04 Aralık 2017 23:37

Kötü, 'Fransa yaptı' diye iyi olmaz!

Kötü, 'Fransa yaptı' diye iyi olmaz!

Fotoğraf: Envato

Paylaş

OHAL’e yönelik tepkiler artmaya başlayınca, Hükümetin de OHAL’i kaldırmak için girişimler yapma yerine; göz boyamayı, OHAL’i sürekli bir rejime dönüştürmek için manevralar yapmaya hazırlandığı anlaşılıyor. 

“Anlaşılıyor” diyorsak lafın gelişi; çünkü Hükümet, “OHAL kaldırılsın” talebini ters çevirerek, OHAL’i sürekli hale getirmek için harekete geçmiş!

Bunu bizzat Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci söylüyor. 

Önce OHAL’e karşı çıkanların, Fransa’daki OHAL’e bir şey demezken Türkiye’deki OHAL’e karşı çıkmalarını eleştiren Bakan Tüfenkci, “OHAL Fransa’yı çok etkilemiyor, Türkiye’ye gelince etkiliyor! Fransa OHAL’i kaldırıp, içindeki bazı maddeleri yasalarına koydu. Biz de bunu yapabiliriz, tartışılıyor. OHAL’i kaldırırız mücadelede önem taşıyan  maddeleri yasaya geçiririz. OHAL’den şikayet edenler samimi değiller!” diyerek, Hükümetin niyetinin OHAL’i kaldırmak değil sürekli hale getirmek için çalıştığını söylemiş oldu. 

Akşam gazetesine konuşan Bakan Tüfenkci, kendine sorulan soru üzerine, Hükümette de OHAL’in kaldırılması için tartışmalar yapıldığına değindikten sonra, dönüp Fransa’da Macron’un OHAL’i kaldırırken OHAL’in hükümete verdiği, “Olağanüstü kimi yetkilerin mevcut yasalara taşınması” biçimindeki kötü örneğini gösteriyor. Bakan, “Madem Fransa böyle yaptı OHAL’i kaldırdı; biz de böyle yapabiliriz” diyor. 

Bu aslında, 12 Eylül geleneğidir! Kenan Evren cuntası, 1982 Anayasası’nı hazırlarken, Anayasa’nın en gerici maddelerini, “Canım ne var; bu yetki Norveç’te de var”,”Cumhurbaşkanına tanınan bu yetki Fransa’da Devlet Başkanına tanınmış” gibi, o yetkilerin mahiyetine bakmadan 12 Eylül Anayasası’nın batılı ülkelerin anayasasındaki maddelere dayanarak düzenlediğini ilan etmişti! 

Şimdi de AKP Hükümeti, Fransa’da Macron’un yaptığı, OHAL’in kendince önemli maddelerini yasalara taşıyarak OHAL’i kaldırma örneği üstünden biz de aynısını yapabiliriz diyor. Üstelik bunu Gümrük Bakanı kişisel fikri olarak da söylemiyor; Hükümette konunun tartışıldığını da söylüyor.

Türkçede “Kötü örnek emsal olmaz” diye bir deyim vardır ama bu “yerli ve milli” politika erbabı, Batılılarda ne kadar kötü örnek varsa onu “emsal” alıyorlar.  

Demek ki Hükümet: “OHAL’i kaldırıyoruz” diye dışarıda ve içerideki tepkileri önlemeye çalışırken, gerçekte “OHAL’i sürekli, hale getirmeye”, “Olağanüstü hali olağan hal yapmaya” niyet etmiş, bunun hazırlığını yapmaktadır. 

Oysa, “OHAL kaldırılsın” diyen Türkiye’nin ilerici demokrat güçleri, emek örgütleri, sendikaları OHAL’in baskıcı, hükümete olağanüstü yetkiler tanıyan maddelerinin olağan yasalara taşınmasını değil, OHAL’in kaldırılmasını aynı zamanda OHAL Yasası’na dayanılarak çıkarılan ve toplumun her kesiminde büyük mağduriyetler yaratan KHK’lerin de kaldırılmasını istemektedirler.

Nitekim DİSK, KESK, TMMOB, TTB gibi sendika ve emek örgütleri merkezleri, “OHAL kaldırılsın” kampanyası sürdürmekte; çeşitli açıklamalar ve etkinliklerle seslerini hem Hükümete, hem de kamuoyuna duyurmak için çalışmaktadırlar. Yine DİB ve DİB içinde yer alan EMEP’ten, HDP’ye çeşitli siyasi parti ve çevreler ile pek çok kitle örgütü de “OHAL kaldırılsın” kampanyası için harekete geçmişlerdir. Öyle görünmektedir ki, bu iki merkez üstünden sürdürülen çabalar önümüzdeki günlerde daha etkin biçimde sürecek; ortak etkinliklere de dönüşecektir.

Bu yüzden de Hükümet eğer kamuoyunda OHAL’i kaldırarak bir rahatlatma yaratmak istiyorsa, Fransa’ya, Fransa’daki gerici Macron yönetiminin ne yaptığına, Fransız halkının hile ile gözünü boyamasına değil; içeride Türkiye’nin emekçileri, halkları ne istiyor, OHAL’le ilgili nasıl talepleri var, bunca sendika, emek örgütü ve siyasi çevreler ne istiyor; ona bakmalıdır.

Peki OHAL’in kaldırılması ve KHK’lerin iptal edilmesi konusunda, ‘Ne istenildiğine’ bakarlar mı? 

Hepimiz biliyoruz ki bakmazlar! Tersine ‘OHAL kalksın’ diyenlere “Bakın işte OHAL’i kaldırıyoruz; daha ne istiyorsunuz?” diyerek, OHAL’i sürekli bir rejime dönüştürmeyi OHAL’i kaldırmak olarak yutturmak isteyeceklerdir. Bu yaptıklarının ‘doğruluğu’na da Macron’un Fransa’da yaptığını dayanak olarak göstereceklerdir.

Bu yüzden de bugün, “OHAL kaldırılsın, KHK’ler geri çekilsin” diyerek bir kampanya başlatmış olanlar; halkı bu konularda aydınlatmak ve sadece OHAL’in kaldırılmasını istemenin ötesinde, Hükümetin OHAL’i süreklileştirme girişimlerine karşı çıkan bir mücadeleyi geliştirmek durumundadırlar.

Kısacası, OHAL konusunda Erdoğan-AKP Hükümetinin OHAL’i kaldırmak değil ama halkın gözünü boyayarak, OHAL’i kaldırmış gibi yaparak, gerçekte OHAL’i sürekli bir rejime dönüştürmek istediği belli olmuştur.

Bu yüzden de “OHAL kaldırılsın, KHK’ler iptal edilsin” mücadelesinin kapsamı genişlemiştir.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa