştirmeleri olduğunu söylüyordu.
“Daha önce sevgi dolu bir insandı” diye tarif ettiği eşinin ihraç edildikten sonra yaşadıkları nedeniyle yavaş yavaş içine kapanmaya başladığını söyleyen Halil İbrahim Balcı şöyle devam ediyordu: “‘Hayal ettiklerim hiç olmadı’ diyordu. Temmuz ayında uykusuzluk başladı, çarpıntıları oluyordu, doktora gittik. Depresyon başlangıcı dediler, ilaç verdiler. Kontrollere çağırdı bir ay sonra gittik ilacın dozunu artırdı. O gün eve gelince yalnız kaldığında böyle bir şey yaptı.”
Sevgi Balcı’nın intiharının ardından geride 3 çocuğu kaldı.
Hükümet Sözcüsü Bozdağ’ın, “önemli bir KHK” diye müjdelediği yeni KHK’nin, toplumsal sonuçlarının ne olacağı açık ki, hükümeti hiç ilgilendirmiyor.
Siyasetin doğru olanı rıza üretimine dayalı olanıdır. İktidarın yüzde 10’luk seçim barajı ve antidemokratik siyasi partiler yasası ile muhalefet açısından zaten demokratik çerçevesi son derecece sınırlanmış bir rıza üretimi sürecini bile yük görerek, keyfi yönetim anlayışının ürünü KHK’ler de ısrar etmesi, ‘Benim iktidarım sizin hayatlarınızdan daha önemlidir’ demekten başka bir anlama gelmiyor.
- Defansta bir AKP mitingi ve kapıdaki emekli 25 Mart 2024 05:20
- 31 Mart öncesi Diyarbakır: Barışa ve ekmeğe aç 18 Mart 2024 05:25
- Bir piramidin tepesinde yalnız başına 11 Mart 2024 05:25
- 2 Mart darbesinden 30 yıl sonra 04 Mart 2024 04:55
- Funda Bakış: Kadınların, emekçilerin gücü olacağız 26 Şubat 2024 05:29
- Pablo Escobar'dan İliç'e uzanan yol 19 Şubat 2024 05:10
- 31 Mart'a giderken partilerin rantla imtihanı 12 Şubat 2024 04:10
- İstanbul seçimleri için kritik günler 07 Şubat 2024 04:50
- 'Süper talan' ve 'zamanın bükülmesi' 05 Şubat 2024 05:23
- İnsanlık adına küçük, bizim için önemli adımlar 29 Ocak 2024 03:45
- 31 Mart öncesi aynı tehlike: Erdoğan'ın sınırına hapsolmak… 22 Ocak 2024 04:50
- İşkenceci MİT'çi ve bir özel harpçi ile cenazeler arasında 15 Ocak 2024 04:57