Hırsız var!

Yazının başlığına bakıp Zarrab davasından; Zarrab’ın ABD’deki mahkemede rüşvet ve kara para transferiyle ilgili itiraflarından söz edeceğimizi sanıyorsanız yanılıyorsunuz. Nihayetinde bu kirli ilişkiler nedeniyle suçlanan bakanlara ve devlet yetkililerine en önce ‘yerli ve milli’ iktidarımızın başı sahip çıkmamış mıydı? Demek ki, ne yapılmışsa milli çıkarlarımız için yapılmış!

Hayır, konumuz Başbakan Binali Yıldırım’ın çocukları ve yakınlarının Malta’da offshore hesaplar üzerinden vergi kaçırması da değil. Başbakanımız çocuklarına “Devlet işlerine bulaşmayın” demiş, onlar da Malta’da şirket kurup işlerini Malta üzerinden görmüşlerse bunda ne var canım! Malta devleti onlardan vergi almıyorsa bu onların suçu mu? Böyle birkaç milyoncuk küçük bir mesele için vergi kaçırıyorlar diye gürültü çıkarıp devlet büyüklerimizle ilgili şaibe yaratmanın lüzumu var mı?

CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın çocukları, eniştesi ve dünürü ile ilgili iddialarını aklınızdan bile geçirmeyin. Yok, efendim Man Adası devletinde kurulan şirketler üzerinden milyonlarca dolar vergi kaçırmışlar. Oysa ne diyor Cumhurbaşkanı? “Oraya para gitmedi, o şirketleri sattıkları için onlara para geldi.” Sakın, ‘Cumhurbaşkanı bu açıklamalarıyla aslında yakınlarının Man Adası devletindeki şirketlerini kabul ediyor, bu nasıl yerlilik ve millilik?’ gibi şeyler düşünmeyin. Alimallah kendinizi devletimize karşı gizli tertipler peşinde olan ihanet şebekelerinin içinde bulursunuz! Bizden söylemesi.

Yoksa işçi-emekçilerin çalışma ve yaşam koşulları her geçen gün kötüleşirken devletten teşvik üzerine teşvik alıp kârlarına kâr katan patronlardan mı şüpheleniyorsunuz? Unuttunuz mu, onlar ‘yerli ve milli’ iktidarımızın gözdeleri. Hani Cumhurbaşkanı “Biz OHAL’i sizler için uyguluyor, grevleri yasaklıyoruz” dememiş miydi onlara! Yani ‘yerli ve milli’ iktidarımız için vatanın çıkarları ile patronların çıkarları aynı şey! O yüzden yol yakınken gelin milli çıkarlarımız için tehlikeli işleri bırakın,  patronlarımızdan da şüphe etmeyin!

İşte bu ahval ve şerait içinde kendileri sütten çıkmış kaşık gibi ak pak olan devlet büyüklerimiz ve medyadaki borazanları hep bir ağızdan “hırsızzz vaaarrr!” diye bağırıyorlar.

Hırsız kim ve nerede mi?

Meğer hırsız Diyarbakır, Urfa, Mardin, Batman, Siirt ve Şırnak’ta tarımsal sulamada ‘kaçak’ elektrik kullanan çiftçilerden başkası değilmiş!
Efendim, ‘kaçak’ elektrik kullanmak hırsızlık değil de neymiş! 

Devletimiz artık bu dolandırıcılara göz yumamazmış!

Derken ‘Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’ hemen devreye girmiş; Diyarbakır, Urfa, Mardin, Batman, Siirt ve Şırnak’ta tarımsal sulamadan kaynaklı elektrik borcu olan çiftçilere tarımsal destekleme ödemesi yapmama kararı almış. Bakanlığın”Tarımsal Sulamaya İlişkin Elektrik Borcu Bulunan Çiftçilere Bu Borçları Ödeninceye Kadar 2017 Yılında Tarımsal Destekleme Ödemesi Yapılmamasına İlişkin Uygulama Tebliği” geçen hafta Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Bu karara göre, elektrik borcu olan çiftçilerin tarımsal destekleme hesapları bloke edilecek. 

Bakanlığın kararında adı geçen Kürt illeri, işsizliğin en fazla olduğu, Türkiye’nin ‘ekonomik ve sosyal gelişmişlik’ istatistiklerinde hep en son sıraları paylaşan iller. Bu kentler aynı zamanda ‘çözüm masası’nın devrilmesinin ardından 2015-16’da yaşanan ‘şehir savaşları’ nedeniyle ortaya çıkan yıkım ve yaşanan göçten en fazla etkilenen kentler olarak dikkat çekiyor. Demek ki bu kadar işsizlik, yoksulluk, yıkım ve göç yetmemiş olacak ki, şimdi sıra üretici köylülere gelmiş! Kendisi de Ş.Urfa’lı olan Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Fakıbaba, aldığı kararla son darbeyi buradaki üretici köylülere vuruyor.

Ha bir de ‘kaçak’ elektrik mevzusu var değil mi?

Yukarıda adı geçen kentlerin içinde yer aldığı GAP bölgesinde ülke enerjisinin yüzde kaçı üretiliyor biliyor musunuz?

GAP İdaresi Başkanlığının verilerine göre, bölgedeki 19 baraj ülkenin hidroelektrik enerjisinin yüzde 44’ünü karşılıyor.

 Peki, GAP bölgesinde burada üretilen enerjinin yüzde kaçı kullanılıyor? Sadece ve sadece yüzde 6.8’i! İşte yıllardır ağızlara sakız edilen kaçak elektrik masalının ardındaki gerçek bu!

Evet, bir yanda gizli hesaplarda dolaşan milyon dolarlar, öte yandan yaşadığı bunca yıkım ve yoksulluk yetmezmiş gibi hırsızlıkla suçlanıp tarımsal desteğine el konulan üretici köylüler…

Ee ‘yerli ve milli’ iktidarımız hırsızları tespit edip cezalandırdığına göre, artık gönül rahatlığı ile uyuyabiliriz değil mi?